16 Nisan 2024, Salı
27.05.2022 04:30

Ihlamurda buluşmak

Eve önce kızarmış ekmek kokusu mu yayılırdı? Erkenden edilen sabah kahvaltılarının hafızama kazınmış en unutulmaz görüntüsü ıhlamurla ilgili oysa. Bomonti’deki mütevazı apartman dairesinin arka sahanlığına yerleştirilmiş katlanabilir küçük masanın çirkinliğini örten papatya desenli muşamba örtü de bu sahnenin içinde. Dedem çokça dilimin bir parçasını, takma dişleri sert besinleri yemesine imkân vermediğinden, önündeki porselen fincanın içindeki fazla kaynatılmamış şekersiz ıhlamura banıyor. Bazen fazla yumuşayan dilimin bir kısmı ıhlamurun içinde kalıyor. Onun da bir tatlı kaşığıyla alınıp yenmesi gerekecek. Pahalılığından her zaman yakınmasına rağmen, ıhlamur çayından hiçbir zaman vazgeçemiyor dedem. Kaç yıl böyle geçti? Bir keresinde bu bağlılığının sebebini sorduğumda ‘Abimle Hasköy’deki evimizde çok içerdik’ demişti. Abisinin, Nesim’in, karısı ve üç kızıyla Biarritz’de çekilmiş sepya fotoğrafı canlanmıştı tekrar gözlerimde. Hepsi Auschwitz’de ölmüştü... Soruyu bir daha sormamıştım. Bazı tatlar ve kokular bazı insanlar için mi korunmak isteniyordu?