29 Mart 2024, Cuma
03.12.2021 04:30

Güzel atlar diyarına yolculuk

Kapadokya yılın dört mevsimi, birbirinden harika manzaralar ve keyif dolu bir hikaye bahşediyor ziyaretçilerine. Ancak hayatta bir kez olsun Kapadokya’yı karlar altında görmenin keyfi de bir başka, ertelemeyin

Üniversitedeydim. Bir okul gezisinde İzmir’den otobüsle yola çıkıp 13 saatte Kapadokya’ya varmıştık. Bakımsız bir otelde kalmış, çok kötü turist kervansaraylarında yemek yemiş, yemeklerden çoğumuz hastalanmıştık. Ama tüm bunları unuttu hafızam. O seyahatten bana kalan tek anı; bir gün batımında Kızılçukur Vadisi’nin tepesinde usul usul batmakta olan güneşi  ve manzarayı içime çekip kendi kendime söylediğim şu cümle oldu: “Bu dünyada böyle bir yer var.” 2000’li yılların başından bu yana Kapadokya’da çok şey değişti. Birbiri ardına hem görsellik hem de nicelik açısından yüksek standartlı oteller açıldı, lokantaların kalitesi arttı. Senelerce neredeyse sadece Uzakdoğu’ya yönelik doldur boşalt turizme hizmet veren Kapadokya bambaşka bir kimliğe büründü. Daha da önemlisi bölgenin sezonu uzadı. Profesyonel rehberli turlar, önemli hale geldi. Nasıl gelmesin? Erciyes, Hasan ve Melendiz Dağları’ndaki volkanik patlamaların bir masal diyarına dönüşümünün 30 milyon yıllık hikayesi var Kapadokya’da. Bölge 1985’ten beri UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde. Peki ne zaman gidilir Kapadokya’ya?  Cevap basit; siz hangi mevsim isterseniz o zaman. Çünkü Kapadokya yılın dört mevsimi, birbirinden harika manzaralar ve keyif dolu bir hikaye bahşediyor ziyaretçilerine. Kış ayları ise kar ve peribacaları birleşerek dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceğiniz müthiş bir büyü sunuyor.

Kendiniz binmeseniz de gün doğumuyla uyanıp düzlüklerden havalanan balonları izlemek ve fotoğraflamak çok keyifli.
Kendiniz binmeseniz de gün doğumuyla uyanıp düzlüklerden havalanan balonları izlemek ve fotoğraflamak çok keyifli.

10 durakta Kapadokya

1- Ya gökyüzünden ya da en yüksek noktadan izleyin Kapadokya’ya Nevşehir üzerinden geliyorsanız önce Uçhisar karşılar sizi. Yöreyi en tepe noktadan izleyebileceğiniz yer de burada; müze olarak ziyarete açılan Uçhisar Kalesi Kapadokya’daki en yüksek nokta. Kaleden gün batımını izlemelisiniz; Erciyes, Hasan ve Melendiz dağlarının el ele verdiği büyülü doğanın güneşin kızıllığıyla arkadaş olduğu sahneleri izlemeninw keyfi tarifsiz. Eğer balon turu yaparsanız ki hayatta en az bir kez tadılması gereken muhteşem bir deneyim; o zaman burada yapmanız gereken ilk şey, balon turlarına katılarak Göreme Açık Hava Müzesi, Uçhisar ve Ortahisar kaleleri, Zelve, Paşabağları, Çavuşini, Devrent Vadisi, Zemi, Güllüdere, Güvercinlik ve Aşk Vadisi gibi eşsiz manzaralar bekleyecek. Balona binmeseniz bile sabah gün doğumuyla uyanıp Avanos ve Göreme çevresindeki düzlüklerden havalanan balonları izlemek ve fotoğraflamak çok keyifli.  2- Peribacalarının evi Avanos’a 5 kilometre Paşabağları’na bir kilometre uzaklıktaki Zelve, Aktepe’nin dik ve kuzey yamaçlarında kurulmuş üç vadiden oluşan Zelve Ören Yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yer olarak kabul ediliyor. Farklı inanışlara sahip iki toplumun aynı zamanda yaptığı kilise ve camileri, birbirlerine ve dinlerine olan anlayış ve hoşgörüyü görmek isterseniz Zelve Açık Hava Müzesi’ni mutlaka gezin. Müze içindeki Direkli, Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseler görmeye değer. Ürgüp’ten Avanos’a giderken geçeceğiniz Derbent Vadisi yolda birçok kez durmak isteyeceğiniz ilginç şekillerle dolu. En çok  ilgi görense deveye benzeyen bir kaya parçası. 3- Üç Güzeller Klasik şapkalı peribacası formunun en güzel göründüğü yer burası. Üç Güzeller’in bir de efsanesi var: Kapadokya kralının kızı, bir çobana âşık olmuş. Kral karşı çıkmış ama prenses yine de çobanla evlenmiş. Çobanla prensesin bir çocuğu olmuş, kral kızını affetmemiş ve peşlerinden tüm aileyi katletmesi için asker göndermiş. Tam öldürülecekleri sırada prenses Tanrı’ya onları bu durumdan kurtarması için yalvarmış. İşte o anda üçü de taşa dönüşmüş. Yörede bu üç kayadan en öndekinin çoban, ortadakinin çocukları ve en arkadakinin de prenses olduğuna inanılıyor.
Göreme’de önemli dini yapılar da var.
Göreme’de önemli dini yapılar da var.
4- Yeraltı şehirlerinin gizemi  Kapadokya’ya gelip de “hayatta bir kez olsun” yapılması gerekenler listesinin başlarında yeraltı şehirlerinin daracık dehlizlerinde yürümek geliyor. Yüzyıllar boyu süren istilalarla karşı karşıya kalan Kapadokya halkı çareyi, yerleşim yerlerinin altına ikinci bir yaşam oluşturmakta bulmuş. Hititlerden Bizanslılara kadar buraya gelen tüm medeniyetler bu düzeni sürdürmüş ve geliştirmiş. Hemen her evin içinden başka bir eve geçen tüneller, zaman içinde birbirine bağlanarak yeraltı şehirlerinin doğmasına neden olmuş. Kaymaklı, Derinkuyu ve Özkonak yeraltı şehirleri, bu yerleşimlerin en ünlüleri. İçeride oturma alanları, yatak ve erzak odaları, şarap üretim bölümleri, dini eğitim veren okullar, kiliseler, havalandırma boşlukları, ahırlar, mutfaklar ve su kuyuları var.  5- Dolunayda yürüyüş  Kapadokya’nın en güzel vadilerinde gerçekleşen dolunay turları, son yıllarda epey ilgi görüyor. Yürüyüş  her ay tam dolunay zamanından üç gün öncesinden üç gün sonraya kadarki bir haftalık periyotta yapılabiliyor.  Dolunay yürüyüşleri gece saat 22.30’da başlayıp sabaha karşı en geç 3’te son buluyor. Kızılçukur, Aşk Vadisi, Güvercinlik Vadisi gibi alanlarda dolunay turu gerçekleşiyor. Kış ayları için Tursab belgeli www.lastworldtravel.com adresine, nisan-ekim aylarında Uzun Etap yürüyüş platformu ve Argos Kültür & Sanat iş birliğinde gerçekleşen turların tarihleri içinse www.uzunetap.com adresinden “Moonlight Cappadocia”ya bakabilirsiniz.  6- Göreme’nin sırları Anadolu Rumlarının yaptığı kiliseler Kapadokya’nın dört bir köşesine yayılmış. Burada fresklerle bezenmiş yaklaşık 150 kilise var ve bunların büyük çoğunluğu 843 yılında İkonaklastik, yani ikonları yasaklayan dönemin sona ermesinden ardından yapılmış. Bölgedeki en önemli kiliseler için adresiniz Göreme Açık Hava Müzesi olsun. Tokalı, Elmalı, Azize Barbara, Yılanlı, Karanlık ve Çarıklı kiliselerini mutlaka gezin. 7- Güray Müze’yi görmeden dönmeyin Avanos’ta kurulan Güray Müze, kayaya oyularak, yerin 20 metre altında 1600 metrekareye inşa edilmiş. Antik Eserler Salonu ve Modern Eserler Salonu olmak üzere iki temel bölüme ayrılmış. Mimari yapısı ve konsepti ile dünyanın ilk ve tek yeraltı seramik müzesi olma özelliğini taşıyor. Akşamları ise sempozyum, kokteyl, konser gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapan bir kültür merkezi olarak kullanılıyor. Hatta antik eserler salonun merkezinde yer alan büyük kubbenin altındaki platform, gerektiğinde bir metre yükseltilebiliyor ve kendi etrafında dönebilen bir sahne haline geliyormuş. Müzede sergi salonu, kafeterya, fuaye alanı da var. Gezi yayıncılığının prestijli adresleri arasında yer alan Lonely Planet’in Kapadokya tavsiyeleri arasında.
Kapadokya’daki yılkı atları.
Kapadokya’daki yılkı atları.
8- Trekking, ATV safari yapın  Güvercinlik Vadisi, Kapadokya’da doğa yürüyüşü yapabileceğiniz en ideal noktalardan biri çünkü işaretli bir yürüyüş parkuru ve yönlendirmeleri var. Böylece tek başınıza bile bu yönlendirmeleri takip ederek vadi yürüyüşü yapabilirsiniz. Parkurun girişi, Uçhisar ve Göreme arasındaki yolda kalıyor ve yaklaşık 4 kilometre / 2 saat kadar sürüyor. Göremede’ki tüm vadiler deyim yerindeyse alternatif sporlar için biçilmiş kaftan. Bölgedeki profesyonel acentelerden biri olan Kadost; atv, at safari, jeep safari hatta gün doğumunda atlarla balon izleme turu gibi farklı aktiviteler düzenliyor.  Daha fazla bilgi için web sitelerine bakabilirsiniz. Nisan-kasım ayları arasında ise www.bikinginturkey.com vadiler arası dağ bisikleti turları düzenliyor.  9- Hititlerin mirası seramik Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak’tan toplanan çamurun Avanos’ta şekillendirilmesi Hititlerden bugüne süren bir gelenek. Kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşan bu köklü sanatta hala Hitit döneminde kullanılan tekniğin izlerini sürmek mümkün. Chez Hakan, İkizler Çömlek Atölyesi, Kapadokya Çömlekçilik ziyaret edip ücretsiz çömlek yapımı izleyip deneyimleyebileceğiniz adreslerden bazıları. Seramik işçiliğinin en güzel örneklerini görebileceğiniz Avanos’a gitmişken Chez Galip Saç Müzesi’ni ve tarihi 2. yüzyıla kadar uzanan Yamanlı Kilisesi’ni de ziyaret etmeden dönmeyin.  10- Mağarada sema ayini Kendilerini dine adayan ve inziva yeri olarak Kapadokya’yı seçen ilk Hristiyanlar, yüzlerce kaya parçasını oyarak kilise ve manastırlar yapmış. İşte, Kapadokya’daki o mağaralardan birinde sema ayini izlerken bu detayı hatırlayıp bölgenin tüm dinlerin ortak noktası olduğunu düşünmemek mümkün değil. Kapadokya’ya gece karanlığı çöktüğünde, bir yeraltı mağarasında ulvi bir müzik eşliğinde dönen semazenleri izlerken zamanın akışını ve yaşamınızda hız adına ne varsa unutacaksınız. www.kapadokya-motif.com
Ziggy’s restoran
Ziggy’s restoran

Kapadokya’nın en keyifli restoranları

Kapadokya’ya her gidişimde farklı restoranlar denemeye çabalıyorum. Bugüne dek denediğim ve mutlu ayrıldığım restoranlar arasına  Ürgüp’teki Ziggy, Argos in Cappadocia Hotel içindeki Seki, Uçhisar’daki Millocal Cappadocia, Sacred House Otel’in restoranı, Uçhisar’daki kadın kooperatifi Kadın Eli, Ürgüp’teki kadın kooperatifinin lokantası Tık Tık, bir başka Ürgüp Lokantası olan Prokopi ve Uçhisar’daki Reserved Restaurant’ı sayabilirim. Yeniden ayağa kaldırılan Kayakapı Mahallesi içinde yer alan Kayakapı Otel’in yeni açılan fine dining lokantası Revithia’nın testing menüsü bu yıl merak ettiklerim arasında. Tarihi Mustafapaşa ilçesine açılan  Zeferan Restaurant hakkında da güzel duyumlar alıyorum. Not: Millocal Restoran aynı zamanda önceden bildirmeniz kaydıyla çok lezzetli ve manzaralı gün batımı piknikleri de düzenliyor.