Abidin Dino’yla haftada birkaç kez çıktığımız uzun Montparnasse gezintileri benim için bir okul gibiydi. Bir çeşit Akadimias tadı alırdım o yürüyüşlerde. Osmanlı’nın son döneminde, batan bir imparatorluğun deyim yerindeyse çıldırttığı büyük ailelerin hikayelerini birinci ağızdan ve Abidin Bey’in tatlı üslubundan dinlemek müthiş oluyordu.
03.01.2025 04:30
Şakir Paşalılar
Hayat sanatı taklit eder
27 Aralık 2024
Çölde bir nehir gibiydi
13 Aralık 2024
Eski Türkiye daha mutluydu
06 Aralık 2024
Müzik konusunda yanlış anlamalar
22 Kasım 2024
Etik ve ahlak arasındaki fark
Tüm Yazıları
15 Kasım 2024