Soru: Merhaba. Çok sevdiğim babamı yakın zamanda kanserden kaybettim. Son zamanlarında hep yanındaydım. Şimdi ise o yok ve özlüyorum. Ne okuyabilirim? Sedat Palut Sevgili Sedat, gözün torbası yok ki doldurasın derdi bir aile büyüğümüz. Bir insanı ne kadar çok görürsek görelim, seviyorsak doyamıyoruz. O hep hayatımızda olsun istiyoruz. Hele ki anne baba kadar kuvvetli bir bağ asla kopmasın, çocukları olarak yaşamaya devam edelim arzusundayız. Belki de büyümek istemediğimizden… Onlar var olduğu sürece kendimizi daha bir güvende hissettiğimizden… Ama bir şey diyeyim mi, sizin acınıza hiçbir şekilde merhem olamam ama en azından yine de çok şanslı olduğunuzu fark etmenize belki yardımcı olabilirim. Etrafımda babasını kötü, hatta nefretle hatırlayan ya da onunla bir gün dahi geçirmek istemeyen o kadar çok erkek var ki. Her baba oğul arasında olabilecek meselelerini çözememiş bu baba yarasına sahip erkeklerin, sonraki yaşantılarında iş hayatlarından sosyal hayatlarına çok fazla sorun yaşadıklarını görüyoruz. “Ana baba-çocuk ilişkisi sorunu davranışsal, bilişsel ya da duygulanımsal alanlarda işlevsellikte bozulmalara yol açar” diyor tam olarak tanı kılavuzumuz. Belki de bana kızacaksınız ama onu özlediğiniz için şanslısınız. Hele ki bu duyguyu böyle paylaşabildiğiniz için daha da… Şüphesiz bu da babanızın size bir hediyesi. Şimdi size baba-oğul ilişkisini konu alan ikonik birkaç kitaptan bahsedeceğim. Biliyor da olabilirsiniz. Ben size bu kitaplardan ne fikir ya da duygu çıkartacağınızı söylememeliyim, ama okumanın size her türlü iyi geleceğini düşünüyorum. İlki Orhan Kemal’in Eskici ve Oğulları romanı. Bir kez daha Çukurova, bir kez daha hayatın zorlukları ama bu sefer baba oğul ilişkisinin problemleriyle harmanlanmış. Birbirini hem seven hem yeren bir baba ve iki oğlunun dikkatle incelenmesi gereken hikâyesi. Fakirlik yüzünden kendi çocukları ve karısıyla beraber topal babasının eline bakan büyük oğul, abisini babasına karşı savunan, babasıyla sık sık kavga eden küçük oğul, anne, gelin, torunlar. İkincisi gelmiş geçmiş en sevdiğim yazarlardan biri olan Paul Auster’a ait bir anı kitabı; Yalnızlığın Keşfi. Kitap bir oğulun bir babayı her haliyle kabullenişinin ve onu varlığında da yokluğunda da özleyişinin hikâyesi. Hayatı boyunca uzak, mesafeli olan babasının zamansız ölümünden sonra bir de dönüp kendi babalığına bakıyor Auster. Ki bunun size de bir ışık tutabileceğini düşünüyorum. En nihayetinde annelerimiz biz kadınların içindeki patlamaya hazır bir saatli bombaysa, babalar da oğullarının içinde öyle. Bana bir baba oğul hikâyesi olduğunu düşündüren, Orhan Pamuk’un Kırmızı Saçlı Kadın’ını da öneriyorum. Ortadan kaybolan bir babanın ardından onu ustasında arayan bir delikanlının hikâyesi. Kitap tam olarak yarıdan itibaren bambaşka bir yöne gidiyor, buna hazırlıklı olun, ama birinci bölümde bir oğulun (çırak) bir babadan (usta) öğrenebileceklerine dair harikulade bir metin var. Size sevgilerimi gönderiyorum. Allah sabır versin, babanız nur içinde yatsın. Reçete 1. Eskici ve Oğulları, Orhan Kemal, Everest Yayınları, 378 Sayfa. 2. Yalnızlığın Keşfi, Paul Auster, Çeviren: İlknur Özdemir, Can Yayınları, 205 Sayfa. 3. Kırmızı Saçlı Kadın, Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları, 204 Sayfa.