İncirler, üzümler dallarda sallanır; sarı buğdaylar uçsuz bucaksız tarlalarda salınır; fıstık çamları, serviler yol kenarlarında sincaplara gölge olur; zeytin ağaçları daha ne görüp yaşayacağız kim bilir diye yılları birbiri ardına dizerken, kelebekler ve nice türlü kuşlar İzmir yarımadasından Toskana’ya, Toskana’dan Roma’ya, Roma’dan İzmir’e uçup dururmuş. Yıllar önce, İzmir’de ressam bir anne ile mühendis bir babanın heyecanla bekledikleri bebeğin hayata katılmak için öyle acelesi varmış ki, annesinin hastaneye gitmesine dahi izin vermeden, normal doğum vaktinden haftalar önce, evlerinin misafir salonunda adeta kendisi doğuvermiş. Annesinin şaşkınlıkla kucağına aldığı bu erkek bebeğin adı Mete olmuş. Öbür yandan, dünyanın bir diğer ucunda, Londra’da, İtalyanların ünlü bir yazarı bir doğumhane kapısında heyecanla beklemekteymiş. Çok âşık olduğu güzeller güzeli bir İtalyan aktristen doğan bebeğin annesine benzediğini söylemiş doğumu haber veren hemşire. O güzel kiraz dudaklı kız bebeğin adını Alexandra koymuşlar.
02.07.2021 04:30
Bir varmış bir yokmuş…
Alaçatı La Capria Suite Hotel’in kurucuları Mete Nisari ve altı yıl önce Roma’da evlendiği eşi Alexandra La Capria Nisari’nin Toskana’da başlayıp Çeşme’ye uzanan hikayesi...
Kavuşma...
18 Şubat 2022
Bereket ölçülü olmakla çoğalır
17 Aralık 2021
Milyonluklara bir-iki
Tüm Yazıları
10 Aralık 2021