Büyüyünce ne olacaksın sorusu erken yaşlarda eğlencelidir. İtfaiyeciden astronota, doktordan sihirbaza ilham veren her mesleği söylemek uygundur. Her hafta farklı bir tercih de eğlenceli ve mümkündür. Yaşlar ilerleyip yüksek öğrenim dönemi gelince bir kabus başlar. “Büyüyünce” tabiri artık burnunun dibinde ve şu an vereceği kararlarla belirginleşecektir. Üniversite, bilim üretmektense meslek öğretme kurumu olmuş, buralarda ne olunacağının nasıl olacağı bile merkezi olarak çok kalın çizgilerle hatta duvarlarla belirlenmiştir. Üstelik yüzlerce yükseköğretim kurumunda milyonlar varken, normal bir kodcu bile, neredeyse genel müdür maaşı seviyesi önerilse de bulunamaz, eğitimli işsizlik tavan yapar. Okullar bitince, “Ne olacaksın?” sorudan çıkıp tonlarca baskıya dönüşür. “Ne bulabilirsen o olacaksın” makul çıkış olur. Ne olunması gerektiği bilinmese de, bir şey olunması gerektiği hakkında mutlak oy birliği vardır. Televizyon programında, konuşma, panel ve benzerinde hep aynı soru gelir: “Taytıl ne diyelim?” Taytılın yoksa yoksundur. Bari muteber bir şirket adı yazsak? O da yoksa taytıl yaratılır. Konu her ne ise, finans, pazarlama, sosyal medya, e-ticaret, yakın tarih, şehir, metaverse… “uzmanı”. Pek çok işletmenin ilk giriş taytılı da “uzman” dan başlar. Herkes bir şeyin uzmanıdır. Değilse de olmak zorundadır. Ama bir şeyin. Tek bir konunun. Tek bir işin, işleyişin, şirketin, kurumun, disiplinin.
04.02.2022 04:44
Büyünce neler olacaksın?
Neyse halin….
20 Aralık 2024
Yangından kurtulan mallar
13 Aralık 2024
Çürük
06 Aralık 2024
O “MUZ”
29 Kasım 2024
Tüketiyorum öyleyse tükeniyorum
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024