05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 15.08.2025 10:44 | Son Güncelleme: 15.08.2025 11:03

Kısıtlama mı, geri dönüşüm mü? | BM'nin yürüttüğü plastik kirliliği müzakereleri yine sonuçsuz kaldı

Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde yürütülen küresel plastik kirliliği müzakereleri, üretimi sınırlamak isteyen ülkeler ile geri dönüşümü savunan petrol üreticileri arasındaki anlaşmazlık nedeniyle sonuçsuz kaldı
Kısıtlama mı, geri dönüşüm mü? | BM'nin yürüttüğü plastik kirliliği müzakereleri yine sonuçsuz kaldı
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Plastik kirliliğini sona erdirmeyi amaçlayan tarihi bir anlaşmayı geliştirmek üzere yürütülen küresel müzakereler bir kez daha başarısızlıkla sonuçlandı. Birleşmiş Milletler öncülüğünde yaklaşık üç yıldır sürdürülen altıncı tur görüşmelerin perşembe günü tamamlanması planlanıyordu. Ülkeler, çıkmazı aşabilmek için gece boyunca müzakerelere devam etti.

Sınırlandırma mı, geri dönüşüm mü?

Temel bölünme, plastik üretiminin sınırlandırılmasını isteyen 100’den fazla ülke ile odak noktasının geri dönüşüm olması gerektiğini savunan petrol üreticisi ülkeler arasında yaşandı.

Küba delegasyonu, sabahın erken saatlerinde yaptığı açıklamada “Tarihi bir fırsatı kaçırdık ama devam etmek zorundayız” dedi.

Müzakerelerin arka planı

Görüşmeler, plastik kirliliğinin insan sağlığı ve çevre için oluşturduğu risklere dair artan bilimsel kanıtlar üzerine 2022’de başlatılmıştı. Bilim insanları, plastiğin sunduğu faydalara rağmen, parçalanma sürecinde açığa çıkabilecek potansiyel olarak toksik kimyasallar konusunda özellikle endişeli.

Mikroplastikler; toprakta, nehirlerde, havada ve hatta insan vücudundaki organlarda bile tespit edildi.

 Ülkeler geçen yıl Aralık ayında anlaşmaya varmayı hedeflemiş ancak bu hedef tutmamıştı. Son tur görüşmelerin de çökmesi, sürecin daha da geriye gitmesine neden oldu.

Ada ülkeleri adına konuşan Pasifik’teki Palau, “Halkımıza gösterebileceğimiz yeterli ilerleme olmadan eve dönmek zorunda kalıyoruz” dedi. Palau, “Katkımızın minimum olduğu bir başka küresel çevre krizinin faturasını ödemek adil değil” diye ekledi.

Anlaşmazlığın temel hattı

Anlaşmazlığın merkezinde, plastik kirliliğinin kaynağında mı (üretimi azaltarak) yoksa ortaya çıktıktan sonra mı (atıkları yöneterek) çözülmesi gerektiği sorusu var.

Plastiği fosil yakıtlardan üreten büyük petrol üreticileri – başta Suudi Arabistan ve Rusya – plastikleri gelecekteki ekonomilerinin hayati bir unsuru olarak görüyor. Bu ülkeler, sorunun en iyi şekilde atık toplama ve geri dönüşüm altyapısını geliştirmekle çözülebileceğini savunuyor.

ABD plastik üretim sanayisini temsil eden America’s Plastic Makers Başkanı Ross Eisenberg, “Plastikler modern hayat için temel önemde – her şeyde kullanılıyorlar” diyerek önceliğin plastik üretimini sonlandırmak değil, plastik kirliliğini bitirmek olması gerektiğini söyledi. Eisenberg, plastiklerin başka malzemelerle değiştirilmesinin “istenmeyen sonuçlara” yol açabileceğini de ekledi.

Ancak birçok araştırmacı, bu yaklaşımın temelden hatalı olduğunu savunuyor. Küresel geri dönüşüm oranları şu anda yalnızca %10 civarında ve bunun daha da artmasının sınırlı bir potansiyeli var. Imperial College London’dan Atık ve Kaynak Mühendisliği Doçenti Costas Velis, “Oranı %15, %20, %30’a çıkarsak bile çevreyi kirleten ve insan sağlığına zarar veren önemli miktarda plastik kalmaya devam edecek” diyor.

Plastik üretimi 1950’de 2 milyon ton iken, 2022’de 475 milyon tona yükseldi ve ek önlemler alınmadıkça artmaya devam etmesi bekleniyor.

Üretim kısıtlaması isteyenler ve diğer öneriler

Aralarında Birleşik Krallık ve AB’nin de bulunduğu yaklaşık 100 ülke, anlaşmanın üretimi sınırlamasını ve geri dönüşümü kolaylaştırmak için küresel çapta daha tutarlı tasarım kuralları getirilmesini istiyor. Bu, örneğin plastik şişelerin tek renkli olması kadar basit bir düzenleme olabilir; çünkü boyalı şişeler, şeffaf şişelere göre yarı fiyatına satılabiliyor.

Bu yaklaşım, Nestle ve Unilever gibi büyük plastik ambalaj üreticilerinin de üyesi olduğu Ellen McArthur Vakfı liderliğindeki İş Dünyası Koalisyonu tarafından da destekleniyor. Koalisyon ayrıca plastik ürünlere küçük bir vergi ekleyerek geri dönüşüm faaliyetlerini finanse edecek üretici sorumluluğu sistemlerinin uyumlu hale getirilmesini savunuyor. Grup, bu yolla 2040’a kadar ülkelerin gelirinin iki katına çıkarak 576 milyar dolara ulaşabileceğini tahmin ediyor.

'Güçlü bir anlaşma baltalandı'

Ekvador’dan Luis Vayas başkanlığındaki müzakerelerde, Birleşik Krallık grubunun taleplerine daha yakın bir yeni metin sunuldu. AB, bu taslağı “gelecek müzakereler için iyi bir temel” olarak değerlendirdi.

Ancak petrol üreticisi ülkeler memnun olmadı. Suudi Arabistan süreci “sorunlu” olarak nitelendirirken, Kuveyt görüşlerinin yansıtılmadığını söyledi.

Çevre örgütleri ise anlaşmazlığın çökmesini, petrol üreticilerinin kârı gezegenin sağlığının önüne koyması olarak değerlendirdi.

Greenpeace’in Küresel Plastik Anlaşması müzakerelerindeki heyet başkanı Graham Forbes, “Cenevre’de anlaşmaya varılamaması dünyaya bir uyarı olmalı: plastik kirliliğini bitirmek, fosil yakıt çıkarlarıyla yüzleşmek anlamına geliyor” dedi. Forbes, “Hükümetlerin büyük çoğunluğu güçlü bir anlaşma istiyor ancak az sayıda kötü niyetli aktör, süreci kullanarak bu isteği baltalamayı başardı” diye konuştu.

Kaynak: Gazete Oksijen