Her yıl neredeyse herkesin üç kez üst solum yolu enfeksiyonu geçiriyor ve bu enfeksiyonlar ortalama dokuz gün sürüyor. Antibiyotikler işe yaramazken, eczanelerde satılan birçok ilaç ise sınırlı bir rahatlama sağlıyor.
Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, binlerce yıllık bir yöntemin yani burnun içini tuzlu suyla yıkamanın (nazal irrigasyon) hem yetişkinlerde hem çocuklarda soğuk algınlığıyla mücadelede son derece etkili olduğunu gösteriyor.
Ucuz, kolay, etkili
The Conversation'da yer alan habere göre, tuzlu suyla burun yıkama yalnızca hastalığın süresini kısaltmakla kalmıyor; virüsün başkalarına bulaşmasını azaltıyor, gereksiz antibiyotik kullanımını düşürüyor ve hatta bazı hastalarda hastaneye yatış riskini azaltabiliyor. Hem de maliyeti birkaç kuruş ve reçete gerektirmiyor.
Hem hekimlik yapan hem de tıp eğitimi veren bir aile hekimi olarak soğuk algınlığını her gün görüyorum. Bu yöntemi önerdiğimde hastalarım çoğu zaman şüpheyle yaklaşıyor. Ama neredeyse hepsi daha sonra geri dönüp “Hayatım değişti” diyor. Çünkü tuzlu su yalnızca virüsleri değil; alerjiyi, kronik tıkanıklığı, geniz akıntısını ve tekrarlayan sinüzit şikâyetlerini de hafifletiyor.
Burun yıkama nedir?
Nazal irrigasyon, burun boşluğunun tuzlu suyla temizlenmesi işlemidir. Bazı çalışmalarda pompalı spreyler kullanılırken, bazılarında bardak şeklindeki geleneksel neti pot tercih ediliyor.
Kökeni 5.000 yıl önceye dayanan Ayurvedik tıp geleneğine uzanan bu yöntem, 15. yüzyıldan beri kullanılan neti pot ile yaygınlaşmıştı. ABD’de ise 2012’de Dr. Oz’un Oprah Winfrey Show’da göstermesiyle popülerlik kazandı. Tarih boyunca Antik Yunan ve Roma hekimleri de benzer burun temizleme yöntemleri kullanmıştı.
Nasıl etki ediyor?
Tuzlu suyun üç önemli etkisi var:
Fiziksel temizlik: Müküs, kabuklanma, virüsler, alerjenler ve kirleticiler doğrudan burundan uzaklaştırılır.
Asidik ortam: Tuzlu suyun pH’ı tatlı sudan daha düşük olduğu için virüslerin çoğalması zorlaşır.
Doğal savunmayı destekleme: Burun içini kaplayan ve yabancı maddeleri dışarı taşımak için merdiven gibi çalışan mikroskobik tüyler (siller) tuzlu suyla daha iyi işlev görür.
Bilim ne diyor?
2024’te The Lancet’te yayımlanan 11.000’den fazla kişiyle yapılan büyük bir araştırma, belirtiler başlar başlamaz günde altı kez tuzlu suyla burun yıkamanın hastalığı yaklaşık iki gün kısalttığını gösterdi. Daha küçük çalışmalar bu sürenin dört güne kadar uzayabileceğini bildiriyor.
COVID-19 hastalarında yapılan bir başka çalışma, her dört saatte bir yapılan irrigasyonun viral yükü %8,9 oranında azalttığını, irrigasyon uygulanmayan grupta ise viral yükün artmaya devam ettiğini gösterdi.
Alerjik rinit (saman nezlesi) gibi kronik sorunlarda ise düzenli burun yıkamanın ilaç kullanımını %62 oranında azalttığı meta-analizlerle kanıtlandı. Aynı şekilde kronik tıkanıklık, geniz akıntısı ve tekrarlayan sinüzitte de etkili.
Antibiyotik kullanımını azaltabilir
Soğuk algınlığına antibiyotiklerin faydası olmadığı bilinse de, birçok hasta reçetesiz ayrılmak istemiyor. Bu nedenle her yıl yaklaşık 10 milyon gereksiz antibiyotik yazılıyor.
Oysa soğuk algınlığı sırasında antibiyotiklerle hissedilen geçici rahatlama, ilacın iltihabı azaltıcı yan etkilerinden kaynaklanıyor. Bu etki ibuprofen veya naproksen gibi ilaçlarla güvenle sağlanabiliyor. Burun yıkama da bu süreci destekliyor.
Burun yıkama nasıl yapılır?
En etkili sonuç için belirtilerin başladığı anda başlamak gerekiyor.
1 bardak (250 ml) suya yarım çay kaşığı iyotsuz tuz ekleniyor.
Su mutlaka distile olmalı ya da en az 5 dakika kaynatılıp soğutulmuş olmalı. (Aksi takdirde zararlı bakteri ve parazit riski oluşabilir.) Bir tutam karbonat eklemek yanma hissini azaltabilir.
Hazır satılan tuzlu su spreyleri veya doldurulabilir şişeler de kullanılabilir. Çalışmalara göre “daha tuzlu” karışımlar daha etkili değil; ancak doğal deniz suyunun içerdiği magnezyum, potasyum ve kalsiyum gibi mineraller nedeniyle ek fayda sağlayabileceğini gösteren araştırmalar var.
Günde birkaç kez tekrarlanabilir. En azından sabah ve akşam yapılması öneriliyor. Ayrıca boğaz gargarası da destekleyici bir yöntem.
Kaynak: Gazete Oksijen

