Canınız mı sıkkın, kendinizi hüzünlü mü hissediyorsunuz? Sürekli endişeli olmaktan çok mu yoruldunuz? Arkadaşlarınızla olmak ya da zevk aldığınız diğer şeyleri yapmak istemiyor musunuz? Bütün bunlar yaşam içindeki iniş-çıkışlar gibi değil de sürekli bir hal almaya mı başladı? Günlük rutininizi etkiliyor mu? O zaman bir durum değerlendirmesine ihtiyacınız var.
Depresyon ve anksiyete (kaygı), ayrı ayrı yeterince büyük problem yaratırken beraber görülmesi oldukça sıkıntılı bir tablo oluşturur. Kişi endişe verici ve kendini çıkmaza götüren duyguların mantıksız olduğunu bilir ama yine de onları durduramaz.
Açıkça özdeş duygusal durumlar olmasa da zihinsel sağlık araştırmaları, depresyon ve anksiyetenin çoklukla aynı ya da benzer faktörlerden kaynaklanabilecekleri için bir arada var olduğunu öne sürüyor. Örtüşen bu nedenler şunları içerebilir:
• Genetik faktörler, depresif ve endişeli semptomlara yatkınlığın yüzde 40’ına katkıda bulunur ve yüzde 60’ı da kalıtsal olmayan faktörlere atfedilir. Kaygıyla ilgili aile öyküsüne daha da sık rastlanır.
• Çevresel faktörler sosyal faktörler olarak da anılır. Bunlar erken çocuklukta travma veya ihmal gibi deneyimleri ve ilişki zorlukları, işsizlik, sosyal izolasyon ve fiziksel hastalık gibi mevcut stres sebeplerini içerir. Bir anksiyete bozukluğu olan Travma Sonrası Stres Bozukluğu olan kişilerde depresyon görülme ihtimali özellikle fazladır.
Ağrı, kronik ağrı ve özellikle fibromiyalji, irritabl bağırsak sendromu, bel ağrısı, baş ağrısı ve sinir kaynaklı ağrılar anksiyete ve depresyon dahil olmak üzere psikolojik sıkıntılarla yakından ilgilidir.
Anksiyete ve depresyon birlikte olduğunda belirtiler şöyle:
• Kolay yorulmak
• Konsantre olma zorluğu veya zihnin boş kalması
• Sinirlilik
• Uyku bozukluğu, uykuya dalma veya sürdürmede güçlük, huzursuz, tatmin edici olmayan uyku
• Sürekli mantıksız korku ve endişe
• Hızlı kalp atışı, baş ağrısı, sıcak basması, terleme, karın ağrısı, nefes almada zorluk gibi fiziksel belirtiler
• Yemek düzeninde değişiklikler, çok fazla veya çok az yeme
• Kalıcı üzüntü veya değersizlik duyguları
• Hobilere ve aktivitelere ilgi kaybı
• Rahatlayamama
• Panik ataklar
Bu semptomlarla beraber yaşamak zorunda değilsiniz. Her şeyden önce yalnız olmadığınızı bilmelisiniz. Günümüzde çok insan anksiyete ve depresyondan aynı anda muzdarip. Son iki senedir yaşadığımız COVID 19 pandemisi de bu durumu hiç kolaylaştırmadı. Bütün günlük rutinimiz değişti, birbirimize dokunmaktan, hastalık bulaştırmaktan ve hastalanmaktan korkar olduk. Kendimizle olduğu kadar ailemizle ilgili endişelerimiz arttı ve güvenlik duygumuzu kaybettik. Bunun yanı sıra COVID-19 geçiren hastalarda bağışıklığın enfeksiyonla tetiklenerek bozulması psikopatolojiye neden oldu ve en çok anksiyete ve depresyon şeklinde kendini gösterdi. İster COVID-19 sonrası olsun ister olmasın, mutlaka bir psikiyatri desteğine ihtiyaç duyulur. Doktorunuz eşliğinde ve kılavuzluğunda yapabilecekleriniz şunlardır:
• Bilişsel Davranış Terapisi, insanlara stresi azaltmak için baş etme becerilerini ve gevşeme tekniklerini kullanarak olumsuz düşüncelere meydan okumayı öğretir.
• Kişilerarası Psikoterapi, semptomların başlangıcı ile çözülmemiş yas, ilişki anlaşmazlıkları ve sosyal izolasyon arasındaki bağlantıya odaklanır.
• İlaç tedavisi
• Egzersiz yapmak, vücudunuz ve zihniniz için iyi olduğu kanıtlanmış bir ruh hali güçlendiricisidir. Yüksek enerjili ve sık egzersiz yapmak en iyisidir. Egzersiz aynı zamanda kendinize güveninizi artırır ve sosyal ilişkilerinizi iyileştirir.
• Rahatlama teknikleri arasında yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri vardır. Hayatınızın içine ne kadar sokarsanız bu teknikleri ,o kadar rahatlarsınız.
• Diyetinizi kontrol edin, yeme alışkanlıklarınızın bozulmasına izin vermeyin. Kaygı ve depresyonun karbonhidrat alımını tetikleyebileceğini unutmayın.
• Aileniz ve arkadaşlarınızdan destek alın.
• Yeni hedefler belirleyin.Yapmak istediğiniz bir şey ya da gitmek istediğiniz yer ile ilgili kendinize gerçekçi bir hedef koyun
• Anlamlı bir şey yapın. Sosyal fayda sağlanan işler insana en iyi gelendir. Bir amaç uğruna çalışın. İyilik sadece yapılan kişiye değil, yapana da fayda sağlar.