Geçen hafta ABD’nin en büyük perakendecisi Walmart, OpenAI’nin sohbet botu ChatGPT üzerinden doğrudan alışveriş imkanı sunacağını açıkladı. Duyurunun ardından şirketin hisseleri bir günde yaklaşık %5 değer kazanarak 40 milyar dolar piyasa değeri artışı kaydetti.
Benzer şekilde Etsy ve Shopify da ChatGPT ile yaptıkları ortaklıkların ardından sırasıyla %16 ve %6 oranında yükseldi.
Wall Street Journal'in (WJS) haberine göre, Walmart’ın bu adımı, ChatGPT’nin yeni özelliği Instant Checkout (anında ödeme) üzerinden hayata geçiyor. Kullanıcılar artık “300 dolar altındaki en hafif bebek arabalarını bul” gibi bir soru yönelttiğinde, ChatGPT hem ürünleri listeleyip hem de sohbet penceresinden çıkmadan satın alma işlemini tamamlayabiliyor.
OpenAI, satıcılardan tamamlanan her işlem için küçük bir ücret aldığını belirtiyor. Şirket, sohbet sonuçlarında çıkan ürünlerin “organik ve sponsorsuz” olduğunu da vurguluyor.
Perakendeciler için ilk hamle avantajı
Analistlere göre perakendecilerin bu hamlesi mantıklı; tüketiciler ürün önerilerini yapay zeka sohbet botlarından almaya başlarken, markaların da bu platformlarda yer alması “ilk hareket eden avantajı” sağlıyor.
Similarweb verilerine göre, ChatGPT gibi üretken yapay zeka araçlarının perakendecilere yönlendirdiği trafik henüz küçük ama hızla artıyor.
ChatGPT’nin trafiği ve alışveriş etkisi
Similarweb’e göre ChatGPT, yapay zeka sohbet trafiğinin yaklaşık dörtte üçünü elinde bulunduruyor.
OpenAI’nin geçtiğimiz ay yayımladığı bir rapora göre ChatGPT üzerindeki konuşmaların yaklaşık %2’si alışverişle ilgili.
Ayrıca Adobe’nin bu yıl başında yaptığı bir ankete göre, ABD’li tüketicilerin %38’i çevrim içi alışverişte üretken yapay zeka kullandığını belirtti ürün önerilerinden fırsat aramaya kadar.
Etsy gibi milyonlarca benzersiz ürünü barındıran platformlar, ChatGPT’deki hediye önerisi veya fikir arama tarzı kullanımlardan büyük fayda görebilir.
Walmart ise geniş ürün yelpazesi, düşük fiyat ve hızlı teslimat avantajlarıyla öne çıkıyor.
Bağımsız alışveriş siteleri için yeni riskler
Ancak alışverişi doğrudan sohbet penceresinde tamamlamak, perakendecilerin müşteri sadakati ve reklam gelirleri açısından riskli olabilir.
Havayolu şirketlerinin üçüncü taraf rezervasyon siteleriyle yaşadığı deneyime benzer şekilde, bazı perakendeciler de satış başına ücret ödemek veya kendi sitelerinde sundukları ek hizmetleri (örneğin ekstra garanti veya üyelik puanları) kaybetmek istemeyebilir.
Emarketer verilerine göre, ABD’de perakendecilerin reklam gelirlerinin %60’tan fazlası kendi sitelerindeki arama reklamlarından geliyor. Bu yıl bu alandaki toplam harcama 59 milyar dolar civarında.
Emarketer'in raporunda ayrıca gelişmeyle ilgili, 'Keşif evresi evrensel yapay zeka asistanlarına taşınırsa, reklam bütçeleri de oraya kayabilir' ifadesi kullanıldı.
Amazon rakip chatbotlara kapıyı kapattı
OpenAI şu anda ChatGPT üzerinde reklam yayınlamıyor ancak platformu gelirleştirme yolları arıyor. Şirketin, büyük teknoloji şirketlerinden reklam alanında uzman isimleri transfer ettiği bildiriliyor.
Bu nedenle, reklam devi Amazon, dış kaynaklı yapay zeka botlarına erişimi şimdilik kapatmış durumda.
Amazon’un, GenAI platformlarının kendi sitesini taramasını engellediği ve bu yüzden ChatGPT’de Amazon ürünlerinin görünmediği bildiriliyor.
Buna karşılık şirket, kendi alışveriş odaklı yapay zeka özellikleri üzerinde çalışıyor.
Perakendeciler için olası senaryolar
Uzmanlara göre en iyi senaryo, tüketicilerin ChatGPT gibi platformları yalnızca karmaşık kararlar gerektiren alışverişlerde kullanması örneğin koltuk, çamaşır makinesi veya elektronik ürünlerde.
Gıda ve rutin alışverişler ise doğrudan Amazon veya Walmart üzerinden yapılmaya devam edebilir.
Müşteri ilişkileri yeniden tanımlanıyor
Uzun vadede tüketiciler ChatGPT gibi tek bir sohbet botu etrafında alışveriş rutinlerini kurarsa, bu durum perakendeciler için bağımlılık riski yaratabilir.
Uzmanlara göre eğer bu kullanım yaygınlaşır ve markaların sadakat ya da reklam gelirlerini azaltırsa, perakendeciler OpenAI ile gelir paylaşımı ya da anlaşmalardan çekilme yoluna gidebilir.
WJS'ye göre Google’ın haber kuruluşlarıyla reklam geliri paylaşımı modeline benzer bir yapı gündeme gelebilir; ancak kontrolün büyük kısmı yine platformun elinde olacaktır.



