23 Eylül 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 15.10.2022 16:43 | Son Güncelleme: 15.10.2022 17:17

10 yıl önce Dünya rekoru kıran Felix Baumgartner: Bir şeyler ters gitseydi ölmem 15 saniye sürerdi

Tam 10 yıl önce uzaydan atlayarak dört dakikadan fazla bir süre boyunca dünyaya düşen ve 843,6 mil hıza ulaşarak ses bariyerini kıran gözü pek Felix Baumgartner ile tanışın
10 yıl önce Dünya rekoru kıran Felix Baumgartner: Bir şeyler ters gitseydi ölmem 15 saniye sürerdi

Paraşütle atlama fikri, en cüretkar adrenalin bağımlılarının bile avuçlarını terletmeye yeter. Paraşütle atlama ortalama yaklaşık 10 bin feet yükseklikten gerçekleşiyor. Fakat bu rakam, 10 yıl önce Felix Baumgartner’ın kırdığı dudak uçuklatıcı rekorun yanında oldukça sönük kalıyor. 

Tam on yıl önce 14 Ekim 2012’de, şimdi 53 yaşında olan gözü pek Felix Baumgartner, sadece bir basınç kıyafeti, paraşüt ve çelik gibi sinirleriyle uzayın kenarından dünyaya atladı. Uzaydan dünyaya düşüşü dört dakikadan fazla sürdü. Bu süre boyunca saatte 843.6 mil gibi baş döndürücü bir hıza ulaştı ve paraşütünü açıp güvenle New Mexico’ya inmeden önce ses bariyerini kırdı.

"Bir daha böyle bir girişimde bulunmayacağım"

DailyMail, atlayışının onuncu yıldönümünü kutlamak için Baumgartner’la konuştu. Baumgartner, dehşet verici uçuşuyla ilgili anılarını ve neden bir daha asla böyle bir atlama girişiminde bulunmayacağını anlattı.

Felix Baumgartner, hedef tahtasını uzaya çevirmeden önce binlerce atlayış yapmış başarılı bir hava dalışçısıydı. 1960 yılında 102.800 feet’ten dünyaya atlayan emekli savaş pilotu Kaptan Joe Kittinger’dan ilham alıyordu. Baumgartner, DailyMail'e verdiği röportajda “Bir hava dalışçısı olarak her zaman sınırları zorlamak istersiniz. Joe’nun 1960’ta sadece 33 hava dalışından sonra başardığı şey, işte bu gerçek bir önderlik. Bense birkaç bin hava dalışı sonrası başarabildim. Sürekli düşünüyorsunuz. Daha fazla ne yapabilirim? Daha hızlı mı gitmeliyim? Daha yükseğe mi? Orada her şey her zaman bir süzülme halinde” açıklamasında bulundu.

Baumgartner daha önce Red Bull ile paraşütle yüksekten atlama yapmıştı. Uzaydan atlama fikriyle bir kez daha onlarla iletişime geçti. Baumgartner, Red Bull ile yüksek atlama yaptığı sırada kurduğu güven bağı sayesinde doğru insanları bulmaya çalışırken böyle bir meydan okumaya kalkıştıklarını söyledi. Kendisine yardım etmeyi kabul eden insanlar arasında ilham kaynağı olarak tanımladığı Joe Kittinger da vardı.

"Bize inanmayan birçok insan vardı"

Baumgartner, hazırlık sürecinin zor yanlarını şu şekilde anlattı: Joe onunla ilk tanıştığımda kendisini çok net bir şekilde ifade etti. İlgili olduğunu ancak yalnızca ciddiye alırsam beni destekleyeceğini, sıfır noktasından zirveye bir anda çıkamayacağımı ve bu işi doğru şekilde yapmamız gerektiğini söyledi. Takip eden iki yıl titiz planlamalar ve testlerle doluydu, ancak işler her zaman pürüzsüz gitmiyordu. Bize inanmayan birçok insan vardı. Bu yüzden insanları bize katılmalarına ikna etmemiz biraz vakit aldı. Gerçekten sabırlı olmak zorundaydık. 

Plan basitti. Baumgartner, basınç elbisesiyle Red Bull Stratos kapsülüne binecek ve bir helyum balonu tarafından yönlendirilerek uzayın kenarına doğru hızlıca yükselecekti. 114.829 feet (35 bin metre) yüksekliğe ulaştığında, Baumgartner kapsülün kapısını açacak ve paraşütü açıp yere süzülmeden önce dört dakika boyunca serbest düşüş yapacaktı.

Bütün görev üç saatten az sürecek olsa da Baumgartner yanlış gidebilecek birçok şey olduğunu biliyordu. 15 saniye içinde ölebileceği kadar riskli bir durum olduğunu anlatan Baumgartner, “Yukarıdaki ortam oldukça düşmanca. Elbisede bir sorun çıkarsa kanamanız olabilir ve 15 saniye içinde de ölürsünüz. Paraşüt arızalanabilir veya düz virile girebilirsiniz, bu da tüm kanınızın kafatasınıza gitmesine sebep olur. Böyle bir durumda, belirli bir devirde kanınız, tek bir çıkış yoluna sahiptir: gözbebekleriniz” dedi. Bir doktorla yaptığı kısa bir toplantı sonrasında Baumgartner, iyi haberleri aldı. Bir şeyler yanlış giderse ölmesi sadece 15 saniyesini alacaktı.

Fırlatma aslen 9 Ekim 2012 gününe planlanmıştı ancak kötü hava şartları sebebiyle iptal edildi. “İlk test iptal edildi ve bizim de sadece bir yedek balonumuz vardı. İkinci test de başarısız olsaydı tekrar denemek için altı ay beklememiz gerekecekti” diye açıkladı Baumgartner.

Neyse ki Baumgartner 14 Ekim günü uyandığında hava koşulları daha iyiydi. Baumgartner yola çıkışlarını şöyle anlattı: Gece 2’de uyanıp görev kontrol merkezine gidiyorsunuz, hava durumu özeti ve tıbbi testler yapıyorsunuz. Basınç elbisemi giydirdiler ve beni kapsüle koydular. Balon fırlatıldıktan sonra, ki bu çok büyük bir rahatlamaydı, artık yola çıkmıştık.

90 dakika süren yükseliş sırasında Baumgartner’ın kafasından birçok soru geçiyordu. 35 bin metre atlama yüksekliğine ulaşacak mıyız? Kapıyı açabilecek miyim? Donmuş olabilir mi?... Ancak kapsül 38.969,3 metreye ulaştığında ve kapıyı sorun yaşamadan açtığında, tüm endişeleri geçti. Bu noktada aşağı inmek için tek bir yol olduğunu biliyordu. Baumgartner’ın o an gergin olacağını düşünebilirsiniz, ancak kendisi aslında garip bir şekilde huzurlu hissettiğini söyledi: Yukarı baktım ve gökyüzü siyahtı. Her yer tamamen sessizdi. Duyabildiğiniz tek şey kendi nefesiniz. Çok huzurlu bir andı.

"Hiçbir şey hissetmedim"

Her ne kadar o anın tadını çıkarmak istediyse de Baumgartner’ın fazla zamanı yoktu. Kapsülün oksijen kaynağından çoktan ayrılmıştı ve şimdi yalnızca 15 dakika dayanacak bir oksijen tüpüne bağlıydı. Kapsülün kamerasına selam verdi, bir adım attı ve atladı.

Baumgartner dünyaya düşerken hızlandıkça hızlandı, sadece 50 saniyede saatte 0 mil’den 890 mil’e çıktı ve böylece ses bariyerini kırdı. 4 dakika 19 saniyelik inişinin kamera görüntülerini izlemek her ne kadar korkutucu olsa da kendisi hiç hissetmediğini söyledi. 

Baumgartner bu anlardan “Hissetmiyorsunuz. Yanınızdan hızla geçip giderek size herhangi bir hız algısı sağlayacak hiçbir şey yok. Basınçlı olduğundan dolayı elbise dalgalanmıyor. Bu yüzden ne kadar hızlı gittiğinizi gösterecek hiçbir işaret yok” diye bahsetti. Zemin seviyesinden 1500 metre yükseklikte paraşütünü açtı ve güvenli bir şekilde New Mexico topraklarına süzüldü.

"Yere indiğimde çok mutluyum"

Atlayışı sağ salim atlatmasına rağmen asıl endişesi başlıca hedefini gerçekleştirip gerçekleştiremediğiydi: ses bariyerini kırmak. “Baumgartner, "Yere indiğimde her şey yolunda gittiği için çok mutluydum, ama ses bariyerini kırıp kırmadığımı henüz bilmiyordum. Başarıp başaramadığımı öğrenmeden önce verilerimi indirmek 10 dakika sürdü” ifadesini kullandı. Veriler, Baumgartner’ın sadece ses hızına ulaşmakla kalmadığını, aynı zamanda Mach 1.25’e, yani ses hızının 1,25 katına ulaştığını ortaya çıkardı.

"Bir sonraki jenerasyona bırakacağım"

Atlayıştan on yıl sonra, Baumgartner aynı meydan okumayı tekrarlamak gibi bir planı olmadığını, şimdi akrobatik helikopter pilotu olarak çalışmalarına odaklandığını söyledi. Baumgartner , “Tabii ki tekrar yapmam! Serbest düşüşte ses bariyerini kırmaya çalışıyorduk. Eğer tekrar yaparsak bu çok riskli olur. Bir kez başarmış olmamız tekrar başaracağımız anlamına gelmez. Bunu bir sonraki jenerasyona bırakacağım” diyerek güncel planlarını açıkladı.

Daha önce hiç görülmemiş fotoğrafların yer aldığı yeni belgesel Space Jump: How Red Bull Stratos Captured the World’s Attention 14 Ekim’de Red Bull TV’de ilk kez izleyicilerin beğenisine sunuldu.