Türkiye'nin güneydoğusundaki şehirleri yerle bir eden ve 44 binden fazla kişinin ölümüne neden olan depremler, yetkilileri, depreme eğilimli ülkenin Türkiye'nin yoğun nüfuslu, kuzeybatı sanayi merkezindeki benzer bir sarsıntıyla nasıl başa çıkabileceğini yeniden düşünmeye sevk etti.
16 milyon nüfusu ile Türkiye’nin en büyük şehir ve ülkede ticaretin kalbinin attığı yer olan İstanbul, ülkeyi boydan boya geçen fay hatlarının yakınında bulunuyor. 1999’da kuzeybatıda üç ay arayla meydana gelen iki depremde yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybetti. Jeologlar bir deprem daha olabileceğini söylüyor.
Dünya Bankası'nın Pazartesi günü yaptığı tahmine göre, 6 Şubat depremleri yaklaşık 34 milyar dolarlık fiziksel hasara yol açtı ancak toplam yeniden inşa ve iyileştirme maliyetleri iki kat daha yüksek olabilir. Güneydoğu bölgesi, Türkiye'nin kuzeybatısından daha küçük olmasına rağmen oldukça büyük bir imalat sektörüne sahiptir.
"Devlet bunu milli güvenlik sorunu olarak görmeli"
Stratejik Boğaz yolu üzerinde yer alan dünyanın mega şehirlerinden biri olan İstanbul'da Şubat ayında meydana gelen deprem ölçeğinde bir sarsıntı ortalığı kasıp kavurabilir ve bu nedenle daha fazla hazırlık gerektirebilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Genel Sekreter Yardımcısı olan Buğra Gökçe, “Burası Türkiye’nin sanayi merkezi. Burada bu büyüklükteki bir yıkım, ülkenin yıkımına yol açabilecek çok daha vahim sonuçlara yol açabilir” dedi. Belediyenin deprem risk yönetiminden sorumlu olan Buğra, “Devlet bunu bir milli güvenlik sorunu olarak görmeli ve burada önceklendirerek kaynak ayırmalı” diye konuştu.
Seçimin kilit konuları olacak
Bu ay meydana gelebilecek depremler ve İstanbul çevresindeki kuzeybatı Marmara bölgesinde büyük bir depreme hazırlık konusu, Türkiye'nin Haziran ayına kadar gerçekleştirmesi planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin kilit konuları olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yirmi yıllık iktidarı, bir inşaat patlamasıyla tanımlandı. Gelecek seçimlerde, şimdiye kadarki en büyük siyasi meydan okumasıyla yüzleşmesi bekleniyor. Erdoğan, son depremlerde 180 binden fazla bina yıkıldıktan sonra on binlerce evi yeniden inşa etmek için hızlı bir kampanya sözü verdi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun rakamlarına göre, Marmara bölgesi 25 milyon kişiye ev sahipliği yapıyor ve 2021 itibarıyla ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 40'ından fazlasını oluşturuyor. Bölge, çimento, tekstil, otomotiv ürünleri ve petrol gibi ürünler üreten birçok fabrikaya ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda bu bölge, çok sayıda ticari ve yolcu limanı ve Karadeniz ile Akdeniz'i birbirine bağlayan İstanbul Boğazı ile uluslararası ticaret için bir geçiş kanalıdır.
"Tüm kurumların seferberliğine ihtiyacımız var"
Türkiye, birkaç aktif fay hattı üzerinde yer almakta ve bu da onu büyük depremlere yatkın hale getiriyor. Kuzey Anadolu fay hattının bir kolu, İstanbul'un güneyinde Marmara Denizi boyunca uzanıyor. Uzmanlar, 1999 felaketinden bu yana kamuoyunda periyodik olarak tartışılan bir konu olan İstanbul'un büyük bir depreme hazır olup olmadığına bir kez daha dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Gökçe’ye göre önlemler sistematik olarak alınsaydı son 25 yılda bina standartları iyileşebilirdi ama bunun için ülke çapında bir çaba gerekiyordu. Buğra, "Devletin tüm kurumlarının seferberliğine ihtiyacımız var. Politikaları dönüştürmemiz gerek ve bunu önümüzdeki 5-6 yıl içinde yapmamız gerekiyor" dedi. 1999'dan beri İstanbul, çoğu Erdoğan'ın yönetimi altında olmak üzere hızlı bir kentleşme dalgasına maruz kaldı. 2018'de hükümet, mühendislerin ve mimarların hayatları tehlikeye atabileceği konusunda uyardığı kayıt dışı inşaat işlerini yasallaştırmak için Türkiye genelinde bir imar affı çıkardı.
Hükümet, güvenlik standartları konusunda yeteri kadar sert davranmadığı yönündeki eleştirileri reddediyor ancak geçen hafta Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin artık affı uygulamaması ve standart altı inşaatlara ilişkin cezaları gözden geçirmesi gerektiğini kabul etti. İstanbul belediyesini, geçmişte Erdoğan'la çatışan ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine potansiyel rakip olarak görülen ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yönetiyor.
"Altyapı çalışmaları da genişletilmeli"
Buğra, İstanbul'u vuracak depreme yönelik hazırlıkların sadece binaların değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi ile sınırlı kalmaması, enerji ve su akışının sağlanması için altyapı çalışmalarına da genişletilmesi gerektiğini söyledi. Buğra, “Güneydoğudaki depremden bu yana, İstanbul belediyesi bina dayanıklılık değerlendirmeleri için 100 binden fazla başvuru aldı ve bu da web sitesinin çökmesine neden oldu” dedi.