Farnaz Fassihi - Ronen Bergman / The New York Times
Yetkililere göre İsrail'in hedef aldığı tesisler arasında Huzistan eyaletindeki geniş Bandar İmam Humeyni petrokimya kompleksi, onun bitişiğindeki büyük Bandar İmam Humeyni ve Abadan petrol rafinerisindeki savunma sistemleri yer alıyor.
Biri İran Petrol Bakanlığı'ndan olmak üzere yetkililer, İlam eyaletinde Tange Bijar adlı gaz sahasının rafinerisindeki hava savunma sistemlerinin de vurulduğunu söyledi. Saldırılar hakkında bilgi sahibi olan İranlı ve İsrailli yetkililer, isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştular.
İsrail'in hava savunma sistemlerini imha etmesinin İran'da derin bir endişe yarattığını belirten üç İranlı yetkili, İran ve İsrail arasındaki misilleme döngüsünün devam etmesi halinde kritik enerji ve ekonomi merkezlerinin gelecekteki saldırılara karşı savunmasız hale geleceğini söyledi.
İran'ın petrol ve gaz endüstrisi uzmanı ve İran-Irak Ticaret Odası üyesi Hamid Hosseini “İsrail bize açık bir mesaj gönderiyor” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun İran için çok ciddi ekonomik sonuçları olabilir ve şimdi riskleri anladığımıza göre akıllıca davranmalı ve gerilimi sürdürmemeliyiz”
İran ordusu İsrail'in saldırılarında hava savunmasında çalışan dört askerin öldüğünü açıkladı. İran medyası kayıp sayısının muhtemelen artacağını söyledi.
Ölen askerlerden ikisinin Bandar İmam Humeyni petrokimya kompleksine en yakın yerleşim yeri olan Mahşehr kentinin sakinleri olduğu açıklandı.
İki İsrailli yetkili, İran'ın Ekim ayı başında İsrail'e balistik füze fırlatmasının hemen ardından geliştirilen ilk planların İran'ın enerji endüstrisi ve nükleer projesiyle bağlantılı hedeflerin vurulmasını içerdiğini söyledi.
Ancak İsrail planlarını yaparken ABD, İran'ın enerji ve petrol tesisleri ile nükleer tesislerinin vurulmamasını istedi ve bu tür değerli tesislere yapılacak saldırıların İran'ın tepkisini arttırabileceği, küresel ekonomiyi istikrarsızlaştırabileceği ve ABD'yi de içine çekebilecek topyekûn bir bölgesel savaşa yol açabileceği endişesini dile getirdi.
İsrailli yetkililer, İsrail'in Cumartesi günkü saldırılarında nihayetinde birkaç enerji tesisinin etrafındaki hava savunma sistemlerine saldırmaya karar verdiğini ancak tesislerin kendilerini hedef almadığını söyledi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi de dahil olmak üzere İranlı yetkililer defalarca medyaya ve diplomatik toplantılarda bölgedeki Arap mevkidaşlarına İran'ın enerji altyapısının kırmızı çizgi olduğunu ve saldırıya uğraması halinde İran'ın güçlü bir şekilde karşılık vereceğini söylemişti.
Araghchi Cumartesi günü Birleşmiş Milletler'e bir mektup göndererek İsrail'in kınanmasını istedi ve saldırıyı “hukuksuz” ve İran'ın “egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı bir eylem” olarak nitelendirdi.
İran Silahlı Kuvvetleri Cumartesi günü bir açıklama yaparak İsrail'in saldırılarının Huzistan, İlam ve Tahran'daki radar hava savunma sistemlerini hedef aldığını ve küçük çaplı hasara yol açtığını duyurdu. Açıklamada onarım çalışmalarının devam ettiği ve İran hava savunmasının İsrail füzelerinin ve insansız hava araçlarının çoğunu etkisiz hale getirmeyi başardığı belirtildi.
Üç İsrailli yetkili Cumartesi günü vurulan hedefler arasında radar sisteminin yanı sıra komuta-kontrol sistemlerinin de bulunduğunu söyledi. İsrail'in değerlendirmesine göre bu sistemler ağır hasar gördü ve çalışamaz hale geldi. Yetkililerden biri, saldırı sonrası uydu görüntülerinin İsrail'in sadece İmam Humeyni petrokimya kompleksinin hava savunma bataryasını vurduğunu ve yakındaki sanayi kompleksinden kaçındığını gösterdiğini söyledi.
İran ABD'yi suçladı
İran ordusu yaptığı açıklamada İsrail savaş uçaklarının İran hava sahasına girmediğini ve Irak hava sahasından füze ve insansız hava araçları ateşlediğini de ekledi. Ordu, Irak hava sahasının kullanılmasına izin verdiği için ABD'yi suçlarken, İran'ın Birleşmiş Milletler misyonu da ABD'yi “bu suça ortak olmakla” suçladı.
ABD'li yetkililer ise İsrail'in İran'a yönelik saldırılarında ABD'nin hiçbir rolü olmadığını söyledi.
İranlı ve İsrailli yetkililer, enerji tesislerinin etrafındaki savunma sistemlerini vurmanın yanı sıra, İsrail'in saldırılarının İran'ın Rusya'dan satın aldığı dört S-300 hava savunma sistemini de etkili bir şekilde devre dışı bıraktığını söyledi. İsrail, Nisan ayında İsfahan eyaletindeki bir askeri üsse düzenlediği saldırıda birini, Cumartesi günü de Tahran'daki İmam Humeyni Uluslararası Havaalanı ve başkentin dış mahallelerindeki Malad füze üssünde üçünü etkisiz hale getirdi.
Uluslararası Kriz Grubu İran Direktörü Ali Vaez, “Bu, İran'ın altyapısına ve hatta nükleer tesislerine yönelik çok daha etkili bir saldırının potansiyel başlangıcı gibi görünüyor” dedi ve ekledi: “İranlılar bu sistemleri zamanında yenileyecek kapasiteye sahip değiller, bu da ülkeyi gelecekteki misilleme saldırılarına karşı çok daha savunmasız hale getiriyor”
İranlı ve İsrailli yetkililere göre hava savunma sistemlerinin yanı sıra Devrim Muhafızlarına ait Falagh, Shaid Ghadiri ve Abdol Fath olmak üzere üç büyük füze üretim üssü de saldırıya uğradı. Yetkililer, Parchin ve Parand askeri tesislerinin de insansız hava araçlarıyla saldırıya uğradığını söyledi.
İsrailli yetkililer saldırıların İran'ın füze üretme kabiliyetini gerilettiğini söylerken İranlı yetkililer bunu kabul etmeyerek hasarın küçük olduğunu kaydetti.
© 2024 The New York Times Company