Son yıllarda uzun yaşam konusunda araştırmalar hız kazanmış durumda. Ancak uzmanlara göre 80-90 yaşına gelip son 15 yılı hastalıklarla boğuşarak geçirmek anlamlı değil. Asıl önemli olan sağlıklı geçen yılların sayısını 80-90’a çıkarabilmek. Gelişmiş ülkelerde son yüzyılda ortalama yaşam beklentisi yaklaşık olarak 30 yıl artarak 50’den 80’e yükseldi. Aşılar, hijyen, antibiyotikler ve diğer tıbbi ilerlemeler, yıllar önce çocukluk döneminde bile ölümlere neden olan bulaşıcı hastalıkları atlatmayı mümkün kıldı. Daha uzun yaşam süreleri genel olarak bir halk sağlığı başarısı olarak görülse de aynı zamanda yeni ve önemli bir boşluk yarattı. Bu da ‘sağlıklı yaşam yılları’ kavramı. Bu kronik hastalık veya engellilikten muaf yaşam dönemi olarak tanımlanıyor ve uzun ömürle paralel ilerlemiyor. Örneğin 90 yaşına ulaşmış olan biri eğer ömrünün son 12 yılını Alzheimer ile geçirdiyse, çevresindekileri tanımayacak noktaya gelmişse bunun ideal bir durum olduğu söylenemez. Bu nedenle birçok uzman ömür artışından ziyade sağlıklı geçen yılların kıstas alınması gerektiğini savunuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı yaşam beklentisi göstergesine dayalı bir hesaplamaya göre, 79 yaşında yaşamayı bekleyen bir Batılı, ciddi bir hastalıkla 63 yaşında karşılaşıyor.
Haber Giriş: 03.11.2023 04:30 | Son
Güncelleme: 03.11.2023 04:30
Gençlik hissi veren yılları geri ister misiniz
Son yüzyılda insan ömrü 30 yıl arttı. 80 yaşına ulaşan biri ilk ciddi hastalığıyla 63 yaşında karşılaşıyor. Şimdi hedef insan ömrünü uzatmak yerine, ciddi hastalık yaşını ileri taşımak