Giderek artan bilimsel kanıtlar, mikroplastiklerin beyin de dahil olmak üzere kritik insan organlarında biriktiğini gösteriyor ve araştırmacıları plastik kirliliğini dizginlemek için daha acil eylemler çağrılarına yöneliyor. Yapılan çalışmalarda insan akciğerlerinde, plasentalarda, üreme organlarında, karaciğerlerde, böbreklerde, diz ve dirsek eklemlerinde, kan damarlarında ve kemik iliğinde küçük plastik parçaları ve zerrecikleri tespit edildi.
"Küresel acil durum ilan edilmeli"
Çukurova Üniversitesi'nde mikroplastikler üzerine çalışan Sedat Gündoğdu, araştırma bulguları göz önüne alındığında, plastik kirliliğiyle başa çıkmak için “artık küresel bir acil durum ilan etmenin zorunlu olduğunu” söyledi. İnsanlar, çapı 5 mm'den küçük parçalar olarak tanımlanan mikroplastiklere ve hava, su ve hatta gıdalardaki yaygın plastik kirliliği nedeniyle plastik yapımında kullanılan kimyasallara maruz kalıyor.
Mikroplastiklerin insan vücudundaki sağlık tehlikeleri henüz tam olarak bilinmiyor. Son çalışmalar, hücre hasarına ve inflamasyona yol açabilen oksidatif stres ve kardiyovasküler hastalık gibi çeşitli durumların riskini artırabileceklerini öne sürmeye başladı. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar da mikroplastikleri doğurganlık sorunları, çeşitli kanserler, bozulmuş endokrin ve bağışıklık sistemi ve bozulmuş öğrenme yeteneği ve hafıza ile ilişkilendiriyor.
İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden ekotoksikolog Bethanie Carney Almroth, hayvanlardaki sağlık etkileri, laboratuarda insan hücreleri üzerinde yapılan çalışmalar ve yeni ortaya çıkan epidemiyolojik çalışmalar hakkında bilinenler göz önüne alındığında, giderek daha fazla insan organında mikroplastiklerin bulunmasının çok fazla endişe uyandırdığını söyledi.
Diğer organlardan 20 kat daha fazla
Yapılan son çalışmalardan birinde araştırmacılar beyin örneklerinde özellikle endişe verici mikroplastik birikimi buldular. Otopsi yapılan cesetlerin karaciğerleri, böbrekleri ve beyinleri incelendiğinde hepsinde mikroplastik bulunduğu, ancak 91 beyin örneğinin diğer organlardan ortalama 10 ila 20 kat daha fazla mikroplastik içerdiği tespit edildi. New Mexico Üniversitesi'nde toksikolog ve farmasötik bilimler profesörü olan çalışmanın başyazarı Matthew Campen'a göre sonuçlar şok etkisi yarattı.
Araştırmacılar, 2024 yılının başlarında toplanan beyin örneklerinden 24'ünün ağırlıkça ortalamayüzde %0,5 plastik içerdiğini tespit etti. Campen, “Bu oldukça endişe verici. Beynimizde hayal edebileceğimden ya da rahat edebileceğimden çok daha fazla plastik var" dedi.
Çalışma, beyni henüz örneklenmiş en fazla plastikle kirlenmiş dokulardan biri olarak tanımlıyor. Campen tarafından yönetilen baskı öncesi beyin çalışması da endişe verici bir bağlantıya işaret ediyordu. Çalışmada araştırmacılar, Alzheimer hastalığı da dahil olmak üzere bunama nedeniyle hayatını kaybetmiş kişilerden alınan 12 beyin örneğini inceledi. Bu beyinler, sağlıklı örneklere kıyasla ağırlıkça 10 kat daha fazla plastik içeriyordu. Makalede ayrıca 2024 yılına ait beyin örneklerindeki mikroplastik miktarının, 2016 yılına ait örneklerdeki toplam miktardan yaklaşık yüzde 50 daha fazla olduğu tespit edildi; bu da insan beyninde bulunan mikroplastik konsantrasyonunun çevrede bulunanlara benzer bir oranda arttığını gösteriyor.