24 Kasım 2024, Pazar Gazete Oksijen
03.09.2021 04:30

Covid geçirmek bizi hızla yaşlandıran bir düğmeye basıyor olabilir mi?

Aslında amacım korkutan bir yazı yazmak değil, virüsün etki mekanizmasına yeni bir bakış açısı getirmeye çalışmak. Bu yazıda iki tıbbi gerçekliği alt alta toplayacağım: 1- ACE2 reseptörü devreden çıkınca çok hızlı yaşlanma sürecimiz başlıyor.  2- Hepimiz biliyoruz ki, virüs ACE2’ye bağlanıyor ve bir süreliğine de olsa ACE2’yi devreden çıkarıyor. Şimdi bu iki tıbbi gerçekliği birbirine bağlayıp, Covid geçirirken hızlı yaşlamaya maruz kalıyor muyuz, sorgulayalım. Yaşlanmanın hızlanması için, istemediğimiz bazı hücresel durumların artması gerekir değil mi? Bunun Covid ile alakasını kavrayabilmek için sabrınıza ihtiyacım var. Şu aşağıdaki biyokimyayı biraz özenle okumanızı rica ediyorum. Öncelikle herkesin bildiği 2 numaralı maddeden başlayalım: Virüs ACE2 reseptörüne bağlanıyor. Tamam. Şimdi sorumuz şu: ACE2 reseptörünün vücutta bulunma amacı nedir ve devreden çıkınca neler olur? ACE2, vücutta çok iyi bilinen Renin-Angiotensin-Sistemi, kısa adı RAS olan sistemin bir elemanıdır. RAS, vücudun tuz-su ve tansiyon dengesiyle ilgilidir. Bu sistemdeki bazı aktörler tansiyon düşüklüğüne karşı bizi korumak için görevlidirler. Mesela yatarken hızlıca ayağa kalktığınız anda bile devreye girip hemen kalbin kas gücünü artırıp, böbreklerde tuz tutup, damarları büzerek, o saniyeler içindeki tansiyon dengesizliğinizi düzeltirler. Böylece her ayağa kalktığımızda tansiyonumuz düşmez. RAS için bu çok basit bir görevdir. Asıl büyük görevi, vücutta herhangi bir sebepten kan kaybı olursa, azalan kanın hacmini çoğaltmak için de benzer etkiyle kan basıncını korur ki, hastaneye yetişelim. İki uç örnek vererek bu sistemin temel işini anlatmak istedim. Bizim RAS’a zoom yapmamızın amacı, bu sistemin bir parçası olan ACE2’nin görevidir. ACE2, yukarda bahsettiğim ayarlamalar bittiğinde yine vücudu eski haline sokar. Yani acil durum sinyalini kapatır diyelim.  ACE2 bir süre için devreden çıkar ve çalışamazsa ne olur? Bunu anlayabilmek için şu maddenin adını öğrenmeliyiz: Angiotensin2. İşte yazımızı yaşlanmanın hızlanmasına bağlayacak olan da bu maddenin artmasıdır. Angiotensin2 yüksekliği, hızlı yaşlanma sebebidir. Angiotensin2’ye nereden geldik diyorsanız şöyle bir akan nehir düşünün, üzerinde barajlar olsun. Bu nehirde su akışının dengeli olması için her barajın biraz su akıtması gerekir. Nehir üzerinde ( yani RAS siteminde), ACE2 barajından önceki barajın adı Angiotensin2’dir.  Anlaşılacağı üzere, ACE2 barajı tıkanırsa (virüsle), bir önceki barajda Angiotensin2 birikecektir. Tekrar edelim, ACE2 bloklanırsa, ondan bir önceki madde artar, o da Angiotensin2’dir. İşte şimdi artan Angiotensin2’nin neden bizi yaşlandırdığını anlatmaya başlayabilirim. Angiotensin2’nin yüksekliğinin nelere sebep olduğunu literatürlerden toparlayarak aşağıya sıralıyorum:

  • Tansiyon artışı
  • Damar büzüşmesi
  • Damar endotel hasarı
  • Kalp yetmezliği
  • Kas kaybı
  • Damarın yapışkanlığının artması
  • İnsülin rezistansı 
  • Kan beyin bariyerinin zayıflaması
  • Nörödejenerasyon
  • Trombozun artması
  • Pıhtı erimesinin azalması
  • Vücutta su tutulması
  • Vücutta tuz tutulması
  • Ödem
  • Fibroz (akciğer, kalp kası, kas)
  • İnflamasyon
  • Damar plaklarını artırması
  • Otofajiyi engellemesi
  • Serbest radikal üretimin direk kaynağı olması.
Bu son maddemiz bence çok önemli. Gerçekten de Angiotensin2 artışı hücrede çok hızlı bir serbest radikal üretimine sebep olup hücreleri hasara uğratır. Bu serbest radikallerin etkisi, hücre zarlarının oksitlenmesinden (lipid peroxidasyonu) başlayarak tüm yıpranma süreçlerini hızlandırıyor. Bu etkisi ile yaşlanmayı hızlandırma etkisini anlamak mümkün. Ayrıca, Angiotensin2 yüksekliği uzadıkça, uzun yaşam genlerinin aktivitesi azalıyor.  Yukarıda sıraladığım her bir etki için çok sayıda yayına göz atabilirsiniz. Bu sıralananlar toplamda ‘yaşlanma ile artan hastalıklar’ sınıfına giriyor.  Angiotensin2 ve yaşlanma üzerine yapılan fare çalışmaları, Angiotensin2’yi bloklayarak farelerin ömürlerini yüzde 26 uzatabiliyorlar. Veya farelere Angiotensin2 enjekte ettiklerinde yaşlanma hastalıklarının hızlandığı görülüyor. Dediğim gibi bu bir korkutma yazısı değil. Zaten hastalığı geçirenler bunu birkaç haftada atlattılar. Virüsten kurtulunca ACE2’ler de serbestleşmiş oluyor. Böylece RAS sisteminde işler dengeye giriyor. Nehir akıyor. ACE2, tam da Angiotesinin etkilerini durduran kısmı devreye sokuyor ve her şey sütliman hale dönüyor. Dolayısıyla birkaç haftalık hızlanmış yaşlanma süresi bizim için tıbbi önem teşkil etmeyebilir.  Ancak bu yazının amacı, yukarda saydığım Angiotensin2 artışına bağlı durumların, hastalık sırasında da gözlendiğine dikkat çekebilmektir. Covid’in ilk çıktığı dönemde, basit bir tansiyon hapı bize faydalı olur mu diye bir yazı paylaşmıştım. Kastedilen tansiyon hapları sartanlar adı ile geçer. Angitensin2’yi bloklarlar. ARB’ler de denir. Bilim insanları, sartanları kullanarak Angiotensin2’yi bloklayıp, farelerin yaşlanma hızlarını yavaşlatmak konusunda başarılı oldular. Demek ki bu yazıyla bir taşla iki kuş vurabliriz: 1- Angiotensin2’yi hastalık süresince bloklamak Covid’in yarattığı şikayetlerin şiddetini azaltabilir mi? 2- Bu amaçla Angiotensin2 ilgi odağı olursa buradan bir anti-aging hapı çıkabilir mi? Buraya kadar fazla tıbbi olduğu için şimdi sıra basit mantıkla oluşturduğum önerilerimde: Madem Angiotensinin dereye girdiği anlar, vücutta kan miktarının azaldığı veya düşük tansiyon sebebiyle vücudun öyle sandığı anlar, demek ki;
  • Susuz kalarak kan hacmimizi angiotensinin düzeltmesine gerek duymamalıyız. 
  • Kadınların özellikle hep düşük tansiyonlu olduğu bilinir. Kadınların bol su içmesinin önemini burada vurgulayacağız. Bu suya biraz tuz eklemek anlamlı. 
  • Meyan kökü (licorice) hanımlarda tansiyonu çok düşükten normale çekmekte etkilidir.  
  • Tansiyonu olanların tuzdan kaçınmalarının önemini tekrar hatırlayacağız. 
  • Uzun ayakta durmalar, 
  • Aşırı sıcaklardaki tansiyon düşmeleri de Angiotensin2‘nin görev başına çağrılacağı durumlardır.  Bunlara dikkat edeceğiz.
Belki çok etkili günlük hayat önerileri olmadı ama özetle su-tuz-tansiyon dengesinin önemine vurgu yapmış oldum. Bana göre en iyi tansiyon ne yüksek ne düşük olan. Tam ortası. Covid geçirmek kısa süreli ama Angiotensini dürtmemek uzun süreli meselemiz. Son not olarak, sağlıklı beslenmeyi şu şekilde konuya bağlayalım: Angiotensin2’nin serbest radikallerin üretimini direk arttırabilen etkisi var dedik. Bunu azaltmak için, antioksidan besinler grubuna giren, yani aslında neredeyse tüm sebze meyveleri ve iyi yağları daha fazla tüketeceğiz.  Not: RAS siteminde,  bradikinin denen bir kısım var. Bu bir back-up sistem. Covid’de vücut bu sistemi devreye sokup hastalık başladıktan bir süre sonra tansiyonun düşmesini sağlıyor. Ancak bunu yazının konusu dışında bıraktım.