21 müştekinin olduğu ve yaklaşık 50 milyon dolarlık dolandırıcılık yapıldığı iddiasıyla açılan sahte fon davasında tutuklu iki sanık var. Biri Denizbank Büyükdere Şube Müdürü Seçil Erzan, diğeri de Çorlu’da galeri işleten ve Erzan ile tanışıklığı yıllar öncesine dayanan Ali Yörük.
Davanın iddianamesinde, Erzan’ın Yörük’e parayı İstanbul’da elden verdiği ve ardından da Yörük’ün Çorlu’ya gittiği yazıyor. Emniyet birimleri tarafından yapılan araştırmada da Yörük’ün defalarca yurtdışına çıkıp 24 saat içinde tekrar geri döndüğü bilgisi de dosyada yer aldı. Hatta bazı müşteki avukatları tarafından Yörük’ün davanın ‘kara kutusu’ olduğu da iddia edildi. İkinci duruşmada Erzan’dan sonra Yörük de ifade verdi. İşte Yörük’ün ifadesi:
Ben de mağdurum
“Seçil hanım benim dürüst bir adam olduğumu biliyor. Benim işten ayrılacağımı duyunca çok üzüldüğünü söyledi. Ben burada aslında mağdurum. 9 aydır neden yatıyorum, onu da bilmiyorum. Tefeci olayını kendisi senaryo olarak üretti. Her yer tefeci, her yer tefeci. Tefeci olsa beni rahatsız etmezler mi? Bana parayı ödemiş olsa ben Seçil'in yanına bile yaklaşmam tekrardan. Ben Seçil'in bana para verdiğini kabul etmiyorum.”
Güvenip, para verdim
Yapı Kredi, Akbank'tan kredi çektim, arabamı sattım, borsada THY, ASELSAN kağıtları vardı; hepsini sattım. Ben bu sisteme böyle para getirdim. Başkasından para getirmedim. Av. Gümülcineli o parayı verdi, ben de tanık olarak imzaladım ama parayı ben getirmedim. Ben "Böyle bir sistem var. Kazananlar var ama ben teslim almadım henüz para" dedim. Ben sadece o Seçil hanımı tanımadığı için şahit olarak imza attım. Seçil, Nuri abi bu sistemden kazandı. Benim patronum böyle bir işin içindeyse ben de güvenip verdim. Parayı arabaya koyuyorum, sonra 100 metre ileride Seçil'in gümüş arabası var, oraya koydum. Ben para almadım. 1.8 milyon dolar alacaklıyım. Artı verdiğim 10 milyon dolar. Beni her çağırdığında parayı teslim edip gittim ben, hiç para vermedi.
Erzan, Bozcaada’daki evi sordu
Yörük’ün bu ifadesinden sonra Seçil Erzan başta olmak üzere mahkeme heyeti ve avukatlar soru yöneltmeye başladı.
Erzan: Hasan Esdal'dan alınan para nereye gönderdi, bunun sorulmasını istiyorum. Bozcaada’daki evin üstünde 3 ipoteği nasıl yaptı, bilmiyorum. Ali yaptı, hiç görmediğim bilmediğim insanlar. O kişilerin hesaplarından paralar kime geçmiş onun da araştırılmasını istiyorum.
Müşteki vekillerinden biri araya girdi: Seçil Erzan bir bankacı. Buradaki bütün hukukçulardan daha iyi biliyorlar bankacılar ipoteği. Nasıl oluyor da Seçil Erzan kendi evinin üstündeki ipoteklerin kimin üstüne, ne için yapıldığını bilmiyor?
Yoldan geçen, sıradan biriyim
Epözdemir: Bir yazışma var. Seçil Erzan diyor ki Asiye hanıma, havaleyi Ali Yörük’e yaparsın diyerek talimat veriyor.
Ali Yörük: Seçil Hanımın her işi telaşlı her işi acele. Ben seni çağıracağım deyip paketleyip gönderiyor.
Hakim: İnci Çeviker, Arda Turan, Emre Çolak, ben 3 kişi tespit ettim parasını taşıdığınız arabaya. Başka kimler var?
Ali Yörük: Ben yoldan geçen sıradan bir vatandaşım. Neden o paraları bana veriyor bilmiyorum. Ben sadece yardımcı olmaya çalıştım paraların taşınmasına.
Epözdemir: Biz de anlamıyoruz yoldan geçen birinin çağrıldığını. Bir de ta Çorlu'dan geliyorsunuz bunun için değil mi? Diyelim ki Seçil Erzan bu banka müdürü değil de kuaför olsaydı, insanlar kurumsal güvenle bu parayı verir miydi? Siz iki defa tanık olmuşsunuz paranın verilişine.
Ali Yörük: Suç olduğunu düşünebilir misiniz, bankada, kameraların olduğu; müdür, müdür yardımcısı olan yerde. Güvenirsiniz.
Para hiçbir zaman Çorlu'ya gitmedi
Müşteki avukatı: 2 Aralık'ta Arda’dan para alınıyor. Arabaya para bırakılıyor, böyle söylüyor sanık. HTS (cep telefonu sinyal kaydı) kaydı kesintisiz şekilde Çorlu'ya kadar gidiyor. Seçil Erzan da saat 11’e kadar bankada görünüyor. Emre Çolak'ta da kayıtlar kesintisiz şekilde Çorlu'ya kadar gidiyor. Diğerlerinde de... Geçen duruşma, "Ben Seçil Erzan'la çok fazla görüşmüyordum" dedi. Kayıtlarda sabahtan gece yatana kadar mesajlaştıklarını görüyoruz. Bu hikayede herkesin bir tek odak noktası var: Seçil Erzan. Geçen duruşmadaki beyanını yine tekrar ediyor mu, az görüştüğüne dair?
Ali Yörük: Son 15 yıldır benimle çok yakın olan, benim telefonumdan sevgilisiyle konuşan biri benden kopmuş olabilir mi? İstanbul'a geldikten sonra da işim bitmiş, evime Çorlu'ya gitmişimdir. Ama para hiçbir zaman Çorlu'ya gitmedi. Seçil Hanım'ın arabasına gitti.
İmza taklit edildi iddiası
Erzan’ın avukatı Karaaslan: Türkay Gümülcineli ile Seçil tanışıyor mu?
Ali Yörük: Tanımasa niye para versin?
Erzan’ın avukatı Karaaslan: O ipotek verilirken, şahit olduğunuz evrak imzalanırken Fatma Erzan orada mıydı?
Ali Yörük: Tanımıyorum.
Erzan’ın avukatı Karaaslan: Seçil Erzan'ın engelli annesi.
Ali Yörük: Orada mıydı hatırlamıyorum.
Erzan’ın avukatı Karaaslan: İmzası var kadının. 1/4 payına ipotek konulmuş, diyerek Ali Yörük'ün Seçil Erzan'ın annesinin imzasını taklit ettiğini iddia etti.
Arda Turan’ın avukatı: Fatma hanımın tapuya gidişi yok ve bir kez değil; defaatle ipotek tesis edilmiş sahte imzayla…
Erzan’ın avukatı Karaaslan: Yurtdışından biriyle yazışıyorsunuz. Seçil tutuklandıktan sonra "Karı patlamış" diye yazıyorsunuz. Kimdir bu bahsettiğiniz?
Ali Yörük: Hatırlamıyorum.