Yeryüzünde La Fontaine ya da Grimm Kardeşler tarafından yazılmış bir masalın gerçekten var olduğu hissine kapılmak istiyorsanız; doğru yerdesiniz! Ahşap iskeletli asırlık binalar, rengarenk çiçekler ile süslü cephelerin şehrin yavaş akan sularına yansıdığı Küçük Venedik bölgesi (La Petite Venise) hem masalsı sahneleri dolaşmayı sevenlere bayram ettiriyor, hem de tarihe ve gastronomiye meraklı olanlara… Strasbourg’dan yaklaşık bir saat süren tren yolculuğu ile ulaşıyorum Colmar’a. Daha ilk adımda, atmosferiyle beni etkisi altına alıyor. Bu bölgenin Alman ve Fransız hükümdarlar arasında kaç defa el değiştirdiğini artık tarihçiler bile hatırlamıyordur diye düşünüyorum şehrin kalbi Place des Dominicains Meydanı’na doğru ilerlerken... Neyse ki şehir savaştan ciddi bir hasar görmemiş de bu muhteşem tarihi binaların büyük bir kısmı bugün de ayakta. Zaten tüm Alsace bölgesi konuşulan diliyle, lezzetleriyle, rengarenk sokaklarıyla ve sanata, estetiğe meraklı insanlarıyla Fransız ve Alman etkilerinin bir karışımı. Nehir kenarındaki korkuluklarda ve pencere pervazlarında boy gösteren çiçekler ve ocak ayı sonuna kadar kalan Noel süsleri; Colmar’ın sokaklarına o masalsı havayı veriyor.Çiçekler, Kuzey Fransa’daki güneşli ve kuru havaya sahip mikroiklim sayesinde daha da güzelleşiyor. Çevredeki tepelerin yamaçlarında son derece güzel üzümler yetişmesinin ve bölgenin dünyanın en ünlü bağ rotasına sahip olmasının nedeni de bu.
07.01.2022 04:30
Bir kış masalı: Colmar
Kış güneşiyle parlayan İspanyol şehirleri
15 Kasım 2024
Vizesiz Asya’nın en güzel festivalleri
18 Ekim 2024
Kyoto’nun büyüleyici sonbaharından 25 durak
11 Ekim 2024
Yola çıkmaya değer üç etkinlik
27 Eylül 2024
Şehrin kaosundan kaçış rehberi
Tüm Yazıları
20 Eylül 2024