Somini Sengupta / The New York Times
Fosil yakıtların yakılmaya devam edilmesi, dünyanın dört bir yanındaki okulları günlerce, bazen haftalarca kapatıyor ve son on yılların en büyük küresel kazanımlarından biri olan çocukların eğitimini baltalamakla tehdit ediyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından Çarşamba günü açıklanan verilere göre, günümüz çocukları yaşamları boyunca büyükanne ve büyükbabalarından çok daha fazla anormal sıcak gün yaşıyor.
Yakın zamanda kapatılan bazı okulların ölçeğini düşünmek bile korkunç.
Pakistan'da 26 milyon çocuğun eğitimine 'aşırı sıcak' arası
Pakistan, sıcaklıkların 40 santigrat derecenin üzerine çıktığı tahmin edilen Mayıs ayında, öğrencilerinin yarısı için - yani neredeyse 26 milyon çocuk için - okulları bir hafta boyunca kapattı. Bangladeş, Nisan ayındaki sıcak hava dalgası sırasında öğrencilerinin yarısı için okulları kapattı ve 33 milyon çocuğu etkiledi. Nisan ayında Güney Sudan da diğerlerinden pek farklı değildi. Filipinler, ülkenin meteoroloji departmanının “tehlike” olarak adlandırdığı sıcaklık seviyeleri görüldüğünde okulların iki gün süreyle kapatılması yönünde karar aldı.
ABD'de ise geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında Massachusetts'ten Colorado'ya kadar pek çok bölgede sıcak havalar okulların kapanmasına ya da erken tatil edilmesine neden oldu. Bu günler toplam okul günlerinin hala küçük bir bölümünü oluşturuyor, ancak yakın zamanda yapılan bir tahmine göre aşırı sıcaklar nedeniyle gelecekte daha sık okullar kapatılacak. Sadece birkaç yıl önce yılda yaklaşık üç gün olan bu sayı şimdi iki katına çıktı ve yüzyılın ortalarına kadar sorunun büyüyeceği çok açık.
Sıcaklar öğrencilerin performansını da düşürüyor
Kısacası, atmosferde gezegeni ısıtan gazların birikmesiyle şiddetlenen sıcak hava dalgaları çocukların eğitim ve öğretim hayatını git gide zorlaştırıyor. Araştırmalar, okullar açık olsa bile, özellikle birkaç saat süren aşırı yüksek sıcaklıkların, test puanları da dahil olmak üzere sınav sonuçlarını etkilediğini gösteriyor.
UNICEF'ten Lily Caprani, Salı günü bir telefon görüşmesinde “Aşırı sıcak günlerin sayısının dolaylı olarak öğrenme kaybına yol açacağından derin endişe duyuyoruz” dedi.
Bir kuşak uçurumu
Okulların kapanmasının etkileri, iklim tehlikelerinin kuşaklar arasında yarattığı uçurumu gözler önüne seriyor. UNICEF verilerine göre, bugün dünya genelinde her beş çocuktan biri, büyükanne ve büyükbabalarına kıyasla iki kat daha fazla aşırı sıcak gün yaşıyor.
Dünya genelinde 466 milyon çocuk, 35 santigrat derecenin üzerinde olarak tanımlanan aşırı sıcak günlerin, büyükanne ve büyükbabalarına göre en az iki kat daha fazla yaşandığı bölgelerde yaşıyor.
Bu uçurum en çok da düşük ve orta gelirli ülkelerdeki çocuklar için geçerli. Sahel'deki ülkelerin çoğu da dahil olmak üzere 16 ülkedeki çocuklar, altmış yıl öncesine kıyasla şimdi yılda en az 30 gün daha fazla aşırı sıcak havayla yüz yüze.
Sanayileşme ile birlikte sıcaklar da yükseldi
Aşırı sıcakların ortaya çıkmasında pek çok etken var. Özellikle de kömür, petrol ve doğal gazın yakılmasıyla ortaya çıkan insan kaynaklı iklim değişikliği aşırı sıcakların oluşması için uygun ortamı yaratıyor. Küresel ortalama sıcaklıklar, sanayileşmenin son 150 yılında belirgin bir şekilde arttı. Bu yıl bu eğilimi şiddetlendiren ise El Niño olarak bilinen doğal bir döngüsel hava olayı. Haziran ayında sona eren El Niño evresi, aşırı sıcak hava dalgalarını körükleyerek 2024 yılını 2023 ile birlikte kayıtlardaki en sıcak yıl olmaya aday hale getirdi.
Bulunduğunuz konum önemli
Eğitimde oluşan bu kuşak farkı, dünyanın en yoksul ülkelerinden bazılarında daha da belirgin. Örneğin Benin'deki çocukların yaklaşık yüzde 40'ının ve Fildişi Sahili'ndeki çocukların yüzde 66'sının yaşamları boyunca büyükanne ve büyükbabalarına kıyasla iki kat daha fazla aşırı sıcak gün geçirmeleri bekleniyor. Bu durum Filistin'deki her üç çocuktan ikisi ve Honduras'taki tüm çocukların neredeyse yarısı için de geçerli.
Bazı zengin ülkeler de bu uçurumu hissediyor. Fransa'daki çocukların yüzde 85'inin ve Yunanistan'daki çocukların yüzde 76'sının 1960'lara kıyasla iki kat daha fazla aşırı sıcak gün yaşayacağı tahmin ediliyor.
80 milyon çocuk aşırı sıcak mağduru
Aşırı hava koşulları nedeniyle okulların kapalı olduğu günlere ilişkin kapsamlı bir küresel veri mevut değil. Kararlar genellikle hava tahminlerine dayanarak yerel olarak ve genellikle hızlı bir şekilde alınıyor. Yine de, medyada çıkan haberlere dayanarak Birleşmiş Milletler, kısa süre önce 2024 yılında en az 80 milyon çocuğun sadece aşırı sıcaklar nedeniyle okula gidemeyeceğini tahmin etti.
Son yıllarda eğitim alanında kaydedilen büyük ilerleme nedeniyle iklimin okullaşma üzerindeki etkileri daha da büyük önem taşıyor. Okula kayıtlar hızla artmış ve okuryazarlık oranları da iyileşmiş durumda. Acnak bu ilerleme duraklama dönemine girmiş gibi görünüyor. Güncel küresel verilere göre, savaş ve Covid-19 pandemisi gibi çeşitli nedenlerle okula gitmeyen çocukların sayısı artıyor.
Küresel yardım kuruluşu Save the Children tarafından yapılan ayrı bir analize göre, okula gitmeyen bu çocukların yaklaşık yarısı dünyanın iklimden en çok etkilenen ülkelerinde yaşıyor.
Bir de su baskını tehdidi var
Aşırı sıcaklar dışında seller de okullarda büyük hasara yol açtı.
İklim modellerine dayanan ve Save the Children tarafından yayınlanan daha önceki bir rapora göre, 2020 yılında doğan bir çocuğun, 1960 yılında doğan bir çocuğa kıyasla, yaşamı boyunca ortalama olarak yaklaşık üç kat daha fazla nehir taşkını ve iki kat daha fazla orman yangını yaşayacağı tahmin ediliyor.
Kuşak farkının en keskin olduğu konu ise sıcaklık. Analize göre, 2020 yılında doğan bir çocuğun yaşamı boyunca 1960 yılında doğan bir kişiye kıyasla yaklaşık yedi kat daha fazla sıcak hava dalgası yaşayacağı öngörülüyor.
Analiz, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki çocukların - dünyanın iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarından en az sorumlu olan bölgeleri - en tehlikeli etkileri hissedeceklerini öngörüyor.
Okullar aşırı sıcaklara uyum sağlamalı
Bilim insanları, artan küresel sıcaklıklarla başa çıkmanın tek yolunun, küresel ısınmanın ana nedeni olan fosil yakıtlardan vazgeçmek olduğunu söylüyor. Bu gerçekleşse bile, ki bunun gereken hız ve ölçekte gerçekleştiğine dair çok az kanıt var, okulların daha yüksek sıcaklıklarla nasıl başa çıkacaklarını çözmeleri gerekiyor.
En bariz önlem ise şu: Daha iyi yalıtım, beyaz yansıtıcı boya veya çatılardaki yeşil bitkiler, okulun çevresindeki ağaçlar ile sıcaklığı sınıftan daha etkili bir şekilde uzak tutmak ve bunun için okul binalarını yeni baştan tasarlamak.
Klima çoğu okulun ulaşamayacağı bir lüks. ABD'de bile tüm okulların yaklaşık yarısının klima sistemleri yok.
© 2024 The New York Times Company