Bugün politik ve ekonomik tartışmalarımızın çoğu ‘yapısal reform’ fikri etrafında şekilleniyor. Yapısal reform lafını duyduğumda kendime hemen şu soruları sorarım: Hangi yapı, ne reformu, neden lazım, kim yapacak, çalışacağı ne belli? Şüphesiz ki iktidara talip her aktör, artık sirke çevrilmiş bu idari sistemi rehabilite etmek zorundadır ve bu rehabilitasyon da köklü düzenlemeler gerektirecektir. Ancak burada aslolan, bu düzenlemeleri kimin, hangi saiklerle yapacağıdır. Reform denilen her ne ise, kağıt üzerinde doğru da gözükse, o reformun neticelerini, reformu yapan siyasi iradeden hariç düşünemeyiz. Bazen öncelikli çözüm reform değil, siyasi iradeyi değiştirmektir
20.09.2024 04:30
Ne yapısal reformlar gördüm, aslında yoktular...
Selamünaleyküm ile merhaba arasında o kadar mesafe yok
20 Aralık 2024
Suriyelilerin dönüşünün ekonomi için anlamı
13 Aralık 2024
Allah'ını seven defansa gelsin ekonomisi
06 Aralık 2024
Özelleştikçe kamulaşan bir dönemin ironisi
22 Kasım 2024
Enflasyon beklentisine göre zam tahammül mülkünü yorar
Tüm Yazıları
15 Kasım 2024