Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı başladı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Başkanlığı'nda Meclis Genel Kurulu toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
- Sözlerimin hemen başında 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde demokrasimizin gücüne güç katan tüm vatandaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. 28. Dönem milletvekillerimizi de bir kez daha tebrik ediyorum.
- Meclisimizin her açılışında 103 yıl önceki heyecanı tekrar yaşıyoruz. Yeni yasama yılında teklifleriyle, mualif görüşleriyle milli iradenin üstünlüğü ilkesine bağlılıklarıyla, hizmet verecek tüm milletvekillerine başarılar diliyorum. Sizlerden milli ülkümüz olan Türkiye yüzyılı vizyonuna yakışır fiili eserler bekliyoruz.
- TBMM'nin ilki milli mücadele, ikincisi 15 Temmuz olmak üzere iki defa gazilik ünvanıyla şereflendi. Dimdik ayakta kaldı. Daima milletin safında yer almayı başarmış bir kurum olarak tüm parlamentolar içinde özel bir yerde bulunduğuna inanıyoruz.
- Tarihe baktığımızda geniş bir coğrafyada kurulun Türk devletlerinin ilk asrına gücünün zirvesinde girdiklerini görüyoruz. Cumhuriyet'imizin önünde daha uzun bir yol olması bize yapacak çok işimiz olduğunu gösteriyor.
- Maziden atiye kurduğumuz köprüyü ne kadar sağlam tutarsak Türkiye yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme gayretimiz de o kadar güçlü olacaktır.
- Şimdi önümüzdeki yeni bir hedef var. Bu da ülkemizi yeni bir sivil bir anayasaya kavuşturmaktır. Türkiye'yi 12 Eylül'de darbe yönetiminin milletimizin sırtına sardığı anayasa kamburundan kurtulmak hepimizin sorumluluğudur.
- Bu anayasanın 2023'ün Türkiye'sini taşıyamadığı gerçektir. Esasen yeni anayasa meselesi 10 seneyi aşkın süredir, ülkemizin ve meclisimizin gündeminderdir. Yarım kalmış olsa da bu konuda atılan adımlar oldu. Cumhur İttifakı olarak 2021 yılında kendi hazırlıklarımızı yaptık. Diğer partileri de kendi hazırlıklarını yapmaya davet ettik. Maalesef bu samimi davetimiz yanıt bulmadı.
- Tüm partileri, tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.
- Türkiye 6 Şubat'ta ortak bir acıyla güne uyandı. 11 şehirde 14 milyon insanı etkileyen, 50 bini aşkın can kaybına yol açan bu deprem yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir. Elbette kimi aksaklıklar, gecikmeler olmuştur. Belki hala da vardır. Ancak milletimizin bu felaket karşısında gösterdiği dayanışma asırlar boyunca tüm insanlığa örnek gösterilecektir.
- Yakında inşası tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine tahsisine başlıyoruz. Eylül'ün ilk haftası açıkladığımız OVP'deki önceliklerimizin başında da deprem bölgesindeki yaraların sarılması yer alıyoruz. Depremin ülkemize toplam maliyetinin 105 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Böyle bir mevla gelişmiş ekonomiler dahil tüm ülkeler için çok büyük bir yüktür.
- Üstelik Türkiye ekonomide de ciddi mücadeleler yürüten bir ülkedir. Ülkemize yöneltilen her saldırı da ekonomik hesaplarda var. Buna bir de Covid-19 ve savaşın ekonomik etkileri etklenince sonuçlar daha da ağırlaştı.
- Enflasyon oranları dünyanın her yerinde son 60-70 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Gelişmiş ülkeler dahil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz.
- Amacımız bu hassas dönemde ülkemizi en az kayıpla, arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.
- Bölücü terör meselesini sınırlarımız içinde büyük ölçüde çözdük. Sınırlarımız dışındaki varlığını da ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan tamamen çıkartmak istiyoruz. Bu çerçevede son yıllarda elde ettiğimiz tarihi, siyasi ve askeri başarıları yeni kazanımlarla daha da ileri taşımak için elimizden geleni yapıyoruz.
- Son terörist bertaraf edilene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu sabah Emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşların huzuruna ve güvenliğine kasteden alçaklar emellerine ulaşamamışlardır asla da ulaşamayacaklardır.
- Olaya müdahale esnasında yaralanan polislerimize Allah'tan acil şifalar diliyorum, Ankaralı kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. "Bir gece ansızın gelebiliriz" sözü kulaklardan hiç eksik olmasın.
- 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği'nden bir beklentimiz yok. Bize uyguladıkları vize zorunluluğunu kaldırıp kendi yanlışlarından dönmezlerse bizden siyasi, askeri her türlü desteği almayı kaybederler.
- Artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa işin o tarafı da kendi bilecekleri vardır. Biz Kopenhag kriterlerini gerekirse Ankara kriteri yapar yine yolumuza devam ederiz.
- Son 21 yılda hak ve özgürlükler konusunda hayata geçirdiğimiz, sessiz devrim olarak nitelenen tüm reformları milletimiz en iyisine layık olduğu için yaptık. AB'ye rağmen sabırla bu günlere getirdiğimiz tam üyelik sürecimizde yeni dayatmalara tahammülümüz kalmadı.