Rus kutup araştırma gemisi Alexander Karpinsky, Şubat 2020'de Antarktika'dan dönüş yolunda Cape Town'a yanaşırken çok az dikkat çekti. O sırada Batılı hükümetler Çin'den dünyanın geri kalanına yayılan ölümcül corona virüsle ilgili haberlerle meşguldü. Ancak mavi ve kırmızı renkli Karpinsky'nin taşıdığı haberler hem gerçek hem de mecazi anlamda sismik nitelikteydi.
Küresel talebi 14 yıl karşılayabilir
Geminin seferinin ardından bir açıklama yapan Rus jeoloji ajansı Rosgeo, yapılan araştırmalarda Antarktika Sahanlığı'nın altında gömülü yaklaşık 70 milyar ton petrol ve gaz tespit edildiğini söyledi. Bu miktar, 14 yıl boyunca küresel talebi karşılamaya yetecek 500 milyar varilden fazla ham petrole eşdeğer. Bu bluşu Rosgeo'nun, İngiltere'nin hak iddia ettiği bölgelerdeki girişimleri de dahil olmak üzere, yıllar süren detaylı araştırmalarını takip etti. Rosgeo'nun bir yan kuruluşu olan PMGE'nin baş jeoloğu Sergey Kozlov, "Yeni keşif gezisi sırasında elde edilen veriler Antarktika Sahanlık Denizleri'nin petrol ve gaz barındırma olasılıkları konusundaki beklentilerimizi önemli ölçüde netleştirmemizi mümkün kılacak" dedi.
Ancak aradan dört yıl geçti ve Batı nihayet bu şaşırtıcı keşfi ve bunun jeopolitik üzerindeki potansiyel etkilerini dikkate almaya başladı. Geçen hafta İngiltere'de milletvekilleri Rusya'nın uzak güneydeki rahatsız edici faaliyetleri hakkında cevaplar talep ederek Dışişleri Bakanlığı yetkililerini ve üst düzey bir hükümet bakanını bir komite oturumunda sorguya çektiler. Milletvekillerinin müdahalesi, Vladimir Putin rejiminin Batı'nın yaptırımlarıyla ekonomik olarak sıkıştırıldığı bir dönemde Moskova'nın jeolojik araştırmalarının bir kaynak gaspının başlangıcı olabileceği yönündeki endişelerin ardından geldi.
Uluslararası anlaşmanın ihlali
Antarktika'da kaynaklar için sondaj yapılması, bölgeyi onlarca yıldır yöneten ve özellikle bilimsel araştırmalar dışında maden kaynaklarıyla ilgili tüm faaliyetleri yasaklayan uluslararası anlaşmanın ihlali anlamına gelecektir. Her ne kadar Rusya bu araştırmaların bilimsel olduğu konusunda ısrar etse de, uzmanlar bu araştırmaların Kremlin'in gri bölge taktiklerinin sadece bir örneği olduğu konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor. Antarktika uzmanı ve Royal Holloway College'da jeopolitik profesörü olan Klaus Dodds, milletvekillerine yaptığı bir sunumda "Rusya'nın bilimsel araştırmadan ziyade maden arama olarak yorumlanabilecek sismik veriler topladığına dair bir endişe var" dedi.
Dodds ayrıca Moskova ile İngiltere de dahil olmak üzere diğer ülkeler arasında balıkçılık hakları, Rus üs kampı denetimlerinin engellenmesi ve 2022 yıllık toplantısı sırasında Ukrayna'nın işgali üzerine çıkan bir tartışma da dahil olmak üzere yaşanan çatışmalara işaret etti. Dodds'un başka bir yerde yazdığı üzere, Rusya'nın petrol ve doğal gaz araştırmaları bu modele uygun olarak, sismik araştırma ile ilgili normları baltalamaya yönelik bilinçli bir karar ve nihayetinde gelecekteki kaynak çıkarımının bir öncüsü gibi görünüyor.
İngiltere'nin toplam yüzölçümünün yaklaşık 56 katı bir alana yayılan Antarktika, şu anda herhangi bir ülke tarafından yönetilmiyor. Bu durum, bilimsel işbirliğini sağlama çabalarının bir parçası olarak 1959 yılında 12 ülke tarafından imzalanan Antarktika Antlaşması'na kadar uzanıyor. Arjantin, Avustralya, Şili, Fransa, Yeni Zelanda, Norveç ve İngiltere olmak üzere yedi ülke toprak üzerinde tarihsel hak iddiasında bulunurken, ABD ve Rusya (o zamanki adıyla Sovyetler Birliği) diğerlerini tanımaksızın gelecekte hak iddia etme hakkını saklı tuttu.
Çin ve Hindistan ile işbirliği yapabilir
British Antarctic Survey (BAS) Birleşik Krallık'ın bilimsel misyonlarını yerine getirmekten ve beş araştırma istasyonunu içeren daimi varlığını sürdürmekten sorumlu. Faaliyetlerin en yoğun olduğu sezonda BAS ayrıca RSS Sir David Attenborough araştırma gemisini bölgeye göndererek yüzlerce araştırmacının sahaya çıkmasını sağlıyor. Ancak bugün Antarktika Antlaşması'nı imzalayan 50'den fazla ülke var ve bunlar arasında kendi altyapılarını kurmak için yarışan Çin ve Hindistan gibi büyük küresel güçler de bulunuyor.
Dodds ve diğer uzmanlar, Rusya'yı kontrol altına almanın, birçoğu antlaşma sisteminin tarihsel olarak İngiltere ve diğer batı Avrupa ülkelerinin lehine olduğunu düşünen bu ülkelerle işbirliğini gerektireceğini savunuyor. Şimdiden bu üyelerden bazıları anlaşmazlıklar sırasında Rusya'nın yanında yer aldı. İmzacıların 2022 yılında Berlin'de düzenledikleri çalkantılı bir toplantıda Rus delegasyonu, Ukrayna'yı işgal ederek uluslararası hukuku çiğnediği gerekçesiyle kınanmıştı. Ancak Çin, İngiltere gibi diğer ülkeleri Antarktika'yı politize etmemeleri, konusunda uyararak eleştirileri reddetti.
Aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı, yetkililerin Rusya'nın kötü niyetli olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmadığı yönündeki iddiaları karşısında kayıtsız kalmakla suçlanıyor. Uzmanlar, Rosgeo'nun Karpinsky gibi gemilerinin ve Rusya tarafından kurulan diğer altyapıların faaliyetlerinin, hem sivil hem de askeri amaçlara hizmet edebilmeleri nedeniyle diplomatik bir ikilem oluşturduğunu savunuyor. Rosgeo, araştırmalarının tamamen bilimsel olduğunu savunmaya devam ediyor.
"İhlal edildiğine dair bir kanıt yok"
Geçen haftaki komite oturumunda milletvekilleri Bilim Bakanı Andrew Griffith ve Dışişleri Bakanlığı Kutup Bölgeleri Dairesi Başkanı Jane Rumble'ı Rusya'nın görevi kötüye kullandığına dair son derece ciddi iddialar konusunda sıkıştırdılar. Ancak Rumble onlara, "Anlaşmanın ihlal edildiğini gösterecek herhangi bir kanıt yok. Araştırma ve gerçek kullanım arasında farklı ekipmanlara ihtiyaç duyarsınız. Ama evet, bunu çok yakından izliyoruz ve Rusya bu konuda daha önce de mücadele etti ve bunun bir bilim programı olduğu konusunda birçok kez güvence verdi" dedi.
Genel olarak düşmanca koşullar göz önüne alındığında, Rusya'nın Antarktika'da bir kaynak ele geçirmesinin ne kadar gerçekçi olacağı konusunda da şüpheler var. İklim değişikliği kampanyacılarının öfkesine rağmen petrol devi Shell bir noktada Yüksek Kuzey olarak da bilinen Arktik bölgesinden kaynak çıkarıp çıkaramayacağını araştırdı. Ancak şirket bunun çok pahalı ve riskli olacağı sonucuna vardıktan sonra 2015 yılında geri çekildi.
Yine de Dodds, Rosgeo'nun devlet destekli yapısı ve Moskova'da Antarktika'nın güvenlik çıkarlarının korunmasında hayati bir rol oynadığına dair artan algı nedeniyle Rusya'nın oluşturduğu tehdidin endişe verici olduğuna inanıyor. Londra'nın, petrol ve gaz arama sondajı söz konusu olduğunda ne tür faaliyetlerin gerçekten araştırma olarak nitelendirileceğini daha kesin bir şekilde belirleme çabaları da dahil olmak üzere, becerikli bir diplomasi kullanması gerektiğini öne sürüyor. Bu ayın sonunda Hindistan'da yapılacak olan anlaşma katılımcıları toplantısı ile konunun bir kez daha gündeme geleceği neredeyse kesin.