Ben Hubbard / The New York Times
Basra Körfezi'nin zengin petrol ülkeleri, turistleri ve yatırımcıları giderek daha fazla çekmeyi, önemli spor etkinliklerine ev sahipliği yapmayı, yeni şehirler inşa etmeyi ve ekonomilerini petrolden uzaklaştırarak çeşitlendirmeyi umarak gelecek için büyük planlar yapıyor.
Ancak kolay kolay kurtulamayacakları bir tehditle karşı karşıyalar: Her yaz ülkelerini kavuran ve iklim değişikliğinin önümüzdeki on yıllarda daha da şiddetlendirmesi beklenen aşırı ve bazen ölümcül sıcaklar.
Bunaltıcı sıcaklıklar enerji talebini artırıyor, altyapıyı yıpratıyor, işçileri tehlikeye atıyor ve basit açık hava etkinliklerini bile sadece tatsız değil, potansiyel olarak tehlikeli hale getiriyor. Uzmanlar, tüm bunların Körfez ülkelerinin büyük hedeflerine uzun vadede önemli bir ek maliyet yükleyeceğini söylüyor.
Büyümenin de bir sınırı var
Singapur Ulusal Üniversitesi Orta Doğu Enstitüsü'nde Ummanlı bir araştırma görevlisi olan Aisha Al-Sarihi, "Sürekli daha da büyümek istediğimizi düşünüyoruz ama iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini düşünmüyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"Eğer genişlemeye ve büyümeye devam edersek, özellikle soğutma için daha fazla enerjiye, daha fazla suya ve daha fazla elektriğe ihtiyacımız olacak demektir. Ancak bunun da bir sınırı var ve bugün bu sınırı görüyoruz"
Aşırı sıcak tehdidinin korkutucu boyutu, bu hafta Suudi Arabistan'ın Mekke'deki yıllık hac ziyareti sırasında 1300'den fazla kişinin öldüğünü açıklamasıyla gözler önüne serildi. Suudi yetkililer, hayatını kaybedenlerin çoğunun aşırı sıcaklara karşı önlem alamayan izinsiz yolculardan oluştuğunu ve bu durumun onları zaman zaman 48 dereceyi aşan sıcaklıklara karşı savunmasız bıraktığını söyledi.
Ölümler, Suudi Arabistan'ın 1,8 milyondan fazla Müslümanı kutsal şehir Mekke'ye çeken sürece ilişkin soru işaretleri yarattı.
Krallık ve Körfez'deki diğer ülkeler, petrol zenginliklerini, ekonomilerini güçlendirme ve popüler küresel destinasyonlar listesinde üst sıralara çıkma çabalarına aktarıyor.
Suudi Arabistan Kızıldeniz kıyısında üst düzey tatil köyleri ve kuzeybatı çölünde Neom olarak bilinen fütüristik bir şehir inşa ediyor. Katar geçen yıl Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptı ve diğer uluslararası spor etkinliklerini ve ticari fuarları getirdi.
Madalyonun diğer yüzü
Ancak bu ülkeler önemli çevresel zorluklarla karşı karşıya.
Herkes uzun zamandır kavurucu derecede sıcak yaz dönemi geçiriyor, ancak bilim insanları iklim değişikliğinin mevsimi şimdiden daha uzun ve daha sıcak hale getirdiğini ve bu eğilimin önümüzdeki on yıllarda hızlanmasının beklendiğini söylüyor. Bazı projeksiyonlar, bu yüzyılın ikinci yarısında 55 dereceye varan sıcaklıkların haftalarca sürebileceğini gösteriyor. Bu kadar yüksek sıcaklıklar insan hayatını tehlikeye atabilir.
Su sorunu
Bahreyn, Kuveyt, Umman ve Katar'ın da aralarında bulunduğu Körfez ülkeleri, dünyanın en fazla su sıkıntısı çeken ülkeleri arasında yer alıyor; yani mevcut su, talebi ancak karşılayabiliyor. Bu da su ithal etmelerini ya da pahalı ve enerji yoğun bir süreç olan deniz suyundaki tuzu gidermelerini gerektiriyor.
Birçok Körfez ülkesi karbon emisyonlarını azaltmayı, büyük şehirleri yeşillendirmeyi ve iklim dostu teknolojiler geliştirmeyi amaçlayan çevre girişimlerini duyurdu. Ayrıca aşırı sıcakların tehlikelerini azaltma çabalarına da büyük yatırımlar yaptılar.
Büyük yatırımlar da yetersiz kalıyor
Ancak para her zaman yeterli değil. Bu ay, önemli bir petrol ihracatçısı olan Kuveyt'in bazı bölgelerinde ani elektrik kesintileri yaşandı. Bazı bölgelerde trafik ışıkları söndü ve sıcaklık 56 dereceye yükselirken insanlar asansörlerde mahsur kaldı.
Yetkililer artan enerji talebinin elektrik santrallerini zorladığını açıkladı. Hükümet yükü azaltmak için günün en sıcak saatlerinde kesintiler uygulayarak insanları alternatif klimalı alanlar aramaya zorladı.
Yaz sıcağı Kuveyt'teki yaşamı büyük ölçüde kısıtlıyor, insanların çalışma ve uyuma saatlerini değiştirirken parası olanları klimalı ortamlarda tutuyor.
Diğer ülkeler sıcağı daha iyi yönetiyor gibi görünse de hala zorluklarla karşılaşıyorlar.
Katar, dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatçılarından biri olarak elde ettiği zenginliği, günün en sıcak saatlerinde bile açık alanları soğutmak için kullandı. Katar'ın 2023 Dünya Kupası için inşa ettiği stadyumlar, yıl boyunca kullanılabilmeleri için dış mekan klimalarıyla donatıldı. Başkent Doha'daki bir şehir parkında klimalı bir koşu pisti bulunuyor ve kısa süre önce popüler bir açık hava pazarında bir açık hava soğutma sistemi açıldı.
Soğutma ekosistemine yatırımlar hız kesmiyor
Orta Doğu Enstitüsü'nde Katar merkezli yerleşik olmayan bir araştırmacı olan Neeshad Shafi, "Bir soğutma ekosistemi var. Her şeyin soğutulması gerekiyor. Her geçen gün daha fazla soğutulmuş park, daha fazla soğutulmuş bahçe, daha fazla soğutulmuş alışveriş alanı, daha fazla soğutulmuş çarşı ortaya çıkıyor"
Ancak bu teknolojiler pahalı ve geniş alanlara yayılmaları daha da zor.
Shafi, bu noktada "Bir ülkede her şeyi soğutamazsınız" sözlerini kaydetti.
Bu tür teknolojilerin sağladığı koruma önlemleri, Körfez'de inşaat işlerinden bahçeciliğe kadar her işi yapan milyonlarca göçmen işçi de dahil olmak üzere en savunmasız kişiler için rutin olarak mevcut değil. Birçoğunun dışarıda çalışmaktan başka seçeneği yok ve araştırmalar aşırı sıcakta çalışmanın kazaları artırdığını ve vücuda zarar verebileceğini gösteriyor.
Açık havada çalışanları korumak amacıyla Katar ve diğer Körfez Ülkeleri yaz günlerinin en sıcak zamanlarında açık havada çalışmayı yasakladı. Bu yıl Kuveyt bu korumaları, bunaltıcı asfaltta kasklarının içinde kavrulan motosikletli teslimat sürücülerini de kapsayacak şekilde genişletti.
Ancak gece sıcaklıkları da boğucu ve ülkeler ısındıkça hükümetlerin çalışma yasaklarını uzatmaları veya daha fazla önlem almaları gerekebilir.
Shafi, "Bu ülkeler hızlı hareket ediyor, ancak sıcaklık onlardan daha hızlı hareket ediyor" dedi.
© 2024 The New York Times Company