Tabula Rasa

Yine mi yapay zeka?” sorusu yavaştan pek çok yerden, kişiden yükselmeye başladı. Teknoloji konularında son yıllardaki büyük hareketliliğin göz kamaştırıcı hızı kafaları da karıştırdı. Hele pek çok konunun içini hızla boşaltarak tüketen “içerik üreticileri” bu sefer işin suyunu çıkarttılar. Sanatın NFT’ler yoluyla patlayacağına hepimizi inandırmaya çalıştılar. Milyonlar hatta yüz milyonlar maymun çizimlerine gömüldü. Bu furyanın ömrü iki-üç seneden öteye gidemedi ama gürültüsü ve yarattığı umutlar büyüktü. Bir diğer moda metavörs üzerinden yaratıldı. Konu çok şehvetli işlendi. Haritalardan satışlar, bir devrin Sülün Osman’larına parmak ısırttı. Şirketini metavörse taşıyan, metavörs ajansı olduğunu iddia eden bir sürü tacir çıktı. Bunda Mark kardeşin şirket ismini bu yönde değiştirme kartını oynamasının da rolü büyük. Ama bu tür saman alevleri, birkaç yılda sönüverse de yarattıkları hayal kırıklıkları, konuya çok yakın ya da meraklı olmayanları çok temkinli olmaya itti. Teknolojiye dayalı her yeniliği üfleyerek yemeyi tercih etmeye yönlendirdi. 2022 yazında “Üretken yapay zeka” kavramı patladı. Kullanıcı rakamları rekora doymadı. Bugüne kadar en hızlı kabul gören milyon kullanıcıya en hızlı ulaşan yenilik oldu. İlk çıkışının üzerinden 18 ay geçmeden yenilikler birbiri ardına dökülmeye başladı. Yapay zekanın eriştiği kabiliyetler ve işlevsellik akıl ötesi hale geldi. Aynı anda olumsuzluk havarileri, kara davullarını çalmaya başladı. Herkes işsiz kalacak, aç kalacak, makine insanın yerini alacak, makinelerin kölesi olacağız ekseninde çıkan gürültü zaten durumu anlayıp sindirmekte zorlananları, yavaş yavaş körlemesine ret çizgisine getirdi.