DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında TUSAŞ’a yönelik yapılan terör saldırısına açıklamalarda bulundu. Doğan "Türkiye toplumunun çözümü konuştuğu ve diyalog ihtimalinin belirdiği bugünlerde böylesi bir saldırının olmasını manidar buluyoruz" dedi. Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük hava saldırılarına ilişkin DEM Parti MYK tarafından açıklamaları hatırlatan Doğan, tüm tarafları diyalog ve barışçıl çözüm yollarını benimsemeye çağırdı. "Kürt meselesinin insanlık sorunu olarak ele alınması gerektiğini, bu konuda yeni bir yol açma" çağrısında bulunan Doğan, şu görüşleri dile getirdi:
"Biz DEM Parti olarak tekrar çağrımızı yineliyoruz. Gelin bu yeni yolu hep beraber açalım. Yıllardır yok sayılan, inkar edilen, görmezden gelinen bir güvenlik sorunu olarak ele alınan taktiklerle çöktürme planlarıyla çözülebileceği sanılan Kürt sorunu adeta bir insanlık sorunu olarak karşımızda duruyor. Türkiye’nin son günlerde en önemli gündemlerinden biri haline geldi. Yine günlerdir tartışılıyor, özellikle bizim yaptığımız son açıklamalardan sonra sanki ilk defa söylüyormuşuz gibi sanki 1 Ekim sonrası DEM Parti ve DEM Parti seçmenlerinin veya Türkiye kamuoyunun gündemine ilk defa geliyormuş gibi neden Öcalan sorusuna yanıt arayanlara da buradan DEM Parti olarak bir kez daha yanıt verelim. Neden Öcalan? Çünkü ömrünü Kürt meselesinin demokratik çözümüne adamış birinden bahsediyoruz. 25 yıldır bir ada hapishanesinde tutuluyor. 44 aydır ağır tecrit altında yani mutlak bir iletişimsizlikte tutuluyor. Milyonlar kendisi ile ilgili 'irademdir' diyor. Yani milyonların ‘iradem’ dediği bir liderden bahsediyoruz. 90’lı yıllardan beri gerçek ve kalıcı bir barış arayışında olan Öcalan’ın Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümünde oynayacağı rol alacağı inisiyatif, üstleneceği sorumluluk hayati bir önem taşıyor. Biz bunu 1 Ekim’deki el sıkışması sonrasında ilk kez ifade etmedik. Bu 1 Ekim gelişmeleri ve tartışmalarından bu yana gündemimize aldığımız bir konu değil."
DEM Parti Şanlıurfa Miletvekili Ömer Öcalan'ın ile Abdullah Öcalan arasındaki görüşmeye de dikkati çeken Doğan, Öcalan’ın ilettiği mesaja ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Doğan, şöyle devam etti:
''3 satır 3 cümle gibi görünen bu mesaj, kendi içinde pek çok mesajı barındırıyor. Birincisi tecridin devam ettiğini bizatihi kendisi ifade ediyor. İkincisi koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi bir zemine çekecek teorik ve pratik gücü olduğunu söylüyor. İmralı hazır, Öcalan hazır. Peki devlet hazır mı? Buradan soruyoruz DEM Parti olarak. Demokratik siyaset hazır, Öcalan da hazır, bu koşulları oluşturmaya tecridi ortadan kaldırmaya Kürt meselesini demokratik çözümü için hukuki ve siyasi zeminini oluşturmaya devlet hazır mı? Sıra bu çağrıyı yapan ve çağrıyı destekleyenlerde. Söz söylendi bir kere artık bu sözü hayata geçirme zamanı. Ötelenemez, ertelenemez geciktirilemez bir söz söylendi. Söylenen sözün kritik olduğunu, önemli olduğunu biliyoruz, görüyoruz ve duyuyoruz. Ama gereklerini de yerine getirmek konusunda tarihsel sorumluluğumuz gereği tekrar bir çağrıda bulunuyoruz. Kendisinin sağlık durumuyla ilgili birtakım spekülatif haberleri hep beraber takip ediyoruz. Bunu da tarihsel sorumluluğumuz gereğiyle kamuoyu ile açık bir biçimde paylaşmak isteriz. Öcalan’ın sağlığı yerinde.
'Partimiz sorumluluk üstlenmeye hazır'
Barışı inşa etmek, hele hele tarihsel ve kalıcı, onurlu ve adil bir barış inşa etmek istiyorsanız; demokratik bir çözüm kanalı, sahici bir müzakere ve diyalog kanalı açmak istiyorsanız bunun savaşmaktan çok daha zor olduğunu biliyoruz. O yüzden biz bu gelişmelere yapılan açıklamalara çok büyük bir titizlikle yaklaşıyoruz. Bir daha söylüyoruz; partimiz verdiği mücadele ile demokratik çözüm çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye rol almaya inisiyatif geliştirmeye dün olduğu gibi bugün de hazır. Şunun bilinmesini isteriz ki Kürt meselesinin demokratik çözümü; Türkiye’nin demokratikleştirilmesi kalıcı bir barışın ortaya çıkabilmesi için DEM Parti çatısı altında ya da dışında karşı karşıya gelebilecek aktör yoktur. Kimse bunun için heveslenmesin. Kürt siyasetindeki tüm aktörler; geliştirilebilecek bir demokratik çözüm sürecinde Öcalan muhataplığında, oluşturulabilecek kendisinin ifade ettiği gibi hukuki ve siyasi zeminde aynı sorumlulukla yaklaşmaya hazır. Bu sorumluluğu göstermeye hazır. Hiç kimse öyle kalkıp sanki Kürt siyasetinde karşı karşıya gelebilecek aktörler varmış gibi iştah kabartmasın. Çünkü geçmişten bugüne bu konudaki bütün girişimler boşa çıktı. O yüzden hiç bununla enerji ve zaman kaybetmeye gerek yok. Tekrar ediyorum; DEM Parti olarak diyoruz ki Öcalan hazır. Mesajını vermiş. Demokratik siyaset de hazır. O halde sıra bu çağrıyı yapanlarda ve bu çağrıyı destekleyenlerde. Ortadoğu’da savaş büyürken, Kürt sorununun diyalog ve demokratik müzakere yolu ile çözümünden başka bir seçenek yok."