Donald Trump'ın 2024 ABD başkanlık seçimlerini kazanması, seçmen yönelimlerini yine yanlış değerlendiren ve seçim sonuçlarını doğru tahmin etmedeki eksiklikleri ortaya çıkaran anket endüstrisine yönelik eleştirilerin yenilenmesine neden oldu.
Anketörler, 2016 ve 2020'deki hataları giderme çabalarına rağmen, Trump'ın tabanının dinamiklerini bir kez daha yakalayamadı.
İngiliz The Economist dergisi seçimlerden hemen önce, anketörlerin Trump'ın demografisini, özellikle de anketörlerden genellikle kaçınan ya da onlara güvenmeyen kırsal kesimdeki ve üniversite eğitimi almamış seçmenleri yakalamada karşılaştıkları uzun süreli sorunlara dikkat çekti. Yapılan düzenlemelere rağmen, modeller hâlâ büyük ölçüde bu kesimleri doğru bir şekilde temsil edemeyen geleneksel örnekleme tekniklerine dayanıyor ve bu da “utangaç seçmenin” eksik raporlanmasına yol açıyor.
Anket metotları, son dönemlerdeki gelişmelere rağmen, kutuplaşmış ve şüpheci bir seçmen kitlesinin karmaşıklığını yakalamakta halen zorlanıyor.
Iowa vakası
Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Iowa eyaleti oldu. Seçime günler kala çeşitli anketleri değerlendiren yayın organları, Trump’ın kalesinde Kamala Harris’in öne geçtiğini yazdı. Ancak sandıktan, Trump’ın yüzde 14 puan üstünlüğü çıktı. Harris’in genel oy oranlarında önde çıkacağını ileri süren tüm anketler yanıldı. Yarışı yedi kritik eyaletteki sonuçların belirleyeceği yazılmıştı. Anketler bu eyaletlerin en az ikisinde Harris’i önde gösteriyordu fakat Trump yedisini de aldı.
The New York Times da seçimden hemen önceki bir makalesinde anketlerin sonuçları yakın gösterdiğini ancak çıkacak sonucun farklı olabileceğini yazmıştı. Farklı kazanan Trump oldu.
Oylar sayılırken The Spectator, Trump'ın Pennsylvania, Michigan ve Wisconsin gibi savaş alanı eyaletlerdeki performansının anket tahminlerini aşmasıyla tahminlerdeki tutarsızlıkları gözlemledi.
Trump'ın ekonomik güvenlik, suç ve göç politikalarına yaptığı vurgu, geleneksel Cumhuriyetçi çizgilerin ötesinde yankı buldu ve anketler Hispanik ve siyah seçmenler arasındaki çapraz etkiyi hesaba katmada başarısız oldu.
The Telegraph, seçim sonrası ortaya çıkan tabloyu değerlendirirken, anket sektörünün örnekleme yöntemlerinin seçmenlerin küçük değişimlerini yakalamada yetersiz kaldığının altını çizdi. Anketörler Trump'ın demografik çizgiler arasında, özellikle de politik duruşundan daha doğrudan etkilendiğini düşünen işçi sınıfı seçmenler arasındaki erişimini hafife almıştı.
Gözlemciler, anket kuruluşlarının güvenilirliklerini yeniden kazanmaları için yüzeysel değişikliklerin ötesine geçmeleri gerektiğini belirterek, gelecekteki anketlerin yeterince temsil edilmeyen seçmen kesimleriyle gerçek katılıma öncelik vermesini ve genellikle belirli demografik gruplara takılıp kalan dijital veya telefon anketlerine güvenmenin ötesinde alternatif yöntemler düşünmelerini tavsiye ediyor.
