Ada yollarında kalanlar

Bazı anılar sadece özel hayatlara değil, bir şehrin tarihine de yazılmıştı. 1930’lu yılların başları... Halı ticareti yapmak için gittiği Paris’ten, büyük bir servet kaybıyla dönmeye mecbur kalan dedem, sağlığına yeniden kavuşabilmek için koca bir kışı, sükunet içinde geçirmek için kaldığı Büyükada’da, Troçki ile karşılaşmalarını, arada sırada da selamlaşmalarını uzak bir hikâye gibi anlatmıştı. Yazı yazmaya çok uygun bir yer olarak gördüğü bu adada iki önemli kitap yazacaktı bu gerçek devrimci. Zaman onun için yanlış bir zamandı. Ya yazılan o kitaplar? Hayatım ve Rus Devrim Tarihi... Kitaplar için yanlış zaman yoktu. Yanlış veya doğru kitaplar da yoktu. Kötü yazılmış kitaplar vardı sadece. Büyükada bir başka ilham kaynağıydı. Tarih iyi kitapları elbette unutmayacaktı. Mesele yaşamakta değil miydi aynı zamanda?