Ebru D. Dedeoğlu / [email protected]
Etkilenerek okuduğum Lazarus’taki başkahramanımız Joona “Karanlık, odaya dolarken siz her şeye rağmen devam etmeyi seçersiniz” cümlesiyle bizi kendi karanlığının içine çekerek korkularıyla, korkularımızla yüzleşmemizi sağlıyor. Bu hafta, 40 dilde 17 milyon satan, dünyaca ünlü polisiye yazarı çift Lars Kepler ile Türkçedeki son kitapları Lazarus (Doğan Kitap) hakkında sohbet ettik. Dünyanın en çok satan polisiye yazarları arasında yer alan Lars Kepler, İsveçli Alexandra Coelho Ahndoril ile Alexander Ahndoril çiftinin takma ismi. Önceden kendi romanlarını yazan karı koca, Joona Linna serisini yaratmış ve serinin bugüne kadar basılan romanları uluslararası çok satan listelerine girmeyi başarmış. Çift, gerçek olamayacak kadar uyumlu ve neşeli. Cevapları da çok uyumlu. Şaşırtıcı ama gerçek. Seri, içerdiği şiddet nedeniyle okurların eleştirilerine maruz kalsa da, Alexander ve Alexandra bu konuda “Gerçek hayat şimdiye kadar yazılmış herhangi bir kitaptan çok daha şiddetli. Ancak sahicilik bizim için her şey demek. Gerçek şiddetten nefret ediyoruz ve bu nedenle, kurgusal şiddeti gerçek şiddete mümkün olduğunca yakın bir şekilde tanımlama konusunda bir çeşit sorumluluk hissediyoruz” diyorlar.