05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 28.11.2025 12:13 | Son Güncelleme: 28.11.2025 15:29

"Bin dolarlık bir dronla milyon dolarlık bir tank yok ediliyor": Dron teknolojisi, modern savaşın kaderini nasıl değiştirdi?

Ukrayna savaşında belirleyici güç haline gelen dronlar, ucuz maliyet, yapay zekâ destekli otonomi ve hızlı üretim hızlarıyla modern savaşın bütün dengelerini değiştiriyor; hava, kara ve deniz cephelerinde klasik silah sistemlerinin yerini alarak savaşın doğasını yeniden tanımlıyor
"Bin dolarlık bir dronla milyon dolarlık bir tank yok ediliyor": Dron teknolojisi, modern savaşın kaderini nasıl değiştirdi?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Ukrayna–Rusya savaşının üçüncü yılına girilirken, sahadaki en belirleyici unsurun artık insansız hava, kara ve deniz araçları olduğu giderek daha net görülüyor. Savaşın ilk aylarında keşif ve hedef tespitinde kullanılan dronlar, bugün otonom saldırılardan elektronik harbe, sürü operasyonlarından stratejik altyapı vuruşlarına kadar geniş bir yelpazede görev alıyor.

CNN'e konuşan bazı askerî uzmanlar, bu dönüşümün yalnızca savaşın araçlarını değil, savaşın kendisini yeniden tanımladığını söylüyor. Ucuz maliyeti, hızlı üretim süreçleri ve yapay zekâ destekli otonom özellikleri sayesinde dronlar, büyük orduların olduğu kadar daha küçük devletlerin ve silahlı grupların da erişebildiği bir güç çarpanı haline geldi.

Birkaç bin dolarlık dronlar, milyonluk tankları yok ediyor 

Dronların maliyet-etkinliği, modern savaşın dengelerini dramatik biçimde değiştiriyor. Birkaç bin dolarlık kamikaze dronlarının milyon dolar değerindeki tankları, radar istasyonlarını veya hava savunma unsurlarını devre dışı bırakabilmesi, klasik silah sistemlerinin üstünlüğünü tartışmalı hâle getirdi. Ukrayna’da sıkça görülen örneklerde, birkaç yüz dolarlık FPV dronlarının zırhlı birlikleri durdurabildiği ve pahalı sistemleri etkisizleştirebildiği kayıt altına alındı. Bu veriler, büyük savunma bütçelerinin artık tek başına teknolojik üstünlük anlamına gelmediğini gösteriyor; savaşın matematiği düşük maliyetli ama yüksek etkili araçlar üzerinden yeniden yazılıyor.

Bu dönüşüm yalnızca havadan yürümüyor. Savaş alanında kara ve deniz dronlarının kullanımı da hızla yaygınlaşıyor. Siper savaşının belirleyici olduğu cephelerde kara dronları, mayın temizleme, siper içi keşif ve hedef imhasında kritik işlevler görüyor. Deniz dronlarının etkisi ise özellikle Karadeniz’de kendini gösterdi. Kiev yönetimi, Rusya’nın deniz unsurlarına karşı otonom deniz araçlarıyla düzenlediği saldırılarla hem Moskova’nın Karadeniz filosunu yıprattı hem de kıyı savunma doktrinlerinin temel varsayımlarını altüst etti. Bu durum, gelecekte deniz savaşlarının çok daha ucuz ama çok daha hızlı otonom saldırı sistemlerine dayanacağını gösteriyor.

Yapay zeka sayesinde insan müdahalesinin önemi azalıyor 

Teknik kapasitedeki en büyük sıçrama, yapay zekâ entegrasyonunda yaşanıyor. Son iki yıl içinde geliştirilen dronların büyük bölümü artık hedef tanıma, rota optimizasyonu ve saldırı kararını insan müdahalesine çok az ihtiyaç duyarak gerçekleştirebiliyor. Yapay zekânın sağladığı bu otonomi, dronların sürü hâlinde operasyon yürütmesini mümkün kılıyor. Onlarca, hatta yüzlerce dronun tek bir saldırı dizisi içinde savunma sistemlerini aşarak hedefe ulaşması, geleceğin savaş doktrinlerini kökten etkileyecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Saniyelere inen karar süreçleri ve insan hatasını sıfırlayan otomasyon, otonom sistemleri savaş alanında insanlı platformlarla rekabet edebilecek değil, onları geride bırakabilecek bir noktaya taşıyor.

Dron teknolojisinin yarattığı dönüşüm yalnızca sahada değil, üretim zincirlerinde de radikal bir değişime yol açıyor. Tank, savaş uçağı veya hava savunma sistemleri gibi klasik askerî araçların üretimi yıllar alırken, dron teknolojisi birkaç haftalık hatta bazen günlere inen üretim döngülerine geçiş yaptı. Bazı ülkeler ayda milyonlarca dron üretebilecek kapasiteye ulaştı; bu da savaşın seyrini belirleyen asıl unsurun artık üretim hızına ve tedarik zincirinin dayanıklılığına dönüştüğünü gösteriyor. Askerî yetkililer, “Bir ülkenin savaş kapasitesi tank sayısıyla değil, her ay kaç dron üretebildiğiyle ölçülüyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

Dron teknolojisi "altı haftada bir" kendini yeniliyor 

Dronların görece basit yapısı nedeniyle taktik ve teknik dönüşüm de benzeri görülmemiş bir hız kazandı. Savunma analistlerine göre dron teknolojisi “altı haftada bir” kendini yenileyen bir döngünün içinde. Bu hız, klasik savunma teknolojilerinin uyum sağlamasını zorlaştırıyor. Hava savunma sistemleri, radarlar ve elektronik harp unsurları her yeni dron nesline karşı yeniden tasarlanmak zorunda kalıyor. Bu durum, devlet dışı aktörler dahil birçok aktöre daha önce sahip olamadıkları bir esneklik ve uyarlanabilirlik sağlıyor.

Bugün savaş alanında yaşanan tüm bu dönüşüm, gelecekte insanlı platformların giderek geri plana itileceği bir savaş modeline işaret ediyor. Kara birliklerinden hava kuvvetlerine, deniz operasyonlarından elektronik harp alanlarına kadar çoğu görev artık otonom, ucuz, hızlı üretilen ve kolay kaybedilebilir sistemler tarafından yürütülüyor. Uzmanlara göre bu değişim, yalnızca teknolojik bir evrim değil; savaşın felsefesini değiştiren tarihsel bir kırılma noktası. 

Kaynak: Gazete Oksijen