Sonra şiirler mi vardı? Bir şiiri hatırlatan anlardan kalanlar... Şarkılar da varken... “Akşama doğru azalırsa yağmur/Kız Kulesi ve Adalar/Ah burda olsan çok güzel hâlâ/ İstanbul’da sonbahar”... Teoman’ın bu şarkısı benim hep çok içime işlemiştir. Hayatımdaki çok hassas bir yere dokunduğu için mi? Yıllar geçmiştir ve hayat yolunuzun bir yerinde kaybettiklerinizi, belki bir hikâye için tekrar hatırlarsınız. Uzaklara gidenlerin hikâyeleri... Gerçekte bu, sizin hikâyenizdir oysa... Sonbaharın İstanbul’da hâlâ çok güzel olduğunu söylemeye ihtiyaç duymak bir hasretten midir? Yaşanamayanlara, o uzakta kalanlara bir ağıt mıdır? O iç acıtan hangi çocukluktur? Hangi yanlış? Hangi eksiklik? Hangi pişmanlık?
21.10.2022 04:30
Sonbaharı bir şiir misali yaşamak
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023