Bir dahaki sefere öğle yemeği için dışarı çıktığınızda, küçük bir oyun oynamayı deneyin: Menüdeki en çok ve en az iklim dostu yemekleri bulabilir misiniz? Menülerde yiyeceklerin sera gazı emisyonu genellikle açıklanmaz. Ancak bunu öğrenmek için basit bir numara var. Eğer yiyeceğin içinde sığır eti varsa, çevreyi en çok kirleten yiyecek o’dur.
Gıda kaynaklı emisyonun azalması önemli
Sığır eti alışkanlığınızı bırakmak çevresel anlamda büyük bir fark yaratır. American Journal of Clinical Nutrition'da 2022 yılında yapılan bir araştırmaya göre, günlük tek bir öğününüzde bile sığır etini yememeniz o günkü karbon ayak izinizi neredeyse yarıya kadar azaltabiliyor. Bu tür değişiklikleri benimseyen insan sayısı arttıkça, gıda kaynaklı emisyonlardaki düşüş de o kadar büyük olacaktır. Hatta sağlık açısından da faydaları olabilir.
“Vegan olmanıza gerek yok”
Bloomberg’e konulan Profesör Diego Rose, "Karbon ayak iziniz üzerinde büyük bir etki yaratmak için vegan olmanıza gerek yok. Sadece sığır etini değiştirmeniz gerekiyor” dedi. Nature Food'da 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre, gıda sistemleri küresel olarak insan kaynaklı emisyonların yaklaşık %30'undan sorumlu. Diğer araştırmalar, bunun yaklaşık %60'ının hayvansal ürünlerden kaynaklandığını ve bunun büyük ölçüde hayvancılık için kullanılan arazinin (ormanların ve bitki örtüsünün temizlenmesinin büyük bir emisyon etkisi vardır) ve hayvan yemi yetiştirmek için gereken arazi ve gübrenin bir sonucu olduğunu gösteriyor.
Sığır etinin karbon ayak izin özellikle fazla
Rose, "Tüm hayvansal gıdaların ayak izi bitkisel gıdalardan daha yüksektir. Çünkü önce bitkisel gıdaları üretmeniz ve sonra bunları hayvanlara yedirmeniz gerekir” dedi. Sığır etinin karbon ayak izi özellikle daha fazla. Gezegenimizde yaklaşık 1,5 milyar inek var.
2017’de yayınlanan Küresel Gıda Güvenliği makalesine göre tüm bu sığırlar için ve yiyeceklerini yetiştirmek için 13 milyon kilometrekare arazi kullanılıyor. Metan gazı sorunu da var. İnekler ve diğer geviş getiren hayvanlar, otları yakıta dönüştürmelerini sağlayan benzersiz bir sindirim sistemine sahiptir, ancak bu süreçte özel bağırsak bakterileri, kısa vadede karbondioksitten 80 kat daha güçlü bir sera gazı olan metanı açığa çıkarır.
Bölgeye, çiftlik türüne, otlatma alışkanlıklarına ve diğer faktörlere göre değişen sığır etinin emisyon etkisi için evrensel bir rakam yok. Ancak düzinelerce çalışma sığır etinin en korkunç emisyon yapıcılar arasında olduğunu ortaya koyuyor. Sığır sürüsü üretiminden kaynaklanan emisyonlar tipik olarak yenilebilir ağırlığın kilogramı başına yaklaşık 79 ila 101 kilogram karbondioksite eşdeğer. Süt ineklerinin üretim emisyonu 8 ila 75 kilogram karbondioksittir. Tavukların ise tüm tedarik zinciri için bu sayı 3 ila 21 kilogram karbondioksite eşit.
7 kat daha fazla emisyon
İklim araştırma görevlisi Raychel Santo, “Geviş getiren hayvan etleri küresel olarak yaklaşık yedi kat daha fazla emisyon üretiyor ve aynı miktarda protein tüketmek için tavuk ve domuz etinden yaklaşık yedi kat daha fazla arazi kullanıyor. Mercimek ve fasulyeden yaklaşık 20 kat daha fazla arazi kullanıyor ve yaklaşık 20 kat daha fazla emisyon üretiyorlar” dedi.
Fazla tüketimi sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor
İnsanların çok fazla sığır eti yemesi de bu duruma yardımcı olmuyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, 1961 yılında dünya genelinde yaklaşık 28 milyon ton sığır ve manda eti üretiliyordu. Bu rakam 2022 yılına gelindiğinde iki kattan fazla artarak yaklaşık 76 milyon tona ulaştı. Dünya nüfusu arttıkça bu rakamın daha da artması bekleniyor.
ABD tarihsel olarak bu konuda başı çekiyor. Tarım Bakanlığı'na göre Amerikalılar geçen yıl her hafta kişi başına yaklaşık 485 gram sığır eti tüketti. Yüksek tüketim seviyelerini tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve bazı kanser risklerinde artışla ilişkilendiren bir dizi çalışmaya rağmen, ABD beslenme kılavuzları kırmızı et için özel tavsiyeler içermiyor. Ancak EAT Lancet Komisyonu'ndaki sağlık ve iklim uzmanları, insanların haftada 98 gramdan fazla kırmızı et tüketmemesini önermektedir.
Metan üretimini azaltma araştırmaları
İnek ve sığırların metan üretimini azaltmaya yönelik bir dizi araştırma sürüyor. Bunun için yemlerine deniz yosunu, biyokömür ve diğer katkı maddelerinin eklenmesi veya gazlarını hapsetmek için maske tasarlanması gibi projeler var. Bir başka seçenek de beslenme sisteminizden eti tamamen çıkarmak. Vegan ve vejetaryenlerin, et ve süt ürünleri tüketenlere kıyasla gıda kaynaklı karbon ayak izlerinin daha küçük olduğuna şüphe yok.
Rose ve meslektaşları, 2005 ve 2010 yılları arasında Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından toplanan, ABD genelinde yaklaşık 17.000 yetişkinin son 24 saat içinde yediklerini hatırladıkları yiyeceklerin kayıtlarına bakarak işe başladılar. Bir gıdanın karbon ayak izinin büyük kısmını oluşturan her bir ürünün üretimi ve imalatıyla ilişkili emisyonları hesapladılar ve ardından kaydedilen her bir günlük beslenmeden kaynaklanan emisyonları topladılar. Bulgular netti: Rose, diyetleri daha yüksek karbon ayak izine sahip olan insanları ayıran şeyin belirli bir günde bir veya iki öğün sığır eti olduğunu söylüyor. En yüksek etkiye sahip gıdaların hepsi sığır eti içeriyordu.
Kırmızı et yerine tavuk eti
Stanford Gıda Politikası Laboratuvarı Direktörü ve Nature Food çalışmasının yazarlarından Anna Grummon, “Kırmızı et ile tavuk ya da vejetaryen arasında bir seçim yapmanız gerekiyorsa, tavuk ya da vejetaryen daha düşük bir karbon ayak izine sahip olacak ve ortalama olarak daha sağlıklı olacaktır” dedi. Diğer anlamlı değişiklikler arasında meyve suyunun yerini tam meyve ile değiştirmek, inek sütü yerine soya veya badem sütü kullanmak gibi alternatifler var. Araştırmaya nakliye ya da gıda atıklarından kaynaklanan emisyonlar dahil edilmedi. Ancak beslenme değişikliğiyle iklime olan etkimizi büyük oranda azaltabileceğimize dair iyi bir argüman oluşturdu.