Ve eylül de geldi. Eylüle yazın bitişi, okul açılışı, şehre dönüş ve benzeri anlamlar yapıştırılmaya çalışılsa da asıl anlam başkadır. Eylül artık son çeyreğe girilirken 800 m ya da 1500 m koşucularının son turun sonunda kalkmak zorunda oldukları atağı gerektirir. Yoksa nal toplarsınız. Ama bir yandan bu yılı toparlamaya çalışırken bir yandan önemli bir ritüeli yerine getirmek zorundadır beyaz yaka mahkumları. Bütçe. Eylül bir sonraki yılın bütçe hazırlığının başlangıcıdır. Günlerce gecelerce çalışılır, hep bir üsttekilere sunulur, her defasında değiştirilir, geri gönderilir, “revize” edilir, ya patrona ya da siio’ya ve yönetim kuruluna sunulup, tekrar mıncıklanıp, kerhen onaylanana kadar. Bir yılın rehberi olacağı varsayılan bütçe daha yılın ilk çeyreğinde patlar. En azından son yıllarda hep öyle oldu. 2019’da bütçe yapıldı. Şubatta covid çıktı. Yaz geldi azıcık coşuldu. Bütçe yapıldı. Şubatta yine patladı. Yaz geldi. Aşı geldi. Ortalık sakinleşti. Bütçeler yapıldı. Şubatta Ukrayna’da savaş çıktı. Bütçe yine patladı. Savaşa alışıldı. Görece ayarlamalar yapıldı. Bütçe yapıldı. Deprem patladı. Ekonomi çatladı. Bütçe yine gümledi. Yine yapıldı. Seçimler oldu. Bütçeler yine patladı. Ekonomik önlemler alındı. Döviz gökyüzünde gezdi. Bütçe patladı. Ama bu yıl yine bütçe yapılacak. Geçen yüzyıldan kalma yöntemlere sıkı sıkıya bağlı kalarak. SWOT falan. Güçlü yönler on metre, zayıf yönler iki satır, fırsatlar cılızdan da sıska, tehditler ortalığı karartmak için seçilenlerden yazılmış. Sanki bu dönemde bunlara bakıp bir strateji hazırlanabilirmiş gibi! Daha da eğlencelisi ise bütün rakamlar “önceki yıla oranla” anlatılır. Önceki yıl zaten şaşmıştır. Ama yanılınan da kerteriz alınır. Yine de önceki yılı hayli aşan bütçe hedefleri konur. Plazada keypiay denilen hedefler de bu bütçe hedefine göre yapılır.
13.09.2024 04:30