Asmaları, bağları, zeytin bahçeleri, selvi ağaçları, şelaleleri ve çam ormanlarıyla, Anadolu kıyılarından yalnızca 3 kilometre uzaklıkta bulunan Samos (Sisam), Dilek Yarımadası’nın hemen karşısında. Adadaki yerleşim neredeyse MÖ 5. yüzyıla dayanıyor. İster ıssız ve sessiz harika koyları, ister şezlonglu konforlu plajları olsun; Samos’ta denize girmek her daim mükemmel bir deneyim. Koyların hepsi, halkın malı ve ücretsiz. Şezlong ve şemsiye istiyorsanız, onun için bir ücret ödüyorsunuz. Bir tavernanın önü denizse sadece yediğinizi içtiğinizi ödeyip şezlong ve diğer hizmetlerden yararlanabiliyorsunuz. Orman yolundan tırmana tırmana ulaşılan tatlı dağ köyleri, cıvıl cıvıl limanları, şık restoranları, tasarım dükkanları, geleneksel tavernaları ve doğal güzellikleri ile şaşırtan Samos; aynı zamanda bir üniversiteye de sahip olduğu için kış aylarında da yaşamın hareketli olduğu ender adalardan. Samos’u ilk gidişinizde, araç kiraladığınızı da var sayarak tavsiyem, adanın kuzeydoğu, doğu, güneydoğu ve güneyini kapsayan bölümünü (adanın Türkiye’ye bakan tarafını) keşfetmeniz.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim