Yıllardır “Nerede o eski…” kalıbı bir şekilde karşımıza çıkar. Özellikle bayramların geleneksel klişesidir. Gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda hatta dost sohbetlerinde önden uzunca bir “ah” çektikten sonra “nerede o eski bayramlar” diye başlar sohbetler. Dinledikçe, sürekli duydukça “her şeyin eskisi güzeldi diye düşünmek gerek” gibi düşünülebilir. Üstelik bunları her yaştaki insan söyler. Çocukluğumuzda dedelerimiz, anne babamız söylerken şimdi de arkadaşlarımız hatta çocuklarımız bile söylüyor. Bu bir alışkanlık haline geldi. İnsanların özlediği, öykündüğü ne acaba? Bayram yeri için kurulan iki salıncak, üç kaydırak neredeyse bütün parklarda üç yüz altmış beş gün var. Hediye kumaş mendiller yerini kağıtlara bıraktı. Bayram harçlığı metal para zaten yok, kağıt paranın bulunabilir en küçük olanı neredeyse yüz liradan başlıyor. Daha küçükleri de bulunmaz hale geliyor.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim