Christopher Kuo / The New York Times
Salı günü Cillian Murphy, İrlanda'nın Cork kentinde ailesinin evinde çay içerken telefonu çalmaya başladı. Düzinelerce mesaja bir göz attığında nedeni hemen ortaya çıktı: Murphy, Oppenheimer filmindeki başrol performansıyla ilk kez en iyi erkek oyuncu Oscar'ına aday gösterildi. 48 yaşındaki Murphy, telefonla yaptığı bir röportajda "Bu çok, çok mahcup edici. Biraz şoktayım. İnsanlarla hiç beklemediğimiz bir şekilde bu kadar güçlü bağ kuran bir filmde yer almak gerçek bir onur" dedi.
950 milyon dolar gişe
Yönetmen Christopher Nolan'ın çarpıcı biyografik filmi Oppenheimer'a Murphy, atom bombasının babası olarak bilinen, hırsla yanıp tutuşan ve geçmişi peşini bırakmayan Amerikalı teorik fizikçi J. Robert Oppenheimer'ı canlandırıyor. Oppenheimer, 21 Temmuz'da Barbie ile birlikte vizyona girdikten sonra eleştirmenler ve hayranları tarafından kısa sürede sevildi ve dünya çapında 950 milyon dolardan fazla gişe hasılatı elde etti.
Murphy daha önce de Nolan'la birlikte çalıştı, Batman Begins ve Inception gibi filmlerde yardımcı roller üstlendi ama yönetmenle yaptığı son çalışma bir dönüm noktası oldu. Aktör role getirdiği yoğunluk ve duygusal karmaşıklıkla övgü topladı. Altın Küre'de drama dalında en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı; ayrıca Eleştirmenlerin Seçimi Ödülü'ne aday gösterildi ancak burada ödülü Oscar adayı Paul Giamatti'ye kaybetti. Şimdi de Murphy için son derece yoğun geçen ödül sezonunu noktalayarak Sinema Oyuncuları Derneği Ödülü için yarışıyor.
Muprhy yoğun ödül sezonuna atıfta bulunarak, "Benim için oldukça yeni bir şeydi ama söylemeliyim ki sanırım bu işte iyiye gidiyorum" dedi gülerek. Yakın zamanda Meryl Streep ile aynı sırada sıkışıp kaldığı bir töreni hayretle anlatan aktör, "Böyle bir şey hayatımda bir daha başıma gelmeyebilir ve bu harika bir duygu" ifadelerini kullandı. Murphy bir telefon söyleşisinde Oppenheimer'da kendisini neyin büyülediğini, role nasıl hazırlandığını anlattı.
Oscar adaylarının açıklanmasını izliyor muydunuz?
Hayır, Cork'taki evimde annem, babam ve eşimle birlikteydim. Telefonum çalmaya başladı, ben de bunun iyi bir haber olduğunu düşündüm. Herkes mesaj atmaya başladı. Bilirsiniz, iyi ya da kötü haberlerden kaçınamazsınız ama iyi haber olması her zaman daha iyidir.
Oppenheimer geçmişte oynadıklarınızdan farklı bir rol. Sizi bu karaktere çeken neydi?
Chris'in deyimiyle, o şimdiye kadar yaşamış en önemli adam. O 20. yüzyılın gidişatını değiştirdi ve hepimiz Oppenheimer'ın dünyasında yaşıyoruz. Karmaşık, çelişkili, kusurlu, kibirli ve küstahtı ama yine de son derece karizmatik ve büyüleyiciydi. Bu çok büyük bir sorumluluktu. Ama benim hoşuma giden roller, bunu nasıl oynayacağıma dair hiçbir fikrim olmadığını düşündüğüm rollerdir.
Role hazırlanmak için neler yaptınız?
Altı ayım vardı. Chris beni aradığı andan itibaren çalışmaya başladım, içten dışa ve dıştan içe. Çok fazla okuma ve araştırma yaptım ve onunla ilgili tüm arşiv görüntülerini izledim. Sonra hemen kondisyon için çalışmaya da başladım. Çünkü fiziksel olarak kendini nasıl taşıdığı ve ne kadar hafif göründüğü çok ilginçti. Ama bunun büyük bir kısmı Dublin'deki bodrumumda dolaşıp kendi kendime konuşmak ve pratik yapmak, pratik yapmak ve pratik yapmaktı.
Bu araştırmayı yaparken Oppenheimer hakkında sizi şaşırtan bir şey oldu mu?
Pek çok açıdan tam bir çelişkiydi. Bir sanatçı, yazar ya da şair olabilirdi. Ama aynı zamanda acayip derecede zeki bir insandı. Onunla aynı dönem yaşayan birçok kişi her zaman odadaki en zeki adam olduğunu söylerdi. Ama aynı zamanda, özellikle de gençliğinde, duygusal ve zihinsel olarak çok değişken ve kırılgandı. Kurgusal bir karakter yazıyor olsaydınız, insanların özdeşleşebileceği bir karakter ortaya çıkmazdı. Ama aslında o da hepimiz gibiydi. O sadece bir insandı. Benim gerçekten özdeşleştiğim şey de buydu, onun insanlığı.
Böylesine yıldızlarla dolu bir kadroyla çalışmak sizin için nasıldı?
Tam bir hediye. Oyuncuların her biri filmde korkusuzdu, sanki çok fazla araştırma yapmışlar ve karakterleri ve gerçek hayattaki olaylar hakkında anında doğaçlama yapabiliyorlardı. Filmdeki herkes tarafından gerçekten tutulduğumu ve taşındığımı hissettim. Hepimiz hala çok yakınız. Bu filmde gerçekten çok iyi bir bağ vardı ve bu bağ hala çok güçlü.
Bir Oppenhomies adlı sohbet grubu olduğu doğru mu?
Bu doğru, evet. Olivia Thirlby bu takma adı buldu.
Siz ve Nolan'ın uzun bir birlikte çalışma geçmişiniz var. Bu filmdeki çalışmanızı nasıl etkiledi?
Bu benim için çok önemli. Altı film ve 20 yıl öncesine dayanan bu güven seviyesi olmadan bu filmi başka biriyle yapabileceğimi sanmıyorum. Beni gerçekten çok zorladı ve ben de zorlanmak istedim. Sizden mükemmellik bekliyor çünkü kendisi de her gün bunu yapıyor.
Bazı insanlar filmi çıplak sahneler içerdiği için eleştirdi. Siz bu eleştirilere ne diyorsunuz?
Bence bu tür şeyler hikaye için çok önemli. Eğer hikayeye aşinaysanız, Jean Tatlock ile olan ilişkisi onun güvenlik iznini kaybetmesine ve nihayetinde kariyerine mal olmasına neden olan şeydi. İlişkilerinin samimiyetini ve yakınlığını vurgulamanın hayati önem taşıdığını düşünüyorum.
Akademi Ödülleri töreninin yanı sıra, gelecekte sizi başka neler bekliyor?
Yapımcılığını ve oyunculuğunu üstlendiğim Small Things Like These adlı bir filmim var ve Şubat ayında Berlin Film Festivali'nde gösterime girecek. Filmle gerçekten gurur duyuyorum. Yapımcılığını Matt Damon ve Ben Affleck üstlendi. Parasını onlar ödedi ve yapımcılığını birlikte üstlendik. Yani bir yandan bunu yaparken bir yandan da tüm bu etkinliklere katılıyorum.
© 2024 The New York Times Company
