“Bize konstitüsyon değil enstitüsyon lazımdır…”

Türkiye’de hem konstitüsyonun (Anayasa) hem de enstitüsyonun (kurumlar) ahvali malumunuz. Kurumlardan evvel dönüp yasaya baktığımızda görüyoruz ki bize yasa dayanmıyor. 22 senelik iktidarında AKP, “darbe anayasası” denegelen 1982 Anayasası’nı değiştirmelere doyamadı

A⁺ Yazı Boyutunu Büyüt A^- Yazı Boyutunu Küçült

Şimdi bir siyasi çıkmazın içerisinde AKP, halihazırda süregelen otoriter rekabetçi sistemi Erdoğan’ın liderliğinde devam ettirebilmek için yeniden bir anayasa değişikliğini önümüze getirmeye çalışıyor. Yakın tarihten aşina olduğumuz üzere, bu süreçlerin olmazsa olmazı bir Kürt açılımı da kapıda

* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.

Özge Öner

Önceki Yazıları

Göç ve çifte yokluk: Giden kıvılcımlar alev olarak döner mi?

05 Aralık 2025

Akşam pazarında Türkiye

28 Kasım 2025

Kalkınmanın ahlakı

14 Kasım 2025

Gogol’dan Çiçero’ya Türkiye siyasetinde rutin bir hafta

31 Ekim 2025

Bir ihtimal daha var o da üretmek mi dersin

24 Ekim 2025

Tüm Yazıları