Türk tangolarının yola mazinin doğurduğu kalp yarasıyla çıkmasını nasıl anlamak gerekiyordu? Her farklı coğrafyanın bağrından kendi tangosunu çıkarmasıyla mı? İhtimal bize ışık tutabilir. Ya zamanın dehlizlerinde biraz daha ilerlemek istediğimizde? Gramofondan gelen şarkılar hangi odalarda hayat bulacaktı? Kimler dinleyecekti o şarkıları? Cızırtılı plaklardan gelenler... Tangolar o vahşi dansın çok uzağına düşmüştü artık. Konservatuvar öğrencisi Seyyan Hanım, içli sesiyle okuduğu şarkıların neredeyse yüz yıl boyunca dinlenmeye devam edileceğini nerden bilebilirdi? Yine bir akşam vaktiydi sanki. Daha çok aşkı, hüznü, tutkuyu, kırgınlığı ve hasreti dile getiren tangolar başka ne zaman insanın içine gerektiğince dokunabilirdi? Bir türlü uyuyamamanın derinleştirdiği geceleri de hayal edebilir miydiniz?
01.04.2022 04:30
Zehra Eren’i duyabilseydiniz
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023