29 Mart 2024, Cuma
05.03.2021 06:00

Hiperbolik iskonto

İstiyorum. Hemen.  Şimdi. Derhal. Anında.  Ve hatta olabiliyorsa daha da çabuk, daha da hızlı. Hız hayatımızın en önemli unsuru haline geldi. İstisnasız her konuda hız peşindeyiz. Yerken, giyinirken, sevişirken, okurken, seyrederken, işte, okulda, asansörde… hız bağımlısı haline geldik. Teknolojinin sürekli daha fazla hızlandığı, insanın dili dışarda peşinden koşacak yetişemeyeceği hız seviyesini geçtiği dönemdeyiz. Uçak iner inmez, telefonlarını açanlar bir dakika süren sinyal bağlantısını alana kadar telefonları parmaklarıyla dövmeye başlar. Asansör çağırma düğmeleri de hangi katta olduğunu belirten ışıklı göstergeden bağımsız olarak sürekli taciz edilip dövülürler. Pizza siparişleri, çağrılan taksi telefon kapandığında gelmelidir. Üstelik bu ülkedeki hız ve hemen bağımlılığı sadece teknolojiden dolayı değil, otuz yıllık kesintisiz üç haneli ya da en yüksek iki haneli enflasyon altında yaşamışlık, hücrelere işlemiş alışkanlığı ve mirasıdır. Enflasyon bütün düşünce sistemini ele geçirir. Gece yatıp sabah kalkınca değeri  buharlaşmış paralarla ne alacaksanız hemen almanız gerekir. Yoksa hem fiyatı artar hem paranın değeri düşer. Kısa vade bu hafta, orta vade gelecek hafta, uzun vade ay sonu, sonrası ise ancak bilim kurgudur.  En yakın, en erken olan mutlaka daha iyidir anlayışı hakimdir ama insan davranışı da buna zaten teşne. Birine şu anda bin lira mı yoksa haftaya bin yüz mü diye sorulduğunda parayı hemen almak işine gelir. Ama on iki ay sonra bin lira mı, on üç ay sonra bin yüz mü sorusunda ise uzak ihtimal tercih ediliyor. Yani gelecek çok uzak, orada acele yok. Ama an çok değerli. Geçmişi tekrar hatırlamak için zaman yok. Geçmişten bir şeyler biriktirmek anlamını yitiriyor. An o kadar yoğun ve yapacak o kadar çok şey var ki, gelecek ancak geldiğinde kendisi ile uğraşılmayı, vakit ayırmayı hakedecek. Öneri ve fırsatların fayda ve getirileri zaman içinde artar, büyür, gelişir. Tavuğu hemen kesip yemek ya da zaman içinde yumurta ve civcivler elde etmek gibi. Bu faydaların zaman içinde hiperbolik olarak gelişir ama “hemen” ile rekabet içindedir. Fayda, ne kadar büyüyeceğine göre değil ne kadar yakın olduğuna göre değer kazanıyor. Yani zaman tutarsız bir model doğuyor. ilerideki daha büyük fayda yerine daha az faydayı tercih ediyor insan. Bu davranış biçimi “Hiperbolik İskonto” olarak tanımlanıyor. Tanım havalı olsa da insan davranışının ilginç göstergelerinden biri. Pek çoğumuz bu terimi okullarda bıraktık ( bugünü anlamamız için vazgeçilmez bir çok kavram için yaptığımız gibi). Üstelik kültürde de bunun yeri büyük. “Kim öle, kim kala”,  “daldaki kuş, eldeki kuş”...“Hemen, şimdi al, sonra öde” formülü de bu iskontolu davranışın tetiklenmesi.  Kredi kartı bile çaktırmadan. Fiyat çok geri plana gidip önemsizleşiyor, ödeme sonra olunca. Ama faydaya derhal ulaşılıyor. Ama bugün topladığın faydalar yarın mideni tırmalar gerçeği de zaman içinde kafalara çakılıyor. Bugün yediğin pizza, hamburger, baklava... keyfi yarın sana diyet azabı, kalp marazası, karaciğer şeysi olarak dönebilir. Sağlık konularının tavan yaptığı pandemi döneminde insanın bedenine yaptığı yatırımların orta ve uzun vadede ne kadar önemli olduğu bir anda ortaya çıkıverdi.  Altmış beş sonrasının ev hapsi, erken yaşlardaki hareketsiz, kötü beslenilen, kötü havalı ortamlarda hor kullanılmış bedenlerin dayanıksızlığı yüzünden. Üstelik sadece senin iyi olman da yetmiyor. Etrafındaki herkes sağlıklı olursa ancak sağlıklı kalabiliyorsun. En zayıf halka olmasan da zincir kopuyor.  Spor kulüpleri yönetimleri, dönemlerindeki şampiyonluklar için geleceklerini riske atıyor. Şirket üst yönetimleri kısa vadeli karı, balıkçılar büyümemiş balıklardan hemen kazanmayı, hükümetler seçim döneminde oy getirecek işleri finanse etmeyi, yönetimler yol açmak için orman yok etmeyi, deniz doldurmayı, üretim tesisleri karlılığı korumak adına akarsuları denizleri, havayı kirletmeyi, ürünlerin geri dönüşümü imkansız sürelerde olan zehirli maddeleri kullanması kaçınılmaz bir felakete koşaradım götürebiliyor. Pandemiden ve sarsıcı etkilerinden çıkarılması gereken tek ders anlık faydalar için dünyanın, insanların, ailemizin, çocukların geleceğinden vazgeçmemek. Hiperbolik İskonto anlık, bugünkü keyif ve faydanın tercihinden çok, pek yakındaki felaketin kanıtına dönüşüyor. Bu krizde de gördük ki herkes aynı gemide. Sınırların, duvarların, ötekilerin, ünvan ve rütbelerin, mal varlıklarının, geçmiş başarıların anlamını yitirdiği bir ‘herkes artık aynı gemide’ hali kabullenilmek zorunda. İskontoyu kesip veresiyeyi kaldırmak zamanı. Geleceğinizin nesinde, neresinde iskontoya devam edeceksiniz? Hayallerinizde indirim yapar mısınız? İyi eğlenceler.