Romanların birçok hayatta ve gönülde derin izler bırakmış olayları tarih kitaplarından daha iyi anlatabileceklerine inandım sık sık. Aynı inancı filmler için de taşıdım. Bu olaylar yaşandıkları günlerde gerektiğince yazılamazlar ama... Yaşananların daha iyi görülebilmesi, haydi söylemekten çekinmeyelim, daha kolay taşınabilmesi için, aradan bir zamanın geçmesine ihtiyaç duyulmasından mı? Lucien Goldmann edebi eserlerin yazıldıkları günlerin ruh halinden koparılamayacağını söyler. Yaşananların bireyleri ve toplumları etkiledikleri gibi eserleri de etkiledikleri sonucunu mu çıkarmalıyız bu sözlerden? Tarihimizdeki birçok sancının ve yaranın ancak vakti geldiğinde dile getirilmesini başka türlü nasıl görebiliriz?
28.01.2022 04:30
Kulüp’ten önce edebiyat vardı
Mario Levi gündemden düşmeyen Kulüp dizisinden yola çıkarak, edebiyatımızda 6-7 Eylül ve azınlık vergisi konularından bahseden eserleri yazdı
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023