Tweet’lerin görüntülenme sayıları zaten mevcut olan bir veriydi. Bunun için kullanıcıların biraz efor sarf etmeleri ve tweet istatistiklerini görüntüle butonuna tıklamaları gerekiyordu. Ancak bu yeni özellikle birlikte bu istatistikler, tweet’lerdeki beğeni ve retweet butonlarının hemen yanında yerlerini alacak ve herkese açık olacak. Independent’tan Harriet Williamson, bu özelliğin neden düşündüğümüzden de kötü bir fikir olabileceğini yazdı.
Williamson’a göre tweet’lerin beğeni, retweet ve görüntülenme istatistiklerinin yan yana sıralanması ve tüm dünyanın bu sayıları görebilmesi, isteseler de istemeseler de o tweet’leri atan kullanıcıların omzuna bir yük olarak binecek. "Kıyas, neşenin en büyük düşmanıdır" diyen Williamson, eğlenceli ve değerli gözlemlerinizi paylaştığımız tweet’leri kaç kişinin okuduğunu ve bunlardan kaçının herhangi bir etkileşim vermediğini görmenizin oldukça bunaltıcı olduğunu belirtiyor.
Kronik bir şekilde aşırı düşünenler ile anksiyete bozukluğuna ve düşük özsaygıya sahip kişiler kendi kendilerine “Şu büyük sayılara bak. Bu sayılar attığın tweet’lerin aldığı beğeniler veya retweet’ler değil. Tweet’ini görüp gülünç ve aptal olduğunu, paylaştığın içeriğin değersiz olduğunu düşünenler. Bir daha tweet atarken bunu unutma” diye düşünebilir. 280 karakterlik tweet’lerinizin önemli, komik veya büyüleyici bir şekilde acayip olduğunu düşünmenizin hiçbir önemi yok, zira Twitter’ın yeni özelliği, sizleri bu düşüncelerden vazgeçirecek.
"Bir hata olduğu gerçeğinden kaçamayacaksınız"
Artık tweet’leriniz az etkileşim aldığında bu yeni özellik yüzünden algoritmayı da suçlayamayacaksınız. Bunun bizzat kendinize ait, üzücü ve gülünç bir hata olduğu gerçeğinden kaçamayacaksınız. Kendisini matematikle hiç alakası olmayan biri olarak tanımlayan Williamson, artık yüzde hesaplamaya bile başladığını ifade ediyor: 1000 kullanıcıdan sadece üçü mü en son attığınız tweet’in bir beğeniyi hak ettiğini düşündü? Telefon sinyalinin çekmediği ücra bir yere taşının ve bir daha asla sosyal medyaya dokunmayın! Bir başka kullanıcının, bir siyasetçinin yaşadığı dil sürçmesi veya açıklanan yeni politikalar hakkında belirttiği fikirleri viral oldu ama seninki 50’den de az beğeni alarak sürünüyor. Senin neyin var?
Geçen yıl, sosyal medya platformu Twitter’ı daha tedbirli bir şekilde kullanmaya karar verdiğini söyleyen Williamson, bunun sebebi olarak ise ruh sağlığının olumsuz etkilenmesini gösteriyor. Siyaseti seven bir gazeteci olmasından dolayı ana sayfasının tatlı köpekler veya dizi spoiler’larıyla dolu olmadığını, aksine, kıyamet sonrası hayatta kalanların hayvan ölülerini kemirdiği bir savaş alanına benzediğini söylüyor.
"Gergin ve mutsuz bir yer haline geldi"
Twitter’ı uzun zamandır negatif ve anksiyete tetikleyen bir platform olarak gördüğünü söyleyen Williamson, yeni özelliğin kullanıma girmesiyle birlikte platformun eğlenceli ve zevkli olmaktansa daha da gergin ve mutsuz bir yer haline geleceğini düşünüyor. Sadece yabancıların yazdığı küfürlü cevaplarla değil, sürekli bir kıyas halinde olmak, yetersiz gelmek ve sunması için para almadığı bir performanstan memnun kalmamakla ilgili bir durum olduğunu söylüyor.
Independent editörü Harriet Williamson, 30 saniye önce varlığından haberinizin bile olmadığı bir olay için sinirlenmenize sebep olan, enerjinizi tüketen bu online platformlarda enerjinizi korumanın, yani duygusal sağlığınıza dikkat etmenin imkânsız olduğunu ifade ediyor. Diğer tüm gazeteciler gibi Williamson’ın da işi için Twitter’ı aktif kullanması gerekiyor. Medya ve yaratıcılık gerektiren sektörlerde, sosyal medyada belli bir görünürlüğe sahip olmanın bir ön koşul olduğunun, aksi durumda hiç var olmadığınızın altını çiziyor. Williamson, tweet istatistiklerinin herkese görünür bir şekilde sergilenmektense, sadece tweet sahibinin göreceği biçimde saklı kalmasının daha iyi olacağını vurguluyor.
