CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısındaki konuşmasından önce CHP'ye üye olan dördüzlere ve İYİ Parti'den istifa eden Bahadır Erdem'e rozetlerini taktı. Erdem "3 kız babası bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hayatım boyunca hep doğruları ve gerçekleri savundum. Bunları Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu, kurucu değerlerinin hepimize verdiği güçle yaptım. Beni aranıza kabul ettiğiniz için, hepinizle birlikte Türkiye'de adalet ve hukukun yeniden parlaması için, eşitlik gelmesi için, kadın haklarının erkeklerle eşit olabilmesi ve her zaman daha da yükselmesi için ve milletimizi mutsuz eden tek adam rejimini sonlandırmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" dedi.
Özgür Özel'in TBMM grup toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar:
- Bu salondaki herkes, bu partideki herkes Deniz'in kardeşidir. Tam bağımsız Türkiye yolu CHP yoludur. Deniz, Filistin dedi. Deniz Gezmiş'in yolundan gidip tam bağımsız Türkiye'nin yolundan giden Özgür Özel değil, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'dir.
- Barış Terkoğlu’na iki yıl hapis cezası verildi. FETÖ yargıya hakimken ceza alıyorlardır. Güya FETÖ temizlendi. Hala ceza alıyorlar. Akın Gürlek seyyar giyotindir, adaletin katilidir. Adaletin giyotini olan birisi Adalet Bakan yardımcısıdır. Gürlek şunu bilsen ne Terkoğlu ne Pehlivan yalnız değildir.
- 1 Mayıs'ta AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. O gün birileri Anayasa'ya uymadılar. Orada bulunanlar, itiraz edenler karşısında kendileri de birer emekçi olan polisimizle karşı karşıya getirildi. 49 yurttaşımız 1 Mayıs günü yaşananlar üzerine önce gözaltına alındılar ve tutuklandılar.
- Bir tarafta Anayasa Mahkemesi kararına direnen kanunsuz emrini verenler, karşılarında gösteri ve toplantı kanununa uymadı diye gençleri tutukluyorlar.
- Gösteri ve yürüyüş hakkı kanuni haktır, onu engelleyip kanunlara uygun değil diye hapse atıyorsun. Bir an önce bu orantısız tutuklama tedbirinin kaldırılmasını, gençlerin serbest bırakılmasını istiyoruz.
- İktidarın kötü ekonomi yönetimi, emekçiye, memura büyük bir çöküş yaşattı. Hayat pahalılığını, artan enflasyonu hep birlikte yaşıyoruz. Kira sorununun en yüksek olduğu kent Avrupa kentleri arasında İstanbul.
- Türkiye'de KDV oranı yüzde 20. Yüzde 10'luk ve yüzde 1'likler listelerin ilanıyla oluyor. Şimdi birtakım hazırlıklar var. Pandemide yüzde 18'den 8'e inen şu an yüzde 10 olan vergi, liste oyunuyla KDV 10'dan 20'ye çıkarılıyor. 'Seçim öncesi KDV artışı planlamıyoruz' lafının hile olduğunu, vatandaşın cebine Mehmet Şimşek'in doğrudan el attığını ifade etmek istiyorum.
'Asgari ücretin bugün 21 bin 800 lira olması lazım'
- Fabrikatörle işçi, aynı vergiyi ödüyor. Bu adaletsizliğe isyan ediyoruz. Bu kadar zengin, bu kadar patron, bu kadar holding toplam verginin 10'da birini verirken bu kadar yoksul yüzde 90'ını veriyor.
- Bu adaletsiz düzene isyan ediyoruz, isyan ediyoruz, isyan ediyoruz. Emekli maaşı 1872 lira kaybetti. Artık eğer enflasyon düzeltmesi yapılsa asgari ücretin bugün 21 bin 800 lira olması lazım.
- Ama birileri para bulamamayı bahane ediyor. Emeklinin sesini duymuyorlar. Şimdi onlarla birlikte olma zamanıdır. Bütün emeklileri ve onlara destek vermek isteyen herkesi 26 Mayıs Pazar günü Ankara'daki Büyük Emekli Mitingi'ne davet ediyorum.
- Dün genel merkezimizde çok kıymetli konuğumuz vardı. Rahmetli Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve arkadaşını kabul ettik. Çıkan iddianameden duydukları hayal kırıklığını anlattılar. Genel başkan olduğumda aramıştım. Sayın Ayşe Ateş, bizim kullandığımız özenli dile teşekkür ederek bundan sonra hukuki ve her anlamda görünür desteğimizden memnun olacağını söyledi.
- Biz de kendisine onun yüreği soğuyana kadar, evlatlarının babasının kanı yerde kalmayana kadar arkasında olduğumuzu söyledik. Bir kez daha bunu ifade ediyoruz.
- İddianame doğası gereği savcının basında olmayan imkanları olduğu için iddianame bilinenin hep ilerisindedir. İddianame ile yeni gerçekler, yeni zanlılar ortaya çıkar.
- İddianame gerçeğe atılmış adımdır ve onu hepimiz adına savcılar yapar. Bütün gazeteciler iddianameyi okuduğunda iddianamenin kendilerinin gerisinde olduğunu gördüler.
- Bu iddianamenin iade edilmesi, asla kabul edilmemesi, böyle bir iddianameyle yargılamaya başlanmaması gerekmektedir. Ayşe Ateş'in adalet yürüyüşü, hepimizin adalet yürüyüşüdür.
"Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir"
- Türkiye Yüzyılı Maarif Planı diye bir çalışmanın asla kabul edilemez olduğunu söylemiştim. '10 yılda hazırladık' diyorlar, 7 gün süre veriyorlar. 'Bu süreyi uzatın, yetmez' dedik. Bütün partiler, kendilerinin temasta olduğu sendikaları, dernekleri çağırsınlar.
- Eğitimciler, akademisyenler olmadan, veli dernekleri olamadan, öğrencilerin katılımları alınmadan bu iş olmaz dedik, dinlemediler. Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir dedik. Katılımcı olmalısınız.
- Bugüne kadar sesimizi duyuramadık. 7 gün yetmez dedik, çıkmış Milli Eğitim Bakanı '10 günde görüşlerini bildirsinler' diyor. Evlatlarımızın, AK Parti’nin, MHP’nin oy verenlerinin de evlatlarının üzüldüğü bu yalan yanlış eğitim sistemine hadi 'yüzde 50 zam yaptım' deyip gülüyor.
Devlet Bahçeli ile görüşme
- Sayın Bahçeli'ye ve onun şahsında MHP'nin tüm üyelerine teşekkür ediyorum. Kendisiyle verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Hem ev sahipliği, hem fikir alışverişleri hem de kıymetli aktarımlar için kendisine teşekkür ediyorum.
- Yapılan görüşmelerden sonra eğer ortak bir açıklama yoksa görüşme taraflardan kendi ifadelerini paylaşabilecekleri ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir.
- Erdoğan görüşmesi için 'Efendim, görüşmede ne konuştunuz?' Tutulan notlar partinin arşivine girmiştir. Benden sonra görev yapacak genel başkanlarımıza aktarılmak üzere muhafaza edilmiştir.
- Kayıt dışı siyasete itiraz eden anlayışımızla tüm gurubumuzla paylaşılmıştır. Ancak biz neler söylediğimizi söyledikten sonra ne cevap aldığımızı söylemek bizim işimiz değildir. Ancak onu beklemek ve izlemek, beklenti içinde olmak bizim pozisyonumuzdur.
- Sayın Bahçeli ile yaptığımız görüşmeden sonra sayın Bahçeli 'Açıklama yapabilirsiniz' demesine rağmen kendisini ayakta bekleterek açıklama yapmayı doğru bulmadım.
- Ancak Sayın Bahçeli ile seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz, tebriklerini kabul ettiğimiz, bundan sonraki sürece dahil olarak da son derece yapıcı bir şekilde bunları değerlendirdiğimizi paylaşabilirim.
- Dış politikada Filistin ve Kıbrıs başta olmak üzere dış politikayı hangi gözle gördüğümüzü paylaştık. Yurt dışında Türkiye'nin partisi olduğumuzun altını çizdim.
-
Kendisinin de daha önce seçimlerden önce paylaştığı gibi, 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığı noktasında görüşlerimizi ifade ettik. Asgari ücretin eridiğini, temmuzda zam yapılmamasının neden olacağı sıkıntıyı, temmuz zammının sadece küçük işletmelerin sırtına bırakılmayıp, bu konuda devletin yapması gerekenler konusunda her ikimizin de birer milletvekili genel başkan olarak üzerimize düşenleri hatırladık.
-
28 Şubat davasının mağdur tutuklularından, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasından duyduğumuz endişeye kadar kendilerine görüşlerimizi ifade ettik. Kendilerinin olumlu katkılarını ve farklı düşündüğü noktaları not aldık.
Genel seçimlerde aday olacak mı?
- 'Bu pazar milletvekili seçimi olsa oyunuzu kime verirsiniz?' diye sorulduğunda CHP'nin birinci parti olmadığı hiçbir anket yok.
- Gelecek seçimler için şimdiden aday tartışması başlatılması çelme takmaktan başka bir şey değildir. Hiçbir arkadaşımızın bu tartışmalara dahil olmasını doğru bulmam, bundan sonra da istemem.
- Gönlümüzdeki adayı gönlümüzde tutarak, gönüllerimizdeki ortak duyguyu ön plana çıkarmak lazımdır. Günü gelince CHP'nin bir adayı olacak. O aday CHP'nin seçilmişleriyle, üyeleriyle; halkın sesini dinleyerek, bilimsel yöntemlerden yararlanarak CHP'nin grubunda kararlaştırılarak, bu seçim başarısı nasıl geldiyse öyle belirlenecektir. Kimsenin şüphesi olmasın.
-
Kendi adaylığımı dayatmak, birilerinin tükenmekte olan iktidarına yardım etmek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun. Bundan sonraki süreçte hepimizin ortak doğrusu bu parti için omuz omuza, bu partinin hiçbir değerinden korkmadan, popülerleşeni kıskanmadan, güçleneni destekleyerek, bu partiyi güçlendirmek boynumuzun borcudur.
