Dünya genelinde açıklanan verilerden alınan sinyaller, gelecek dönem için pozitif beklentilerin güçlenmesine neden oldu. ABD'de güç kaybeden istihdam piyasası ve yavaşlamaya işaret eden enflasyon verileri, küresel piyasalarda risk iştahını olumlu etkiledi.
Ülkede geçen hafta açıklanan enflasyon verilerinin fiyat baskılarının hafiflediğine işaret etmesi sonrası açıklanan perakende satış verileri de tüketici harcamalarının güçlü kaldığını ortaya koydu.
ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) temmuzda aylık bazda yüzde 0,1 ve yıllık bazda yüzde 2,2 artışla beklentilerin altında gerçekleşti. Ülkede Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), temmuzda aylık bazda yüzde 0,2 ile beklentilere paralel, yıllık bazda ise yüzde 2,9 ile tahminlerin altında arttı. Art arda dördüncü ayda yavaşlamaya devam eden yıllık enflasyon, Mart 2021'den bu yana en düşük seviyesini kaydetti.
Analistler, ABD'de enflasyonun ABD Merkez Bankasının (Fed) yüzde 2 hedefine ulaşma yolunda ilerlediğini gösterdiğini, bunun da bankanın istihdamı maksimuma çıkarma olan diğer hedefine daha fazla odaklanmasına olanak tanıyacağını belirtti.
Resesyon korkuları hafifledi
ABD'de perakende satışlar, temmuzda aylık yüzde 1 ile beklentilerin üzerinde artış kaydederken perakende satışlarda bu dönemde yaşanan artış, Ocak 2023'ten bu yana kaydedilen en yüksek aylık artış oldu. Analistler, beklentileri aşan perakende satış verilerinin ardından ABD ekonomisindeki resesyon korkularının hafiflediğini belirtti.
Öte yandan, haftalık işsizlik maaşı başvuruları öngörülerin altında gelirken istihdam piyasasındaki beklentiler üzerindeki soğuma endişesini yatıştırdı. 10 Ağustos ile biten haftada 227 bine gerileyen işsizlik maaşı başvuruları, temmuz ayının başından bu yana en düşük seviyesine indi.
Analistler, güçlü gelen perakende satışlar ile işsizlik maaşı başvurularındaki düşüşün ardından Fed'in eylülde 25 baz puanlık faiz indirimine gitme olasılığının 50 baz puanlık faiz indirimine gitme ihtimalinin önüne geçtiğini kaydetti.
100 baz puan faiz indirimi beklentisi
Bununla birlikte Fed'in yıl sonuna kadar 100 baz puan faiz indireceğine yönelik fiyatlamalar güçlü kalmayı sürdürdü.
Dünyanın önemli merkez bankalarının yetkilileri, gelecek hafta Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda bir araya gelecek. ABD Merkez Bankasının Kansas City Şubesi'nin ev sahipliğinde 1978'den bu yana düzenlenen Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu, bu yıl 22-24 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.
Merkez bankacıları, ekonomistler, finansal piyasa katılımcıları, akademisyenler ve hükümet temsilcileri, uzun vadeli politika konularını ele almak için ABD'nin Wyoming eyaletinin Jackson Hole kasabasında düzenlenecek sempozyumda buluşacak.
Analistler, Fed Başkanı Jerome Powell'ın bu sempozyumda yapacağı açıklamalarda bankanın bundan sonraki politikalarına ilişkin ipucu verebileceğini belirtti.
Fed yetkililerinin para politikasına ilişkin açıklamaları da yatırımcıların odağında olmayı sürdürürken St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, bankanın faiz oranlarını düşürmesinin uygun olacağı zamanın yaklaştığına inandığını ifade etti.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de enflasyon hedefe ilerlerken bankanın diğer hedefi olan istihdama bakılması gerektiğini belirterek, işsizlik oranının önemli ölçüde yükseldiğinin görüldüğünü, faiz indirimleri konusunda dördüncü çeyrekten önce harekete geçilmesine açık olduğunu bildirdi.
Bu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, geçen hafta 6 baz puan azalışla yüzde 3,88'e geriledi.
2 bin 509,8 dolarla rekor seviyeyi gören altının ons fiyatı haftayı yüzde 3,2 artışla 2 bin 508,1 dolardan, Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,4 azalışla 79,1 dolardan tamamladı. Dolar endeksi de yüzde 0,7 gerileyerek 102,4 seviyesine indi.
New York Borsası pozitif seyretti
New York borsası, ABD'de açıklanan makroekonomik verilerden gelen pozitif sinyallerle haftayı pozitif seyirle tamamladı. ABD'de başkanlık seçimleri yaklaşırken Demokratların adayı Kamala Harris, başkan seçilmesi halinde maliyetleri düşürmeyi, çalışan ve orta sınıf Amerikalılar için fırsatları genişletmeyi hedeflediğini söyledi.
ABD'de yapımına başlanan yeni konut sayısı, temmuzda yüzde 6,8 azalarak 4 yılın en düşük seviyesine indi ve beklentilerin altında gerçekleşti.
Ülkede verilen inşaat izni sayısı da temmuzda aylık bazda yüzde 4 azalarak 1 milyon 396 bine gerilerken Haziran 2020'den bu yana en düşük seviyesini kaydetti. ABD'de Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi ise ağustosta 67,8'e çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Kurumsal taraftaki haber akışı da yatırımcılar tarafından takip edilirken Cisco'nun hisseleri, şirketin işten çıkarmaya gideceğini duyurmasına karşın finansal sonuçlarının beklentileri aşması sonrası yüzde 8,8 yükseldi. Amerikalı perakende devlerinden Walmart'ın hisseleri de şirketin gelir ve karının 31 Temmuz'da sona eren üç aylık dönemde beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin ve bu yıla ilişkin kar tahminini yükseltmesinin ardından yüzde 8,1 değer kazandı.
Amerikalı elektrikli araç üreticisi Rivian, Amazon tarafından kullanılan teslimat kamyonetlerinin üretimini, parça tedarik sorunu dolayısıyla geçici olarak durdurdu. Rivian'ın hisseleri haftayı yüzde 5,3 düşüşle tamamladı.
Bu gelişmelerle geçen hafta Nasdaq endeksi yüzde 5,29, Dow Jones endeksi yüzde 2,94 ve S&P 500 endeksi yüzde 3,93 değer kazandı.
Gelecek hafta salı Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları, perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), 2. el konut satışları, cuma yeni konut satışları takip edilecek.
Avrupa borsaları alış ağırlıklı seyretti
Avrupa borsalarında da geçen hafta alış ağırlıklı seyir izlendi. Halihazırda Avrupa Merkez Bankasının (AMB) gelecek ayki toplantıda politika faizini 25 baz puan düşüreceğine kesin gözüyle bakılırken yıl sonuna kadar toplamda ne kadar faiz indirimine gidileceğine yönelik belirsizlik ise devam ediyor.
Analistler, Avrupa'da güç kaybeden ekonomik aktivitenin bankanın politika alanını daraltabileceğini kaydederek, açıklanan verilerin bölge ekonomilerine yönelik endişeleri beslemeyi sürdürdüğünü bildirdi.
Almanya merkezli Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezinin (ZEW), kurumsal yatırımcı ve piyasa uzmanlarının gelecek döneme ilişkin beklentilerini ölçen ZEW Ekonomik Güven Endeksi'nin ağustos sonuçlarına göre, Euro Bölgesi'nde temmuzda 43,7 puan olan ZEW Ekonomik Güven Endeksi, ağustosta 17,9 puana geriledi. Böylece, endeks bir önceki aya kıyasla 25,8 puan azaldı.
Aynı şekilde Almanya'nın temmuzda 41,8 puan olan ZEW Ekonomik Güven Endeksi, ağustosta 19,2 puana inerken, endeks bir önceki aya kıyasla 22,6 puan geriledi. İngiltere'de yıllık enflasyon temmuzda yüzde 2,2 ile beklentilerin altında gerçekleşse de tüketici fiyatları bu yıl ilk kez artış gösterdi. Böylece, İngiltere'de yıllık enflasyon İngiltere Merkez Bankasının (BoE) yüzde 2 hedefinin tekrar üzerine çıktı.
İngiltere ekonomisi, ayrıca ilk çeyrekteki yüzde 0,7 büyümenin ardından yılın ikinci çeyreğinde de büyüme kaydederken hizmet sektörü aktivitesi yüzde 0,8 artışla itici güç olarak öne çıktı.
Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi, haziranda bir önceki aya göre yüzde 0,1 düşerken bölge ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,3 büyüme kaydetti. Bölgedeki merkez bankalarının yıl sonuna kadar atacakları adımlara yönelik soru işaretleri varlığını sürdürüyor.
Euro/Dolar paritesi haftayı yüzde 1 artışla 1,1028'den tamamladı.
Bu gelişmelerle, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,75, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 3,96, Almanya'da DAX endeksi yüzde 3,38, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,48 değer kazandı. Gelecek hafta salı Almanya'da ÜFE, Euro Bölgesinde TÜFE, perşembe Euro Bölgesi'nde ve Almanya'da imalat sanayi PMI, Euro Bölgesinde tüketici güven endeksi takip edilecek.
Asya borsalarında açıklanan veriler risk iştahını besledi
Asya borsaları, geçen hafta pozitif seyrederken bölgede açıklanan verilerin risk iştahını beslediği görülüyor. Buna göre, Japonya ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 0,8, yıllık bazda ise yüzde 3,1'le beklentilerin üzerinde büyürken bu durumun Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz artırım döngüsünde politika alanını rahatlatacağı tahmin ediliyor.
Ülkede sanayi üretimi aylık yüzde 4,2 geriledi, kapasite kullanımı da yüzde 3,1 düşüş kaydetti. Çin tarafında açıklanan verilere göre, sanayi üretimi yıllık yüzde 5,1 artışla öngörülerin altında kalırken işsizlik oranı yüzde 5,2 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Buna karşın perakende satışlar, yüzde 2,7 artışla tahminleri geride bırakırken bu durum durgunluk endişesinin öne çıktığı ülke ekonomisinde ekonomik aktivitenin yeniden canlanıyor olabileceği beklentilerini destekledi.
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida, gelecek ay parti başkanlığına yeniden aday olmayacağını açıkladı. Kişida'nın bu kararının Japonya ekonomi yönetimini nasıl etkileyeceğine ilişkin soru işaretlerine sebep oldu. Öte yandan Çin Merkez Bankasının (PBoC) yeni kademeli finansal politikayı planlayacağı bildirildi.
PBoC Başkanı Pan Gongsheng, yaptığı açıklamada yeni kademeli bir politikayı planlayacaklarını bildirirken mali, finansal ve endüstri birimleri tarafından yapılan politikaların Çin'in yüksek kalitede gelişmesini desteklemeye yönelik olacağını söyledi.
Söz konusu gelişmelerle dolar/yen paritesi haftayı yüzde 0,5 artışla 147,6'dan tamamladı. Analistler, kurdaki hareketin Japonya'da pay piyasalarını desteklediğini ifade etti. Bu gelişmelerle Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 8,67, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 4,21, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,60, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,99 artış kaydetti.
Gelecek hafta pazartesi Japonya'da makine siparişleri, cuma Japonya'da TÜFE takip edilecek.
Yurt içinde TCMB'nin faiz kararı piyasaların odağında
Yurt içinde Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 0,86 düşüşle 9.821,96 puandan, Dolar/TL haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,4 üstünde 33,6900'dan tamamladı.
Gelecek hafta salı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıklayacağı faiz kararı, perşembe tüketici güven endeksi takip edilecek. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.800 ve 9.700 puanın destek, 10.100 ve 10.200 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.
Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin ortalaması ise yüzde 46,50 olarak hesaplandı.