23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 31.05.2023 10:39 | Son Güncelleme: 31.05.2023 11:19

Wall Street Journal yazdı: Radikal adımlar atılmazsa mali yıkım yakın

Seçimlerden sonra doların hızla yükselmeye başlaması ekonomi politikalarına dair soruları da artırdı. Wall Street Journal'a konuşan ekonomistler, radikal bir politika değişikliği ya da kurtarma paketi olmadığı takdirde Türkiye'nin mali yıkıma giderek daha da yaklaştığını söylüyor
Wall Street Journal yazdı: Radikal adımlar atılmazsa mali yıkım yakın

Türk lirası salı günü rekor düşük seviyeye geriledi. Lira dün yüzde 1,4 düşüşle 20,4 ABD dolarından işlem görerek Haziran 2022'den bu yana para biriminin en sert günlük düşüşünü gerçekleştirdi. Liradaki değer kaybı, döviz kıtlığı ve hızla artan enflasyon gibi Türkiye'nin ekonomik dengesizlikleri, iktidarını bir dönem daha uzatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük sorunu. 

Merkez Bankası'nın yüksek enflasyona rağmen faiz oranlarını düşürmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu gibi politikaları nedeniyle lira son beş yılda yüzde 80 değer kaybetti. Erdoğan, yaklaşımının ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi ve yüksek istihdam sağlamayı amaçladığını söylüyor. Ayrıca düşük faiz oranlarının eninde sonunda enflasyonu düşüreceğini savunuyor. Merkez bankası da son aylarda lirayı savunmak için on milyarlarca dolar harcadı.

"İplerin gevşetilmesi anlamına geliyor"

Ekonomistler, Erdoğan'ın dramatik bir politika değişikliğine gitmemesi ya da yabancı bir hükümet tarafından kurtarılmaması halinde Türkiye'nin mali yıkıma giderek daha da yaklaştığını söylüyor. Capital Economics'in kıdemli gelişmekte olan piyasalar ekonomisti Liam Peach, "Bence bu onların ipleri gevşetmesi, düşük döviz rezervleri, ateş güçlerinin tükendiği anlamına geliyor" dedi. 

Erdoğan yeniden seçilmek için yürüttüğü kampanya sırasında defalarca düşük faiz politikasını sürdüreceğini söyledi. Salı günü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde yaptığı konuşmada, ekonomik kriz öngörüsünde bulunan muhalefet yetkililerine karşı çıktı. Erdoğan, "Bu ülkenin ekonomisini, bunlar Londra tefecilerine teslim edeceklerdi, edemediler. İş dünyamızı ürkütmeyi, panikletmeyi başaramadılar. Sizlerden, ağızlarını her açtıklarında Türk ekonomisiyle ilgili sürekli kötü tablolar çizen felaket tellallarına prim vermemenizi istiyorum" ifadelerini kullandı.

Enflasyon sorununu daha da artıracak

Hükümet seçimden önceki aylarda serbestçe harcama yaptı, ülkeye bir ay boyunca ücretsiz doğalgaz sundu ve liranın değerini destekleyen merkez bankası müdahalelerini artırdı. Ekonomistlere göre hükümetin karşılaştığı zorluklardan biri de paniğe yol açmadan liranın değer kaybetmesine nasıl izin verileceği. Lirada 2021'in sonlarında yaşanan ciddi düşüş, ülkenin bankalara hücum edeceği endişelerine yol açmıştı. Daha zayıf bir lira aynı zamanda ithalat maliyetini artırarak enflasyon sorununu daha da derinleştirecektir. 

İstanbul'daki Koç Üniversitesi'nde ekonomi profesörü ve ABD Merkez Bankası'nda eski bir ekonomist olan Selva Demiralp, "Hükümet muhtemelen kontrollü bir ekonomik yavaşlama hedefliyor, liranın daha hızlı değer kaybetmesine izin veriyor ki döviz rezervlerinin yetersizliği göz önüne alındığında bu kaçınılmaz bir seçim ve bunun sonucunda finansal koşulların sıkılaşmasını kabul ediyor" dedi. 

Türkiye'nin rezervlerinin büyük bir kısmı ödünç alınmış durumda. Merkez Bankası, bankaların ve yabancı hükümetlerin sınırlı bir süre için lira karşılığında dolar ve diğer yabancı para birimlerini sattığı döviz takas anlaşmalarını kullanıyor. Bu takaslar hariç tutulduğunda, rezervler 19 Mayıs itibariyle 60 milyar dolar eksideydi. Batılı yatırımcılar Türkiye'deki yatırımlarını azalttıkça, ülke mali durumunu düzeltmek için Rusya ve petrol zengini Körfez ülkelerine yöneldi. Rusya geçen yıl Türkiye'ye bir nükleer santral inşaatı için 15 milyar dolar kadar kaynak aktardı. Türkiye'nin en büyük doğal gaz tedarikçisi olan Rusya, bu yılın başlarında Türkiye'nin ödemelerini ertelemeyi de kabul etti. Suudi Arabistan Mart ayında Merkez Bankası'na 5 milyar dolar yatırdı. 

Ekonomistler, Türkiye'nin döviz sıkıntısını yerel bankalarla swap işlemlerini artırarak ya da Körfez ülkelerinden yerel para birimleri yerine dolar veya euro ile swap yapmayı kabul etmelerini isteyerek çözebileceğini söylüyor. Ülke ayrıca yerel para birimini istikrara kavuşturmak için ihracatçıları döviz gelirlerinin yüzde 40'ını liraya çevirmeye zorluyor.

"Daha kötüye gitmeden önce belki de bir yılımız var"

2021'in sonlarında uygulamaya konulan özel bir tasarruf programı, yerel para birimindeki herhangi bir düşüşü telafi etmeyi garanti ederek Türkleri paralarını lira olarak tutmaya teşvik ediyor. Ekonomistler, liradaki düşüşün devam etmesinin bu teminatları ödemenin maliyetini artıracağını ve daha geniş bir finansal kriz riskini yükselteceğini söylüyor. Türkiye'nin bankacılık yetkililerine göre programdaki mevduatlar 17 Mayıs itibariyle 121 milyar doları aştı. SEB'in gelişmekte olan piyasalar baş stratejisti Erik Meyersson, "Asıl soru, nasıl daha fazla dolar bulacakları. Hala şapkadan çıkarabilecekleri bazı tavşanlar var ama bence işler gerçekten kötüye gitmeden önce belki altı ayımız belki de bir yılımız var" ifadelerini kullandı.