Romanların birçok hayatta ve gönülde derin izler bırakmış olayları tarih kitaplarından daha iyi anlatabileceklerine inandım sık sık. Aynı inancı filmler için de taşıdım. Bu olaylar yaşandıkları günlerde gerektiğince yazılamazlar ama... Yaşananların daha iyi görülebilmesi, haydi söylemekten çekinmeyelim, daha kolay taşınabilmesi için, aradan bir zamanın geçmesine ihtiyaç duyulmasından mı? Lucien Goldmann edebi eserlerin yazıldıkları günlerin ruh halinden koparılamayacağını söyler. Yaşananların bireyleri ve toplumları etkiledikleri gibi eserleri de etkiledikleri sonucunu mu çıkarmalıyız bu sözlerden? Tarihimizdeki birçok sancının ve yaranın ancak vakti geldiğinde dile getirilmesini başka türlü nasıl görebiliriz?
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim