İç karartım geçmiyor. Ruhum gri. Ve her zamanki gibi, yani böylesi bir ruh sıkışıklığında kendimi ekmek hamuruna boğulmuş buluyorum. Kimin yiyeceği belli olmayan miktarlarda ekmek pişiriyorum. Sonra o ekmekleri eşe dosta dağıtıyorum, kendimiz için dilimleyip derin dondurucuya stokluyorum. Evin, daha doğrusu mutfağın her yerinden ekmek, un, hamur fışkırıyor; deli gibi ekşi maya besleniyor, sürekli bir hesap kitap, ‘şuna şu kadar, buna bu kadar lazım’ diye. Çeşitli büyüklükte saklama kaplarında farklı sebep-sonuç ilişkilerini anlamlandırmak için tutulmuş hamurlar bazen buzdolabında, bazen tezgâh üstünde, bazen de balkonda yaşıyor. Hepsinin üzerlerine itinayla notlar alınıyor, hangi unların karışımı, kaç derece kaç gram su, ortam sıcaklığı, hamur sıcaklığı, pek tabii saat ve zamanlama detayları falan. Ama işte o detaylar, bütün o hesaplamalar, takip edilen hamurlar hayatta tanıklık ettiğim ama anlamlandıramadığım olayları göğüslemeye yardımcı oluyor. Elimi hamurun içine soktukça, ruhum hafifliyor.
07.02.2025 04:30
Elimi hamura soktukça ruhum hafifliyor
Ruhum gri. Böylesi bir ruh sıkışıklığında kendimi ekmek hamuruna boğulmuş buluyorum. Son zamanlarda yaptığım, özellikle soğuk balık sunumlarının yanına tereyağı ile tüketmek üzere hayal ettiğim bir ekmeğin tarifini sizinle paylaşayım
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Daha sağlıklı bir ekmek mümkün mü?
28 Kasım 2025
Evet, gelelim beslenme şeklime…
21 Kasım 2025
İstanbul’un dili akıcıdır
07 Kasım 2025
Börek maceraları
Tüm Yazıları
31 Ekim 2025