8 Kasım
‘Yerelin İzinde’ projesine start vermek üzere İstanbul’dayım. Amaç coğrafi tescil almış veya almak üzere olan aday ürünlere dikkat çekmek, bunlarla ilgili farkındalık yaratmak.
Benim için bu, yıllara dayanan bir yolculuk. 2000’de lokantamı açtığımdan bu yana yerlilik, yerellik ve mevsimsellik yemeğimin ve işletmemin düsturu oldu. Bu coğrafyanın bize verdiklerinin kıymetini bilmeyi esas kabul ettim. Üretimin iyi, temiz, adil olanını tercih ettim. Küçük üreticileri desteklemeyi, kendi imkanlarım dahilinde taşın altına elimi koymayı görev bildim. 18 sene süren Kantin macerasında da sonrasında Cooks Grove’da da bu böyle.
“Gıda coğrafyadır”; buna inandım, bunu uyguladım, bunu konuştum. Konuştuğum ile yaşadığım başka olmadı. Belki 23 sene önce yola çıkarken ‘deli kadın’ muamelesi gördüm, işletmecilik ve aşçılık anlayışım o zaman için akılalmaz geldi insanlara ama bu yol ilmek ilmek işlendi. Şimdi bakın neredeyiz. Fine dining olmayan şef lokantaları var ve hepsi için malzemenin önemi tartışılmaz. Ama yolumuz daha uzun. Daha çok insanın coğrafyanın önemini kavraması, evlerde, işletmelerde yerelliğe ve mevsimselliğe önem vermesi gerekiyor.