Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneğinin, Ankara'da bir otelde düzenlenen 2. Büyük Kongresi'ne katıldı. Burada konuşan Dervişoğlu, muhalif saflarda bile "dayatmacı" tavırlar gördüğünü belirterek, siyaset yapacak olanların böyle bir davranışa hakkının olmadığı değerlendirmesinde bulundu.
Seçmenin de artık siyasetçiye güvenmediğini söyleyen Dervişoğlu, bu durumu değiştirmek zorunda olduklarını ifade etti.
"Herkesin milliyetçiliğe dair ahkam kestiği yerde Türk milliyetçilerinin siyasetten uzak durması, küsmesi, darılması, gücenip gitmesi kabul edilemez" diyen Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, bütün Türkiye'yi kucaklayan bir anlayışın sahipleriyiz. Temsilimize sahip çıkmadığımız için yıllardır Türk kelimesine alerji duyan, Türklerden başka herkesin çıkarını düşünen insanlar ülkemizi yönetme fırsatı buldu. Bu yüzden sizden en büyük talebim konuşmanızdır. Türk milliyetçileri konuşmalıdır"
Bu kötü gidişata hep birlikte 'hayır' diyeceğiz
Sorunların çözümünün yönetmekten geçtiğini vurgulayan Dervişoğlu, yönetebilmek için siyasetin içinde bulunmak ve iktidar talep etmek gerektiğini söyledi. Dervişoğlu, salondakilere mutlaka bir partide siyaset yapmaları konusunda çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:
"Çünkü 12 Eylül'den sonraki dönemde bize öyle bir depolitizasyon süreci yaşattılar ki aileler çocuklarını üniversitelere giderken, 'Sakın ha kızım, oğlum siyasete bulaşma' diye uyardılar. O dönem, bugün iş başında bulunanların çok işlerine yaradı. Onlar için tanzim edilmiş, kendi fikirlerine uygun bir nesil yetiştirmek ve kendi mantıklarına uygun bir düzen oluşturmak için, Türkiye'de birtakım müdahalelerin emperyalist güçler tarafından planlandığı süreçte Türk'ü ve Türk milliyetçilerini oyunun dışında tutmaya çaba sarf edenlerin senaryolarına alet olunduğu dönemler yaşandı"
"Türkiye'yi düzeltecek, tertemiz Türkleri yeniden mutlu, güvenli, huzur içinde ve müreffeh bir yaşama kavuşturacak yegane siyasetin temsilcisi olmaya da bir Türk milliyetçisi olarak devam edeceğim" ifadesini kullanan Dervişoğlu, şu görüşleri paylaştı:
"Bu kötü gidişata hep birlikte 'hayır' diyeceğiz. Yapılması gerekenin yapılması, inşa edilmesi icap edilenin de inşası için üzerimize düşen bütün sorumluluğu yerine getireceğiz. Ben size 'Düşün peşime' diyemem ama size söz veriyorum, siz bana derseniz ki 'Düşün peşimize', sonuna kadar sizlerle beraber olmaya devam edeceğim"
