Andrew Higgins ve Steven Lee Myers / The New York Times
Avrupa Birliği'ne katılmaya ve Rusya'nın yörüngesinden çıkmaya kararlı bir hükümet tarafından atanan Moldova polis şefi, ülkesinin başkentinin birdenbire açık bir mesaj taşıyan posterlerle donatıldığını görünce alarma geçti. Posterlerde “AB'ye Hayır" ifadesi yer alıyordu. Moldova'nın ana dili olan Rusça ve Romence yazılmış olan posterler geçen ay Kişinev'deki otobüs duraklarında bir gecede ortaya çıktı ve görünüşte Rusça konuşan Ukraynalı popüler bir şarkıcının konserinin reklam kampanyasının bir parçasıydı. Ancak zamanlama konuya dair alarma geçilmesine neden oldu: AB karşıtı mesaj, eski bir Sovyet cumhuriyeti olan Moldova'nın “Avrupa rotasının” geri döndürülemezliğini güvence altına almak için anayasasını değiştirip değiştirmeyeceği konusunda tartışmalı bir referanduma hazırlandığı sırada geldi.
Pazar günü yapılacak oylamaya sayılı günler kala, polis şefi Viorel Cernauteanu neler olup bittiğini bildiğini söyledi. Bir röportajında, posterlerin şarkıcıyla hiçbir ilgisi olmadığını ancak Rusya tarafından başkanlık seçimleriyle aynı zamanda yapılacak olan referandumu rayından çıkarmak için yönetilen “büyük bir psikolojik operasyonun” parçası olduğunu ifade etti. Cernauteanu, operasyonun Moskova'da barınan kaçak Moldovalı oligark Ilan Shor'un işi olduğuna inandığını belirtti ve posterleri yaptıran kişilerin iş insanıyla bağlantılı olduğuna dair ellerinde kanıtlar olduğunu öne sürdü.
Rusya gizlice fon sağladı
Moldova'da ülkenin bankacılık sisteminden yüz milyonlarca dolar çalmakla bağlantılı olarak 15 yıl hapis cezasına çarptırılan Shor, yıllardır Rusya'yı tanıtmak ve Batı'ya karşı düşmanlığı körüklemek için çalıştı ancak yetkililer bu çabanın son aylarda yeni bir yoğunluğa ulaştığını söylüyor. Pazar günü yapılacak anayasa değişikliği oylaması, Moldova'nın yönü konusunda Doğu ile Batı arasında on yıllardır süren çekişmenin doruk noktasını oluşturuyor. Her iki taraf da sonucu etkilemek için büyük yatırımlar yaptı. Avrupa Birliği bunu Moldova ekonomisine ve hükümetine verdiği destekle açıkça yaparken, Rusya hükümet karşıtı faaliyetlere gizlice fon sağlayarak ve yetkililer ile uluslararası teknoloji devlerinin AB'ye karşı büyük bir dezenformasyon kampanyası olarak tanımladıkları yöntemlerle ülkeyi kendi yörüngesinde tutmaya çalıştı.
Kişinev'de görülen AB karşıtı afişler, referandum için kampanya yürütmenin seçim komisyonuna kayıtlı kuruluşlarla sınırlı olması nedeniyle kısa sürede kaldırıldı. Görevdeki Batı yanlısı cumhurbaşkanı Maia Sandu'nun, ekonomik siciline ilişkin yaygın hayal kırıklığına rağmen cumhurbaşkanlığı yarışını kazanması bekleniyor. Ancak referandum daha belirsiz. Sonuçların geçerli olabilmesi için seçmen listelerindeki kişilerin en az üçte birinin oy kullanması gerekecek ki bu da son yıllarda çok sayıda kişinin Moldova'dan yurtdışına çalışmak üzere göç ettiği düşünüldüğünde oldukça zor bir durum.
Sonuca ilişkin belirsizlik Moldova'nın Rusya'dan uzaklaşmasını destekleyenleri ve karşı çıkanları harekete geçirdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geçen hafta Kişinev'i ziyaret ederek, hangi yönde oy kullanacaklarını söylemese de halkı oy kullanmaya çağırdı ve yaklaşık 2 milyar dolar değerinde bir ekonomik destek paketi sözü verdi.
Rusya suçlamaları reddetti
Diğer taraftan Moldovalı ve Avrupalı yetkililer, Moskova'dan yönlendirilen dezenformasyon ve hilelerle hayır oyu ya da çekimser oy lehine küstahça bir kampanya yürütüldüğünü söylüyor. Kremlin pazartesi günü yaptığı açıklamada Moldova'ya yönelik müdahale suçlamalarını “kategorik olarak reddettiğini” söyledi ve Moldova hükümetini Rusya'nın destekçilerini susturmakla suçladı. Sosyal medyanın dezenformasyonun yayılmasındaki rolü Washington'da giderek artan bir endişe yarattı ve Facebook ve Instagram'ın sahibi Meta gibi şirketlere Moldova'da yayılmasını kontrol etmek için daha fazlasını yapmaları çağrısında bulunulmasına neden oldu.
Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Benjamin L. Cardin, geçen hafta Meta ile Google ve YouTube'un sahibi Alphabet'in yöneticilerine birer mektup göndererek dezenformasyon ve kışkırtmaya karşı politikalarını uygulamaya koymaları çağrısında bulundu. Cardin, Moldova'nın ortaklarının ve “Moldova'nın bilgi alanının kilit bölümlerinin yönetilmesine yardımcı olanların kötü niyetli yabancı etkinin Moldovalıların yapacağı en önemli seçimlerden birine müdahale etmesini engellemeleri” gerektiğini yazdı.
20'den fazla hesap kapatıldı
Cuma günü Meta, Facebook'ta yedi hesap, bir grup ve 23 sayfa ile Instagram'da “koordine edilmiş gerçek dışı davranış” ile bağlantılı 20 hesabı daha kaldırdığını açıkladı. Söz konusu faaliyet bir düzine hayali, Rusça haber kuruluşunu içeriyordu. Facebook tarafından engellenen hesaplar arasında Ukraynalı şarkıcı Anastasia Prikhodko'nun Kişinev'deki konserini tanıtmak için kullanılan ve “AB'ye HAYIR” mesajını içeren bir hesap da vardı.
Şarkıcının Kiev'deki sözcüsü Kyryl Savchenko, Kişinev konserinin planlandığını ancak şimdi iptal edildiğini söyledi. Savchenko daha fazla yorum yapmaktan kaçındı. Batı'ya katılma arzusu yüzünden Rusya ile 31 aydır savaş halinde olan komşu Ukrayna gibi Moldova da 1991 yılına kadar Sovyetler Birliği'nin bir parçasıydı. O tarihten bu yana ülke, Sandu gibi Batı'ya yakın durmayı tercih eden liderler ile Rusya'ya meyleden diğer liderler arasında gidip geldi.
"Sadece göçü hızlandıracak"
Kamuoyu yoklamalarının başkanlık yarışında 10 rakip adayın çok önünde gösterdiği Sandu, referandumun sonunda Moldova'yı Batı'ya giden net bir yola sokacağını umuyor. Bazı bölgelerde, özellikle de Ukrayna sınırına yakın bölgelerde Rusça konuşan yaşlılar arasında buna karşı güçlü bir direnç var. AB yanlısı aktivistler geçen hafta kuzeydeki Drochia kasabasını ziyaret ederek referanduma destek toplamaya çalıştılar ancak 78 yaşındaki etnik Ukraynalı Vasile Maximienco gibi insanlarla hiçbir ilerleme kaydedemediler. Maximienco, AB üyeliğinin sadece gençlerin yurtdışına göçünü hızlandıracağını ve “Avrupa'ya ucuz işgücü sağlamaktan başka bir işe yaramayacağını” söyledi.
Moskova, Avrupa'nın ekonomik yıkım ve geleneksel değerlere saldırı getireceğine dair raporlar yayınlayarak bu tür endişeleri arttırmak için çok çalışıyor. Moldovalı yetkililer, referandum öncesinde Rusya'nın anayasanın değiştirilmesini engellemek için para ve enerji harcadığını, Sandu'nun ulusal güvenlik danışmanı Stanislav Secrieru'nun deyimiyle sosyal medyada bir “sahte salgın” başlattığını söylüyor.
Secrieru dezenformasyonun uzun zamandır bir sorun olduğunu ancak pazar günkü oylamadan önce daha büyük ve daha agresif hale geldiğini sözlerine ekledi. Rusya'nın yürüttüğü kampanya, Avrupa Birliği'ne bir gün katılma yönünde net bir oy çıkmasının Ukrayna'da olduğu gibi ülkeyi savaşa sürükleyeceği ve Brüksel'in çocukların beyinlerini yıkayarak eşcinsel ya da transseksüel olmalarını sağlayarak Moldovalı aileleri yok edeceği korkusunu yaymaya odaklandı.
Avrupa'yı yozlaşmış bir Geyrupa olarak suçlamak uzun zamandır Rus propagandasının demirbaşlarından biri oldu ve Moldova ve Ukrayna gibi Rusya'ya ortak Ortodoks Hıristiyan inancı ve derin homofobi bağlarıyla bağlı olan eski Sovyetler Birliği bölgelerinde ilgi görmüştür. Rusya, kazanacağı bir mesele olarak gördüğü bu konuda çok bastırdı. Geçen ay Moskova'da Shor'a yakın iki Moldovalı siyasetçiyle bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Moldovalıları “çocukları alıp kızlara, kızları da erkeklere dönüştürmeden önce” Avrupa ile entegrasyonu durdurmaları gerektiği konusunda uyardı. Pazar günkü oylama Moldova'yı Avrupa yanlısı mevcut yolunda tutmaya devam ederse, “Çok geç olacak” dedi.
© 2024 The New York Times Company