25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
07.04.2023 04:41

Seçmenin yatırım pusulası nereyi gösteriyor?

14 Mayıs yaklaştıkça piyasalarda tansiyon artıyor. Varlık Fonu’nun alımları borsayı yeni rekorlara taşıyamadı... Kiralık kasa bulunamaması dövizde yastık altına kayışı düşündürüyor... Yabancı yatırımcı uzun vadeli Euroband’lara yöneliyor...

Türkiye’de yatırımcı profili ikiye ayrılıyor; finansal okuryazarlığı olan büyük yatırımcılar ve tasarruflarını enflasyon karşısında korumak isteyen bireysel yatırımcılar. İki yatırımcı grubunun da ortak özelliği riskin arttığı dönemlerde altın ve dolara sığınmak. Seçime geri sayım sürerken işte bu güvenli limanlar yeniden sahneye çıkıyor. 2022’nin parlayan yıldızı borsa ise yeni rekorlar için şimdilik hevesleri kursakta bırakıyor. Peki risk algısı Türkiye’nin borç ödeme riskini yansıtan CDS ile paralel mi? Seçim öncesi Eurobond alınır mı? Yerli yatırımcının mı, yabancı yatırımcının mı refleksleri daha iyi? Kısacası para nereye gidiyor, gelin bakalım…

Borsa rallisine varlık fonu alımları yetmedi

Borsa yılın ilk çeyreğini yüzde 13 düşüşle tamamladı. Elbette buradaki düşüşün arkasında yabancı yatırımcıların çıkışı kadar, yerli yatırımcıların serbest bırakılan faiz tavanı sonrası borsa yerine KKM tercihi de etkili oldu. Bu düşüşlere karşı şubat ayında Türkiye Varlık Fonu (TVF) borsaya destek vermek için 1 milyar dolarlık bir tutarı Borsa İstanbul’a aktarmayı planlıyordu. Tutarın aktarımının ise Ziraat Portföy’ün Borsa Yatırım Fonları aracılığıyla olacağı, kaynaklardan gelen bilgiler arasındaydı. Nitekim Borsa İstanbul 100 Endeksi şubatta 4.500 puandan, Mart ayının ilk haftasında 5.500 puana kadar yükseldi ve rekorunu tazelemeye çalıştı. Buna rağmen mart ayında yaşanan siyasi çalkantılarla küçük yatırımcıların borsadan çıkışını gördük. Üstelik sadece yerli yatırımcılar değil, yabancı yatırımcılar da Türkiye borsasından yaklaşık 500 milyon dolarlık çıkış yaptı. Yaşanan bu çıkışlar ile birlikte yabancı yatırımcıların borsadaki payı yüzde 29’lara kadar geriledi.

Gelin borsadaki bu “roller coaster” dönemini analiz edelim…

TEFAS tarafından sağlanan verilere göre, geçen ay Ziraat Portföy’e ait olan Borsa Yatırım Fonlarının portföylerinde ciddi yükselişler olduğu görülüyor. Öyle ki Ziraat Portföy’e ait olan bazı yatırım fonlarının portföy büyüklüklerinde yüzde 40’ı aşan artışlar meydana geldi. Piyasa profesyonelleri ile konuştuğumuzda son 1 ayda kamu kaynaklı borsa desteğinin ancak yabancı yatırımcının çıkışını karşılayacak düzeyde yani 400 milyon dolar civarı olduğu söyleniyor. Sonuç olarak borsada genel kanaat 4.500-5.500 bandının seçime kadar devam edeceği ve TVF alımlarının dahi yeni rekorlar için yeterli olmayacağı yönünde.

Yastık altı dövizler artıyor mu?

Son dönemde kurdaki yükselişi anlamlandırmak için döviz tevdiat hesapları ve KKM hesaplarını analiz etmek yeterli olmuyor çünkü tüm veriler döviz talebini değil, aksine azalan dolarizasyonu gösteriyor. 2023 yılbaşından bu yana TL mevduatlar 52 milyar dolar artarken, döviz tevdiat hesaplarında 4 milyar dolarlık düşüş yaşanıyor. Üstelik 12 milyar dolar artan KKM hesapları döviz talebini daha da kısıtlamış gibi gözüküyor.

Sadece döviz talep koşullarını değil, arz koşullarını incelediğimizde de kamunun döviz satışlarının devam ettiğini görüyoruz. Dolayısıyla bütün bu TL lehine gözüken sermaye hareketlerine rağmen Dolar/TL özellikle son bir ayda hızlı bir şekilde 18.70’lerden 19.20’lerin üzerine yükseldi! Elbette artan cari açık ve dış finansman ihtiyacı kurdaki yükselişi tetikliyor fakat buna rağmen akıllardaki soru şu “Efektif çekilişi var mı? Döviz mevduatları sistem dışına çıkar mı?”.

Mart sonu itibarıyla BDDK ve TCMB’nin haftalık bankacılık verilerinden bilanço kalemlerine baktığımızda henüz elle tutulur miktarda bir efektif çekilişi görmesek de seçim sonrası iktidarın değişmemesi durumunda dolaylı sermaye sınırlamalarının direkt sermaye kontrolüne dönüşüp dönüşmeyeceği merak ediliyor. Buradaki temel çekince ise 24 Mart tarihli yazımda belirttiğim üzere döviz alım satımına getirilen sınırlamalar. Nisan itibarıyla banka şubelerinizi ziyaret edip müsait kiralık kasa soranlar, kasa kiralama bedellerine razı olsalar dahi muhtemelen ret cevabı aldılar. Japon ev kadınlarının gözde para birimleri varsa Türk kadınlarının da yastık altı altınları var. Bakalım bu altınlar seçim sonrası dövize dönecek mi? Enflasyondaki katılığın yumuşatılması ve ortodoks politikalara dönüş mayıs sonrası bu sorunun cevaplanmasına yardımcı olacak…