Toronto’nun kuzeybatısındaki Downsview Airport, yaklaşık bir asırlık geçmişinin ardından tarihinin en kapsamlı dönüşüm sürecine giriyor. 2024’te operasyonları durdurulan havalimanı, 2026’da başlanacak inşaat çalışmalarıyla birlikte 370 dönümlük yeni bir kentsel yerleşim alanına dönüşecek.
Proje kapsamında 50 binden fazla kişiye ev sahipliği yapacak yedi mahalle, 75 dönüm açık ve yeşil alan ile yeni kamusal alanlar hayata geçirilecek. Bölge, eski havaalanı koduna atıfla “YZD” adıyla yeniden kent yaşamına kazandırılacak.
CNN International'ın haberine göre Downsview, 1920’lerde Kanada’nın havacılık öncülerinden De Havilland Canada’ya ev sahipliği yapmış, İkinci Dünya Savaşı boyunca savaş uçağı üretim merkezi olarak hizmet vermiş ve 1990’larda Bombardier (Kanada merkezli bir uçak ve tren üreticisi) tarafından devralınmıştı.
Projenin geliştiricisi Northcrest Developments’ın CEO’su Derek Goring, sit alanının tarihî dokusunun korunmasının hem kültürel hem çevresel açıdan temel bir strateji olduğunu vurguladı.
Goring açıklamasında, “Büyük ölçekli kentsel projelerin en önemli sorunu, başlangıçta karakter eksikliği olmasıdır. Burada ise mevcut yapıyı koruyarak özgünlüğü artırmak ve geçmişi kent yaşamına entegre etmek istiyoruz.” dedi.
Yedi mahallenin omurgası
Alan boyunca uzanan 2 kilometrelik pist, proje kapsamında tamamen yayalaştırılmış büyük bir park alanına dönüştürülecek. Park; konutlar, okullar, kütüphaneler, ticaret alanları ve toplum merkezleri bulunan yedi ayrı mahallenin birleşim noktası olacak.
Pistin yeniden tasarımını üstlenen, uluslararası yarışmayı kazanan MVVA firması, bölgeyi eski Carolinian orman ekosistemine uygun şekilde doğal yapıya kavuşturmayı hedefliyor.
Sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm
Projede çevre dostu uygulamalar ön planda yer alıyor:
1950-1990 arası inşa edilen dev hangarlar korunarak film yapımcılığı, hafif üretim ve temiz teknoloji firmaları için yeniden kullanılacak.
- Hangar çatıları yağmur suyu yönetimini iyileştirmek için bitki örtüsüyle kaplanacak.
- Pistteki beton ve asfalt malzemeleri, yollar ve kaldırım altyapısında yeniden değerlendirilecek.
- Bölge, Toronto’nun yüksek bir noktasında yer aldığından, su taşkın riskini azaltmak için bioswale sistemleri ve doğal su tutma alanları kurulacak.
- Uzman ekipler, eski askeri tesislerde görülebilen “kalıcı kimyasallar” riskine ilişkin kapsamlı analizler yürütüyor.
Ulaşım nasıl sağlanacak?
Bölgenin çevresindeki mevcut metro ve tren hatları kullanılarak yaya ve bisiklet ulaşımı teşvik edilecek.
Goring, yalnızca pist bölgesinin tamamen araçsız olacağını, ancak genel planda yaya ve bisikletin en kolay ulaşım biçimi haline getirilmesinin hedeflendiğini belirtti.
30 yıllık inşa süreci
Northcrest, projenin 30 milyar dolarlık yatırım maliyetinin fazlara ayrılarak yönetileceğini bildirdi.
2026’da başlayacak olan ilk faz, “Hangar District” adı verilen 100 dönümlük mahallede 3.000 yeni konutun inşasını kapsıyor. Bu bölümün 2031’de tamamlanması planlanıyor.
Goring, projenin uzun vadeli doğası nedeniyle tasarım süreçlerinin zaman içinde değişebileceğini vurgulayarak, “2025’ten 2050’ye kadar tüm ihtiyaçları bugünden belirlemek mümkün değil; gelişmelere uyum sağlayan esnek bir planlama süreci yürütüyoruz.” dedi.
Toronto’nun yeni merkezi olacak
Hem ölçeği hem de konumu itibarıyla proje, yalnızca bir park dönüşümü değil, Toronto'nun merkezine entegre edilecek yeni bir şehir parçası niteliği taşıyor.
Goring, hedeflerinin “yüksek yaşam kalitesi sunan, doğal alanlarla bütünleşmiş ve Toronto ile uyumlu bir kent modeli” geliştirmek olduğunu ifade etti.
Kaynak: Gazete Oksijen



