Mesele kendini anlatarak var etmekse, ilkin neden ve niçin yazdığını sormak zorunda değil midir bir yazar? Arayış birçok cevaba götürebilir. En hakiki cevap hangisidir? O kadar kolay değildir bulmak. Bir samimiyet gerektirir çünkü. Öncelikle kendine karşı samimiyet… Sahici sorular sahici soruları doğurur ayrıca. Hem asıl önemlisi bir cevaptan çok cevabın yazdıracakları, hatırlattıkları ve uyandırdıkları değil midir? Kolaymış gibi görünen o zor soruya da ancak o zaman sıra gelir. Nereden başlamalı? Cevap yine yol göstericidir. En iyi bildiğimizden… Çok mu basit görünüyor? Değil, hem de hiç değil. Çetin bir sınavın çağrısıyla karşı karşıyayızdır çünkü aslında. Sorgulama başlamıştır. Yazar adayı önce kendi mahkemesini kurar. Nedir en iyi bildiğimiz? Kendimiz? Yaşadığımız şehir? Toplum? İnancımız? Başka ihtimaller üzerinde de duralım. Aşk? Terzilik? Ebru? Kuyumculuk? Yalnızlık? Aylaklık? Herkes istediğini, istediği gibi bulsun, getirsin. Bulmak kolay mı sanıyorsunuz? Sahicilikten bahsediyoruz. Sesini böyle bir yoldan giderek duyurma çabasından… Hayalinden de diyebilirsiniz. Üslup seçimi sizindir artık.
10.12.2021 04:30
Yazı yolcusu nereden başlamalı? -1
Bu hafta Mario Levi’nin yazı atölyelerinden birine başladığınızı düşünün. Birkaç hafta sürecek bir atölye. Hocanızın ilk konusu, “İlk adımı nasıl atacaksınız?”
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023